Seçim haftası geldi çattı.

İstanbul seçimleri için geri sayım hızlanmış durumda.

Ama piyasaların büyük oranda önceden fiyatladığı bu süreç artık fazlaca bir etki yaratmıyor.

Kimin kazanacağı piyasaların umursadığı bir konu değil.

Bir belirsizliğin ortadan kalkması asıl önemli olan!

Takii ki seçim sonucu oylar birbirine çok yakın çıkarsa olası itirazlar ve olası bir iptal ihtimalinin doğması yeni bir belirsizlik olarak negatif fiyatlamaya yol açabilir.

Ancak anketsel analizle fiyatlama yapan yabancı yatırımcının rahatlığı işlemlerde kendini gösteriyor.

Her ne kadar Moody’s cuma gecesi Türkiye’nin kredi notunu kırarken İstanbul seçimlerine de atıfta bulunmuş olsa da bu hafta seçim ağırlığını hissedecek gibi görünmüyor piyasalar!

Asıl ağırlık uluslararası ilişkilerdeki gerilimle karşımıza çıkmakta.

Nitekim Moody’s S-400 meselesine seçimler konusunda olduğu gibi risk unsuru olarak haddinden fazla anlam yüklemiş.

Oysa not kararında somut olmayan ve bu kadar yüksek doz siyasi argüman içeren yaklaşımların yer alması pek de etik değil.

Neticede piyasaların not kararına vereceği tepki de hayli sınırlı olacaktır.

Çünkü yatırımcı gelişme odaklı ve olabildiğince pozitif olasılıkları daha fazla fiyatlamayı seviyor bugünlerde.

Geçen hafta Türkiye’nin “S-400’ü kesin aldık. O iş bitti.” tarzındaki açıklamalarına ABD’den gelen tehdit mesajlarına verilen tepkinin sınırlı kalması bu mantalitenin bir göstergesi!

Keza Umman Körfez’inde patlayan petrol tankerleriyle tırmanan ABD-İran geriliminin altın dışında fazlaca fiyatlanmaması da küresel çapta negatif fiyatlamaya şimdilik kaydıyla uzak durulmaya çalışıldığına işaret ediyor.

ABD-Çin ticaret savaşında gözlerin Japonya’da ay sonunda yapılacak G-20 liderler zirvesine çevrilmesi piyasaların direncinde rol oynayan bir başka unsur.

Umutların sürüp sürmeyeceği ise bir bilmece!

Ve aynı zamanda büyük risk.

Çünkü küresel yavaşlama sinyalleri artıyor.

Bu çerçevede Amerikan Merkez Bankası Fed’in19 Haziran’da vereceği mesajlar da önem taşıyor.

Ama haftanın ana gündemini Türkiye adına yine S-400 bağlamındaki ABD ilişkileri oluşturacak.

Unutmayalım ki Türkiye’nin bu konuda geçen hafta yaptığı net çıkışın dolaylı bir karşılığını not darbesi olarak gördük!

 

Beklenti analizi

 

Tepkiselliğii her iki yönde gelişen piyasalarda bu hafta yine oynaklığınn gündemde kalması kuvvetle muhtemel.

BİST 100 Endeksi’nin çıkış denemelerinin haftalık bazda sunduğu en iyi opsiyon 94 bin 500 puan seviyesinde.

Bu düzeyin denenmesi ise öncelikle 92 bin puanın aşılmasına bağlı.

Geri gelişlerde 89 bin önemli bir destek konumunda.

Ama baskı artarsa endeksin 87 bin 500’e kadar yolu rahatlık var!

Dolara baktığımızda ise bu hafta 5,82 – 6,02 TL aralığı normal koşullarda gündemde olacaktır.

Euro tarafında 6,52 – 6,76 lira bandında bir hareket teknik analizde öne çıkmakta.

Gram altının bu haftaki olası seyri ise 248 – 260 lira aralığında görünüyor.