Ekonominin ana gündemi terörle mücadele.

Türkiye terörle mücadelede çok kritik bir adım attı.

Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını temizlemek ve bir güvenli bölge oluşturmak adına neredeyse tüm dünyayı karşısına alarak harekat gerçekleştiriyor.   

Barış Pınarı Harekatı başarılı bir süreçte ilerlerken bir çok tehditle de karşı karşıya kaldı Türkiye.

Ancak, Türk Milleti’nin kararlı duruşu ABD’nin arka çıktığı terör unsurlarının canını kurtarmak üzere pek de istemediği adımlar atmasını sağladı!

Neticede Türkiye’nin harekata 120 saatlik mola vermesi karşılığıda Amerikan yönetimi, teröristlerin güvenli bölgeyi terk etmesini ve tüm yaptırımların geri çekilmesini kabul etti.

Tabii ki masada verilen sözlerin ne kadarının tutulacağı önemli.

Piyasa aktörlerinin de yakından takip ettiği bu süreç yeni haftanın ana gündemini oluşturuyor.

Türkiye’ye verilen sözlerin gerçekleşme oranı jeopolitik risklerdeki fiyatlama algısını da etkiliyor çünkü.

Yani haftanın ilk işlem günleri büyük oranda Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere odaklı olacak!

Ve sadece ABD ile yürüyen süreç değil bölgedeki asıl aktör konumunu giderek güçlendiren Rusya ile yapılacak liderler düzeyindeki temaslar da ekonomik ajandanın baş köşesinde bulunuyor.

Diplomatik cephede de lehimize dönmeye başlayan havanın sürmesi piyasalarda başlayan normalleşme sürecinin kalıcı hale gelmesi anlamını taşıyor.

Jeopolitik gelişmelerin lehimize şekillenmeye devam etmesi piyasalardaki iyileşme trendini de daha güçlü kılacaktır!

Aksi bir gelişmenin negatif fiyatlanması da doğal bir sonuç olarak görünüyor.

Kısacası bir süre için dalgalanmaya açık piyasa mevcudiyetiyle karşı karşıya olduğumuz unutulmamalı.

Bu haftanın bir başka kritik konusu olan Merkez Bankası’nın faiz kararı da kısmen jeopolitik gelişmelere bağlı görünüyor.

 

Faiz indirimi gelir mi?

 

MB’nin perşembe günü bir faiz indirimi yapması kuvvetle muhtemel.

Ancak operasyon öncesine göre beklenti düzeyi bir miktar düşmüş vaziyette.

Hatta bu kez indirim pas geçilir diyen piyasa oyuncuları da mevcuttu!

Ama iki faktör faizlerde indirim için opsiyon sunmakta.

Jeopolitik baskının eski düzeyinde olmaması ve enflasyonda gelecek dönem artış ihtimali öne çekilen bir faiz düşüşüne fırsat veriyor.

Para Politikası Kurulu’nın bir sonraki toplantısı aralık ayına takvimlenmiş durumda.

Enflasyonun baz etkisiyle kasımdan itibaren tırmanışa geçeceği olgusu MB yönetiminin işini zorlaştırabilir.

Yani bu ay indirim kartını kullanması daha mantıklı görünüyor.

Dolayısıyla 75 – 125 baz puanlık bir indirim ihtimali fiyatlamalarda dikkate alınmak zorunda!

Haftanın diğer kayda değer takip konuları ise Avrupa Merkez Bankası’nın kararları, ABD-Çin ticaret görüşmeleri ve yılan hikayesi  haline gelen Brexit.

 

Haftalık beklentiler

 

Bu atmosferdeki teknik analizde BİST 100 Endeksi’nin olumlu trendi zorlaması halinde 103 bin puana kadar yolu olduğu görülüyor.

Negatif gelişme senaryosunda ise 93 bin 500 seviyesinin yine en ciddi desteği oluşturacağını öngörüyoruz.

Dolar/TL’de haftalık bazdakihareket alanı 5,72 – 5,95 olarak karşımza çıkmakta.

Euro’nun yeni haftadaki olası seyri ise 6,41- 6,55 lira bandına işaret etmekte.

Gram altında 273 – 285 TL aralığı kısa vadeli öngörüler arasında öne çıkıyor.