Reel ekonominin öncü göstergeleri peş peşe geldi.

Gidişata dair sinyalleri içeren rakamlar…

Yılın son çeyreğine dair beklentilerde bir parça da olsa erozyon olduğunu gösteriyor.

Mesela imalat sanayinde kapasitenin ekimde azaldığını görüyoruz!

Ekimde bir önceki aya göre 0,2 puanlık bir azalma var kapasite kullanımında.

Ancak, mevsimsel etkiler arındırıldığında…

Kapasitedeki azalmanın 0,6 puana yükselmesi gibi bir durum söz konusu.

Talepte düşük dozda da olsa bir kayıp olduğu ortada!

Sevindirici olansa dayanıklı tüketim malları ve yatırım mallarındaki artışın sürmesi.

Peki sanayici yakın gelecek adına ne düşünüyor?

Merkez Bankası’nın bu konudaki araştırması Reel Kesim Güven Endeksi ile karşımıza çıktı.

Endeks ekim ayında bir önceki aya göre 4,8 puan azalarak 101,7 seviyesine geriledi.

Reel kesimde güveni azaltan unsurlar neler?

Sanayicinin gelecek 3 aya ait beklentilerini analiz eden araştırmaya göre…

Öncelikle üretim hacminde bir daralma beklentisi dikkat çekiyor.

Çünkü 7,1 puanlık bir düşüş var endeksin bu kriterinde!

Üretim konusundaki kaygı ise…

Toplam sipariş miktarında 10,7 puanlık gerilemeden kaynaklanıyor.

Üstelik sadece iç talebe dönük bir kaygı yok.

İhracat siparişlerindeki olası gelişmeleri öngören alt endeks 11,6 puan gerilemiş durumda!

Yani özellikle dış talep konusunda pek de parlak beklentiler yansımamış MB’nin istatistiklerine.

Bu tablonun toplumsal açıdan bir negatif yansımasıysa…

İstihdam beklentilerinin sanayi cephesinde 2,3 puan düşmüş olması.

Peki kötümserliğin tırmanmasında hangi etkenler öne çıkmış?

 

Doların yarattığı kaygı

 

Küresel piyasalardaki dalgalanmaların öne çıkıp doların zirve yaptığı ekim ayı kafaları karıştırmış vaziyette!

Dolardaki gidişata fazlaca endeksli bir ekonomi haline geldiğimizden dolayı da…

Gelecek beklentileri özellikle dış pazarlar anlamında törpülenmiş görünüyor.

Görüş aldığımız sanayiciler iç piyasanın nispeten durumu kurtarmasına karşın…

Nakit akışındaki tıkanıklıklardan yana dertli oldularına dikkat çekiyor.

Dış piyasalarda ise talebin çok canlı olmaması yanında…

Rekabetin çok keskin olduğu bir dönemin sancıları yaşanıyor.

Kısacası biran önce ekonominin öncelikli gündem maddeleri arasına girmesi gerekiyor!

Çünkü sanayi dışındaki lokomotif sektörler olan…

Hizmet, inşaat ve perakende ticarete dönük güven endeksleri de eski formunda değil.

Hizmet ve perakende ticarette güven endeksleri yüzde 1,8 oranında azalmış ekimde.

İnşaattaki güven endeksi ise yüzde 0,8’lik mini bir düşüşe sahne olmuş.

 

Bakan’dan “emsal” yanıt

 

Türkiye’nin halletmesi gereken bir dönüşüm sorunu var.

Çünkü sorun sadece sağlıksız kentleşme değil.

Depremin bekleme gibi bir keyfiyeti yok.

Canları daha güvenli ve sağlıklı yapılara kavuşturarak korumak üzere…

Çok hızlı ve bilinçli hareket etmek gerekiyor!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de bu gerçeğe dikkat çektiği Bursa’da…

Çok hızlı hareket edip kurultay katılımı, ziyaretler, Osmangazi’nin Soğanlı projesinde 3. etap temel atma ve BTSO’nun lansmanı gibi bir çok etkinliğe imza attı.

Kentsel dönüşüm kurultayıda rakamlarla değişmesi gereken tabloyu özetlerken…

Emsal artışlara dönük eleştirilere verdiği yanıt çarpıcıydı!

“Kardeşim ranta bu kadar küfretmeyin. Rant olmadan hayat olmaz.

Ama doğru olan adaletli bir şekilde bu rantı dağıtmak”.