Bir gelenek vardır piyasalarda.
Yaz ayları sakinlik dönemleridir.
Çünkü yatırımcı riskli varlıkları yaz öncesi elden çıkarıp tatile kafa rahatlığı içinde çıkar.
Genele iç ve dış gündemin de yaz rehavetine kapılması bu trendi destekler.
Ancak hem dünyada hem de özellikle Türkiye’de bu gelenek son yıllarda giderek bozulmaya başladı.
Peki neden?
Dış gündemle başlayalım.
Öncelikle küresel kriz sonrası piyasaları rahatlatmış olan bol para dönemine Amerikan Merkez Bankası Fed’in 2013’te verdiği mesajla ilk psikolojik darbeyi vurması oynaklığı tetikleyen unsurların başnda geldi!
Ardından ABD’de başkalnlık koltuğuna Donald Trump’ın oturması küresel çapta bir hareketliliği tetiklerken yaz aylarının tadı da kaçmaya başladı.
Özellikle Trump’ın körükleyerek son iki yılda adım adım tırmandırdığı ticaret savaşı gerilimi tüm dünyada dengesizliklerin de bir diğer kaynağı haline geldi.
Yakın coğrafyamızdaki jeopolitik hareketlilik de bela olarak yatırımcının kafasında yer etti durdu.
Türkiye’nin ABD ile ilişkileri de son yıllardaki inişli çıkışlı seyriyle piyasalardaki mevsim kavramını bitiren unsurlar arasında öne çıktı!
Geçen yaz rahip Brunson kaynaklı etkiyi çok net bir örnek olarak hatırlıyordur herkes.
Keza son aylardaki modamız S-400 füze atışmaları da piyasa tansiyonu üzerinde etkisini göstermekte.
Bölgemizdeki Doğu Akdeniz ve İran odaklı gelişmeler de Türkiye’nın dış dünya kaynaklı riskleri arasında bulunuyor bugünlerde.
Dış kaynaklı etkilerin ekonomimiz üzerinde yarattığı tahribatsa özellikle 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana kendini hissettirmekte!
Seçim doygunluğunun ötesine geçtiğimiz bugünlerde iç siyasi tansiyonun da yansımalarını yaşamaktayız piyasalarda.
Hal böyle olunca sakin bir yazı beklemek de hayal niteliği taşıyor.
Bir yanda teslimatında gerisayımın hızlandığı S-400’ler!
Diğer yanda 23 Haziran’daki İstanbul seçimleri.
İran, Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Suriye gibi faktörler de her an ortalığı karıştırmaya aday görünüyor.
Küresel ticaret savaşları ise bambaşka bir risk penceresi konumunda.
İşte bu nedenle yaklaşan haziranın çok daha sıcak geçme ihtimali mevcut!
Son haftanın getirdikleri
Geçen haftaya nispeten daha sakin bir atmosferin hakim olması yaza hazırlanma fırsatı sundu yatırımcıya.
Mayısın son haftası da nispi bir sakinlikle başlıyor.
Ancak yukarıda saydığımız nedenlerden herhangi birinin sahne alıp ortalığı karıştırması ihtimali unutulmamalı!
Haftalık bazdaki teknik analizde BİST 100 Endeksi’nin 83 bin 500 ile 88 bin 600 puan aralığında dalgalanması beklentiler arasında öne çıkıyor.
Dolar/TL’deki bant aralığı ise 5,96 – 6,24 olarak karşımıza çıkmakta.
Euro’nun haftalık bazdaki seyrinde öne çıkan beklenti ise 6,70 – 6,95 lira olarak görünmekte.
Gram altınınsa 245 – 255 TL’lik bantta hareket etmesi beklenmekte.