Uzun bir vaatler listesiydi.
Artık hükümet programının bir parçası…
Yani vaatler net hedeflere dönüşmüş vaziyette!
Asgari ücretliye, emekliye, polise, öğrenciye, engelliye…
Kısacası toplumun çeşitli kesimlerine dönük vaatlerin…
Hayata geçmesini sağlayacak bir hükümet programı okudu Başbakan Ahmet Davutoğlu.
Ancak, genel vaatler daha ziyade bireysel anlamda etki gücüne sahip.
Çünkü…
Vatandaşa dönük vaatler ekonominin durgunluktan çıkıp daha hızlı büyümesini sağlayacak etkiye sahip değil.
Sınırılı ekonomik yansıması söz konusu bireysel vaatlerin.
Peki ekonomiye hız katacak stratejiler ne oranda yansıdı hükümet programına?
Reel ekonomiye ilişkin sinyallere bakmadan önce…
Kritik önemdeki para politikasının kaderine dönük belirsizliklere açıklık getirmekte fayda var!
Davutoğlu’nun açıkladığı 64. hükümet programında…
“Merkez Bankası’nın bağımsızlığı” ifadesinin yer almaması dikkat çekti.
Bu durum özellikle yabancı yatırımcının önemsediği bir gelişme.
Ancak, programda yer alan diğer ifadeler…
Pratikte bu bağımsızlığın uygulanabileceği izlenimini veriyor.
Mesela yeni programa göre…
Enflasyon hedeflemesi temel para politikası rejimi olacak.
Enflasyon hedefini hükümet ve Merkez Bankası üçer yıllık vadelerle belirleyecek.
Ve daha da önemlisi Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirleyecek!
Yani şimdilik para politikamızda belirgin bir değişikliğin işareti yok diyebiliriz.
Yine enflasyonu düşürmek öncelikli hedef.
Mali açıdan da ‘sıkı politikalara devam’ diyor yeni hükümet.
Bütçede düşük açıkla gidebilmek için…
Az harcamaya karşın çok kazanç yaratacak önlemleri öncelikle almak…
Maliye Bakanlığı’nın öncelikli hedefi olacak!
Lüks ürüne ve gayrimenkule daha fazla vergi örneğinde olduğu gibi…
Sürpriz vergilerle karşılaşmamız da hayli mümkün.
Ücret ve katma değer sorunu
Reel ekonominin hızlı büyümesini sağlayacak hedeflere geldiğimizde…
Herşeden önce işgücü maliyetlerini etkileyecek asgari ücret artışının nasıl bir formülle sağlanacağı henüz belli değil.
Dolayısıyla bu cephede işdünyasının önünde bir belirsizlik alanı mevcut!
Ancak, yeni ekonomi programında altı net biçimde çizilen kavram…
Ucuz işçiliğe dayalı büyümeden ziyade…
Yüksek katma değer ve teknolojiye dayalı büyüme modelidir.
Peki ne tür teşvikler bize başarıyı getirmeyi vaat ediyor?
Ar-Ge ve inovasyon teşviklerinin özellikle stratejik sektörlerde yoğunlaşması sağlanacak.
Yerli oyun nihayet keşfedilmiş!
İlginç örneklerden biri bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yer alıyor.
Elektronik sektörünün üretici yönünü öne çıkaracak bir strateji söz konusu.
Yani bilişim ve elektronikteki fasoncu rolümüzün değişmesi için çaba harcanacak!
Nasıl mı?
Mesela hükümet, yerli cep telefonu üretilmesini sağlayacak!
Aslında yerli markalar var. Ama yazılım da donanım da yüzde 90 dışarıdan geliyor.
Yani yerli cep teknolojimiz yok.
Keza baz istansyonlarında da yerlilik öne çıkmakta.
Özellikle de savaş ve deprem gibi acil durumda daha da öne çıkan bir kavram bu!
Ayrıca, 4,5 G ve 5 G mobil elektronik haberleşme altyapısına ilişkin Ar-Ge çalışmaları desteklenecek.
En ilginç teşvikse şimdiye kadar adı konmamış olan “oyun sektörü” için telaffuz edildi.
Bilgisayar oyunlarının nihayet milyarlarca dolarlık bir pazar olduğunun kefedilmesi güzel!