Dolar gündemin baş sırasına oturdu.
Siyasilerin ardından Merkez Bankası’nın da yüz çevirdiği dolar, aldı başını gidiyor.
Aslında faizden borsa ve dövize tüm piyasalarımız başıboş bir görüntü vermekte!
Mesela dünkü toplantısında yıllardır kullandığı geniş yelpazedeki faiz araçlarının hiç birine elini sürmedi MB yönetimi.
Yani… Siyasilerin küresel koşullar nedeniyle zor bir dönemden geçen ekonomiyi;
sorumluluk almayarak daha da belirsiz bir döneme iten tutumlarına…
Merkez de ‘bekle-gör’ taktiğiyle eşlik etmiş oldu!
Oysa sembolik de olsa kararlılık mesajı içeren bir adım atılabilirdi.
Sonuç; doların 2,90 TL’yi… Euro’nun ise 3,20 lirayı aşması olarak karşımıza çıktı.
Peki piyasalarımızda artan oynaklık ve dövizdeki rekorlar bu durumda kalıcı hale mi geliyor?
Bu soruya yanıt ararken öncelikle;
Merkez Bankası’nın içte ve dışta artan belirsizlik ortamında reaktif bir tutum sergilememesinin ne anlama geldiğine bakmalı.
MB’nin kırmızı çizgisi olan döviz sepetindeki 3 lira sınırı aşılmış olsa da…
Acele etmeyeceğinin işaretini vermesi…
Bir süre daha kurların oynaklığına izin vereceğini gösteriyor.
Yani dövizde yeni rekorları görmek kaçınılmaz bir sonuç!
Örneğin dolarda bir ay önce dile getirdiğim 3 liralık düzey artık fazla uzakta görünmüyor.
Ve yılın son çeyreği için kaleme aldığımız bu öngörü öne çekilmiş durumda.
Haliyle enflasyondan borçlanmaya, dış ticaretten yatırımlara işdünyasının önünü görmesi zorlaşırken…
Ekonominin daha da yavaşlaması gündeme gelecektir!
Bu manzaraysa 2016’ya da zayıf görünümde başlamamıza yolaçabilir.
Peki Erdem Başçı yönetimindeki Merkez Bankası, elini kolunu bağlayıp gelişmeleri seyretmekle mi yetinecek?
Merkez hazırlanıp bekleyecek
Bu sorunun yanıtı bir süreliğine ‘evet’ de olsa…
Merkez’in, faiz yoluyla müdahaleden kaçınılamayacak anların da gelebileceği bilinciyle hazırlıklara başlaması önemli!
Nasıl mı?
MB dün yaptığı açıklamayla daha önce sinyalini verdiği faiz enstrumalarını teke indirme harekatını resmileştirdi.
Faiz koridorunu daraltıp politika faizine yaklaştıracak.
Ana senaryo bu.
Bankaların borçlanma enstrumanları bu yolla azaltılırken…
Dövizde ihalelere esneklik katarak daha müdahil bir pozisyona geçilmesi hedefleniyor.
Kısacası sade bir faiz sistemi ve esnek bir ihale politikasıyla yeni döneme giriyor MB yönetimi.
Peki bu yeni yol haritası pratikte ne getirecek?
Mevcut tabloda hiçbirşey!
Çünkü…
MB faize son ana kadar dokunmayacak
Siyasi konjontür nedeniyle MB faiz artırmamak için dayanabildiği kadar dayanacak!
İçte siyasi manzaranın netleşmesini bekleyecek…
Dışta ise özellikle Amerikan faiz artışlarının vuracağı darbeyi izleyecek.
Piyasalar üzerindeki baskı zirve seviyelere çıktığında ise…
Sadeleşmiş yeni faiz sistemiyle müdahalde bulunmaktan kaçınmayacağını düşünüyorum!
Ancak, Merkez’in en azından Amerikan Merkez Bankası Fed’in eylül toplantısına kadar net bir adım atmayacağı kesin.
Hatta Fed’in faiz artışı sonrasında bile MB’nin faiz artırmaması da mümkün.
Ama bu konuda ne kadar direnebileceği ciddi bir soru işareti!
Çünkü…
Eğer olumlu yönde olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa sert bir faiz artışına mecbur kalınması kuvvetle muhtemel.
Hele de kredi notumuzun darbe alma ihtimalinin de gündeme gelebileceğini düşünürsek…
Yoksa doları bu yıl 3,20 TL düzeyinde görmemiz zor olmaz.