Gayrimenkul ve perakende sektörleri ekonomi adına kritik önem taşıyor.
Çünkü gidişatın önemli barometreleridir.
Peki bu sektörler ekonomi adına ne vaat ediyor?
Bursa’da çeşitli yatırımlara imza atan Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’la ekonomideki gidişatı ve lokomotif sektörlerin geleceğini konuştuk.
► Türkiye’de 2019’un son çeyreği itibarıyla nasıl ekonomik manzara mevcut?
“Gidişatı gayrimenkul ve perakende sektörlerinden bakarak değerlendirmek istiyorum.
Gayrimenkul sektörü 2004-2005 döneminden itibaren Türkiye ekonomisinin seyrine bağlı olarak çok hızlı bir büyüme gösterdi.
2018’de başlayan döviz kriziyle ekonomideki daralma inşaat sektörüne daha fazla yansıdı.
Bugün için bu alanda bir duraksama var.
Perakende sektörü ise AVM sektörüyle büyüyen bir anlamda Türkiye ekonomisinin dinamolarından.
Bu yıl perakende adına özellikle turizme de dayalı olarak çok iyi geçti.
Beklentilere göre turizmde yılsonu itibarıyla 2019 yeni bir rekor yılı olacak.
Aynı zamanda gayrimenkul sektörü için de turizm önemli.
Çünkü gelen ziyaretçiler Türkiye’den etkilenip gayrimenkul edinmek istiyor”.
► Aziz Torun’a göre turizmin de etkisiyle sektörel büyüme trendleri ekonomik büyümenin üstüne çıkacak!
“Bu yıl ve önümüzdeki yıllarda bu anlamda yabancıların talebinin daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Gelecek yıl geçmiş yıllardan daha iyi olacak.
Önümüzdeki yıllarda büyümenin yüzde 5 civarı olacağı ifade edilmekte.
Perakende sektörü bu düzeyin üstünde büyüyeceğini, gayrimenkul sektörüne de bu anlamda etkisi olacağını düşünüyorum”.
► Gayrimenkul sektörünün gelişmesi için neye ihtiyaç var?
“Gayrimenkul sektörüne yatırım ülke ekonomisindeki istikrara ve güvenin yerleşmiş olmasına bağlı.
Gelir düzeyinde bir gerileme var. Kişilerin satın alam gücü ve kredi ile yani taksitle ev alma imkanları sınırlı.
Talebe göre gelir ve ödeme imkanları sınırlı belli bir düzeydeki konut alıcıları için.
Yatırım amacında olanlarınsa istikrar ve gelecekten emin olmaları gerekiyor.
Sonuç olarak istikrarı sağlamamız gerekiyor önce ekonomide.
Ondan sonra gayrimenkule talep artacaktır”.
► Peki Aziz Torun faiz indirimlerine ve gayrimenkul sektörüne olan etkisine nasıl bakıyor?
“Faiz oranları çok önemli bir belirleyici.
Şu anda faiz oranları düştü. Ama insanların bir şoku atlatmaları için de bir sürece ihtiyaç var.
Çünkü bir faiz şoku yaşadık. Bir anda faizler yüzde 25-30’laraçıktı.
‘Bundan sonra faiz oranları düşüyor, ekonomi daha iyi olacak’ şeklindeki algının yerleşmesi lazım.
Bu nedenle faiz oranları düşünce ertesi günü gayrimenkule aynı hızda bir talep olmadı.
► Faizler hangi seviyede olursa piyasa daha sağlıklı işler?
“Faizlerin gayrimenkule bir kredi imkanı olarak tercih edilmesi için oranların yüzde 1’in altında olması lazım.
Ben şahsen bir gayrimenkul geliştiricisi olarak prensip anlamında bunu hep söylerim. Ve projelerimde de bunu uygulamaya gayret ederim.
Yıllık maliyeti yüzde 10’un üzerinde bir finansmanla ve bunun da önemli bir kısmını peşin ödememiş bir yatırımcı doğru bir yatırım yapmamış demektir”.
► Vatandaşın konut alımında öncelikli seçimi ne olmalı?
“Bitmiş konutları tercih etmeleri gerekiyor.
Tamamlanmamış projelerin çeşitli riskleri barındırması söz konusu. Dolayısıyla güvence aranması önem taşımakta.
Neticede bitmiş konutlar ya da gayrimenkuller bitirilmeme riski taşımıyor.
Stoklar da şu an müsait. Bitmiş gayrimenkuller bankalar açısından da tercih ediliyor”.
► Gayrimenkul hala uzun vadede cazip bir yatırımdır diyebilir miyiz?
“Evet. Yatırım araçlarını vadelerine göre değerlendirmek gerekiyor.
Stoklardaki artış nedeniyle iki sene önceki fiyatlarla satış yapılıyor. Gayrimenkul getirisi faiz getirisine göre geride kalmış görünebilir.
Ancak bu göreceli bir durum.
Uzun vadede baktığımızda gayrimekul yatırımı her zaman değerinin artması ve getirisi bakımından cazip bir yatırım.
Şu anki şartlar itibarıyla imkanı olanlar açısından gayrimenkul doğru bir yatırım kanalıdır”.
► Biraz da perakendeyi değerlendirelim. Perakende sektörüne baktığımızda nasıl bir potansiyel görünüyor?
“Perakende kendisini çok geliştirdi. Uluslararası markalarla uluslararası alanda rekabet edecek güce sahip.
Türkiye’de de kendilerini çok hızlı biçimde değişime ayak uyduruyorlar.
Gelen turistlerin de bu sürece giderek artan bir katkısı söz konusu.
Perakende Türkiye büyümesinin üstünde bir büyümeyle devam ediyor.
Sektör gençler ve kadınlar açısından da yoğun bir istihdam fırsatı sunmakta. İstihdam için de lokomotif sektör olmaya devam ediyor”.
► Aziz Torun’a göre Bursa hem ekonominin hem de perakendenin lokomotif kentleri arasında öne çıkmaya aday görünüyor!
“Bursa 20 yıl içerisinde her konuda çok büyük bir değişim gösterdi.
Mesela perakendeye baktığımızda Zafer Plaza açılmadan önce organize perakendede 10-15 bin metrekarelik bir alan mevcuttu.
Bugün ise 10 AVM’de 500 bin metrekare alana ulaşmış durumda Bursa’daki perakende sektörü!
Ve artık Bursa’da olmayan marka yok. Bu ciddi bir büyümenin göstergesi.
Bursa bir dünya kenti olarak sanayisiyle, tarihiyle, coğrafyasıyla, ulaşım olanaklarıyla bence Türkiye’nin üçüncü büyük ekonomisi.
Bursa her bakımdan büyüme potansiyeline sahip bir şehir”.
Torun: Zafer Plaza cazibe merkezi olmaya devam edecek
“Türkiye’nin uluslararası nitelikteki altıncı, Bursa’nın ise ilk alışveriş merkezi unvanını taşıyan Zafer Plaza 20. yılını kutluyor.
Zafer Plaza, 23.500 metrekare kiralanabilir alanı ile ulusal ve uluslararası 120 mağazaya da ev sahipliği yapıyor.
Bursa’nın ilk alışveriş merkezi Zafer Plaza, modernite, organize perakende, kayıtlı ekonomiye geçiş ve markaların Anadolu’ya açılması adına önemli bir dönüm noktasıdır.
Bursalıların alışveriş, sosyal ve kültürel alışkanlıklarını değiştiren Zafer Plaza, 20 yıldır kent için yepyeni ve modern bir cazibe merkezi olmuştur.
Birçok ilke imza atan ve Perakende Sektörünü Anadolu’ya taşıyan Zafer Plaza, modern Bursa’nın sembolü olarak 20 yılda 250 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladı.
Ve açıldığı günden beri yaklaşık 10 bin kişiye, özellikle genç nüfusa ağırlıklı da genç kızlarımıza istihdam imkânı sağlamıştır.
10 milyon TL yatırım ile yenilediğimiz Zafer Plaza, Bursa şehir merkezindeki konumu, tarihi dokuya uyumlu mimarisi ile bundan sonra da hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerimiz için cazibe merkezi olmaya devam edecektir”.