Döviz ve altın yatırımcısı dışında kimseyi tatmin etmeyen 2015’te sona yaklaşıyoruz.
Yılın son çeyreğine bir gün kala reel ekonomiye dönük öncü sinyaller gelmeye başladı.
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 361 liraya…
Yoksulluk sınırınınsa 4 bin 434 liraya çıktığı…
Haliyle vatandaşın iş ve aş derdinde olduğu bir dönemde…
Çarkların dönüş hızı ve geleceğe dönük beklentiler, karışık sinyallerle karşımıza çıktı.
İyimser olan verilere baktığımızda imalat sanayinden nihayet yüz güldüren rakamların geldiğini görüyoruz!
Merkez Bankası’nın açıkladığı kapasite oranı eylülde çarkların hızlandığını ortaya koydu.
Sanayicinin imalattaki kapasite kullanımı bir önceki aya göre 1,1 puan artış kaydedip yüzde 75,9 düzeyine çıkmış durumda.
Bu sevindrici bir tablo…
Çünkü öncelikle temmuzla birlikte yılın en yüksek kapasitesini temsil ediyor bu oran!
Üstelik daha pozitif bir görüntüye sahip olan 2014’ün eylül ayına göre de 1,1 puanlık artış söz konusu.
Mevsimsel etkileri arındırdığımızda ortaya çıkan tablo da nispeten daha iyimser.
Ağustosa oranla 1 puanlık artış sözkonsuyken…
Geçen yılın eylülüne göre kaydedilen 1,4 puanlık kapasite artışı dikkat çekti.
Ve yüzde 75,4’lük seviyenin de 2015’in zirvesi olduğunu unutmayalım!
Ancak, bu moral veren rakamların kalıcılığı konusunda kesin bir konuşmak zor.
Çünkü…
İç ve dış talep dalgalanmaları gündemden düşmüyor.
Geriye baktığımızda da hem kapasitenin hem de sanayi üretiminin zikzaklar çizdiğini görüyoruz!
İşte bu nedenle madalyonun öteki yüzünde görünen kötümser veri pek de şaşırtmadı.
Güven erozyonu dikkat çekti
Türkiye reel sektörün son 3 ve gelecek 3 aya dönük çeşitli beklentilerini ölçen endeks…
Aralık 2012’den bu yana en düşük düzeyini gördü çünkü!
Reel kesim güven endeksi eylülde kritik düzey olan 100 puanın altına inerek 99,1 puanla Merkez Bankası kayıtlarına geçti.
Ve ağustosa göre endekste görülen 4,6 puanlık gerileme 2015’in son çeyreği için pek de iyi sinyal vermedi!
Üstelik mevsimsellikten arındırılmış güven endeksi ise bir önceki aya oranla 3,3 puanlık inişe imza atmış durumda.
Bu tablonun ortaya koyduğu manzara yılın üçüncü çeyreğinin iyi geçmediğini gösterdiği gibi…
Başlamakta olduğumuz son çeyreğe dönük beklentilerin iyimser olmaktan uzaklaştığını orataya koydu!
Keza talep ve karlılık sorunlarıyla boğuşan sanayicinin…
Dün son 2,5 yılın zirvesine çıkan faizler nedeniyle de sıkıntı yaşayacağını unutmayalım.
Neticede 1 Kasım ve sonrası ekonomik cephe açısından fazlasıyla önem kazanmış durumda!