Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

TL’yi savunma zamanı

Lira aşırı oynak.

Ve son günlerdeki kan kaybı dikkat çekiyor!

Peki neden?

Ekonomik gerçeklere baktığımızda TL’nin bu kadar dalgalı bir seyir izlemesi…

Bir başka deyişle döviz kurlarınının aşırı oynak bir görüntü vermesi pek de normal görünmüyor.

Çünkü…

Çift haneli enflasyon var.

Bütçe açığı zorlamaya başladı.

Cari açık çok hızlı artmasa da alarm veriyor artık.

Döviz ihtiyacının boyutunu küçümsemek kısacası mümkün değil!

Dolayısıyla liranın değer kaybı da normal sayılabilir.

Ancak son günlerdeki roket hızlı yükseliş ve dakikası dakikasına bile uymayan kur hareketlerini ekonomik parametrelerle izah etmek kolay değil.

Özellikle de TL’nin dünyada en fazla değer kaybeden para birimleri arasında son haftalarda başı çemesi piyasa gerçekleriyle de örtüşmüyor.

Çünkü zaten jeopolitik riskler daha önce zaten fiyatlanmıştı. Bu arada bazı risklerin de hafiflediği dikkate alınmalı.

Keza ABD’deki faiz artışı ve parasal sıkılaştırma da büyük ölçüde fiyatların içindeydi!

Vize krizinin etkisi de belli oranda kendini yansıtmıştı kurlara.

Fiyatlanmaya yeni başlamış olan unsurların varlığı ise suları yakın zamanda bir miktar bulandırdı!

Örneğin ABD’da son zamanlarda güçlenen ekonomik veri akışının yanısıra…

Amerikan Merkez Bankası Fed’in yeni başkan adaylarının yarattığı tansiyon eklendi.

Neticede ABD tahvil faizleriyle beraber dolar endeksi de tırmanışa geçmiş durumda.

Yani John Taylor’ın Fed başkanı olma ihtimali gelişmekte olan ülkeler açısından bir risk olarak negatif fiyatlanıyor artık! 

Neticede doların 3,40 TL’den 3,68 TL’ye kadar yükselmesini haklı kılabilecek bir tablodan söz etmek mümkün olsa da!

Kurun 3,80’in üzerine fırlaması ve istikrarsızlıkta zirve yapmasını haklı gösterecek manzara söz konusu değil.  

Ve her nedense gelişmekte olan para birimleri arasında en çok darbeyi lira almakta.

Bu durumda ekonomi yönetiminin dünden bu yana altını çizmeye çalıştığı “TL’ye dönük operasyon, kasıtlı saldırı ve spekülatif atak” iddialarına kulak vermekte fayda var!

           

Spekülasyon saldırısı var mı?

 

Çünkü daha önce de zaman zaman rastladığımız bir süreç izlerini yine göstermekte.

Nasıl mı?

Özellikle son bir hafta içerisinde neredeyse hemen her akşam Türkiye’de piyasaların kapanış saatleri civarında veya hemen sonrasında tuhaf iddialar içeren haber akışı başlamakta!

Ve özellikle dış piyasalarda likiditenin az olduğu anlar itibariyle TL de ciddi şekilde satış yemekte.

Örneğin kısa sürede yalanlansa da ABD ile Adalet Bakanlığı’nın vize krizi yaşadığı haberleri gibi.

Ya da Alman bankalarının Türkiye’ye para vermeyecekleri tarzında haberlerin kasıt unsuru taşıma ihtimali göz ardı edilemez.

Bazı yatırım bankalarının TL’ye dönük negatif tavsiye verdiğine ilişkin haberler de unutulmamlı.

Bu atmosfer de “dışarıdan spekülatif bir atak var” tezini güçlendiriyor.

Yani normal günlerde değiliz.

Dolayısıyla piyasalardaki aşırı oynaklığın zarar verme ihtimali de göz ardı edilmemeli.

Sözün özü; başta Merkez Bankası olmak üzere maliye, hazine, firmalar ve bireyler tedbirini almalı.

Neticede bir yandan bireysel ve kurumsal çıkarlar gözetilirken…

Ekonomi de milli mücadele ruhuyla savunulmalı! 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X