İşsizliğe çare, ekonomiye can suyu olsun diye başlatılan bir seferberlik var.

1 Şubat’tan geçerli olmak üzere işe alınan çalışanlar için…

Çalışma Hayatında Milli Seferberlik projesi kapsamında…

İşverene çok ciddi destekler veriliyor.

Peki bu proje ne kadar ilgi görüyor?

Son rakamları OLAY TV canlı yayınında açıklayan…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu…

Performansın beklentilerinden de yüksekte olduğuna dikkat çekti!

“24 Mart itibarıyla 388 binin üzerinde bir artı istihdam sağladık.

Yani ay sonunda 2016’dan kalan 500 binlik yükü bitirmiş olacağız.

Nisan daha iyi olacak. Ve mayıs daha iyi olacak.

Haziranla da her alanda hızlanma artacak.

Durum beklediğimizden daha iyi.”

Ahmet Emin Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu…

İş arayanlara ve işverenlere bu fırsatı değerlendirme çağrısı yaparken…

İşsizlik oranlarında da yılsonu için hayli iddialı beklentilerini ortaya koydu!         

“Bu seferberlik sonucunda 2017 Aralık ayında…

İşsizlik oranın yeniden tek hanelere yüzde 9-9,5 aralığına inmesini bekliyoruz.

Hatta çok iyi bir yıl geçirebilirsek yüzde 9’ların altına bile indirebiliriz.

Bundan da çok ümitvarım.”

Çalışma hayatı ve ekonomi adına…

Milli istihdam projesinin sağlayabileceği çok ciddi getiriler var.

Bakan Müezzinoğlu’nun paylaştığı veriler…

Bu anlamda tüketime yansıyacak bir maaş akışının hızlanmakta olduğunu gösteriyor!

Dolayısıyla her artı istihdam...

Piyasaya çıkacak parayı artırırken…

Ekonomik büyümeyi de tetiklemiş olacak.

Ve döngüsel biçimde artan büyüme yeni iş sahaları anlamına geldiğinden…

2018’de çok daha düşük işsizlik oranlarıyla karşılaşmamız mümkün olabilir!

 

Kapasite zayıf umutlar taze

 

İlk çeyrek nasıl sonlanıyor?

Toparlanma beklentileriyle başladığımız mart ayına ait ilk somut veri geldi.

Aslında daha soyut diyeceğimiz güven endeksleri de var elbet.

Ama güven endeksleri beklenti ve algı bazlı olduğundan…

Gerçekleşme katsayıları birebir tutmayabiliyor!

Dolayısıyla mart rakamları daha ziyade gelecek adına umut tazeleyen bir görünümde diyebiliriz.

Çünkü reel ekonomide mevcut tabloya dair ilk görüntü…

Kapasite kullanımındaki 0,5 puan azalmayla karşımıza çıktı.

Mevsimsel etkileri arındırdığımızda ise bir değişim gözlenmiyor.

Yani martta üretim artışına dair bir sinyal yok imalat sanayi adına!

Peki neden?

Mal gruplarına göre kapasiteye baktığımızda ipuçları görünüyor.

Çünkü gıda ve içecekler ile dayanıksız tüketim mallarında azalış var!

Yani vatandaş rutin tüketimini kısmış.

Yönelimse ÖTV ve KDV indirimlerinin cazip kıldığı…  

Dayanıklı tüketim mallarına doğru kaymış!

Aynı zamanda yatırım malları ve ara mallarında da kapasite artışı söz konusu.

Ancak, toplamda sanayiyi hareketlendirecek bir talep artışı gerçekleşmemiş.

Stok azaltımı fırsatı olarak da değerlendirilen bir talep demek de mümkün.

Yani alışverişe etkisi kısmen olsa da…

Sanayi üretimini hızlandıracak bir trend mart ayında oluşmamış!

Ancak istatistiklere göre umutlar taze.

Canlanma beklentileri daha ziyade güven endekslerine yansımış.

Ekonominin üretici yanını yansıtan reel kesim güveni 2,8 puan artışla tırmanışa geçmiş.

Sektörel güvende de yüzde 0,3 gerileyen perakendeyi kenarda bırakırsak…

Hızlı toparlanma dikkat çekiyor.

İnşaat güven endeksi yüzde 12,3, hizmet sektörü endeksi de yüzde 4,4 artışa imza atmış vaziyette