Piyasalar yeni bir kararsızlık haftasına başlıyor.

Yatırım araçlarının yön bulma konusunda hayli sıkıntı çektiği günlerdeyiz.

Belirsizliklerin yoğun bir gündem oluşturması kararsız seyrin temel nedeni konumunda.

İç siyasette İstanbul seçim faktörünün piyasalar üzerinde yarattığı etki dozu azalmış durumda.

Buna karşın küresel çaptaki faktörler ve Türkiye’nin birebir karşılaştığı jeopolitik riskler artan belirsilizklerde etkin rol oynuyor! 

Yeniden hem de sert adımlarla alevlenen ABD-Çin ticaret savaşlarının küresel ekonomi üzerinden yarattığı ciddi bir baskı söz konusu.

Diğer tarafta Amerika ile İran arasında tırmanan gerginlik katsayısı da yatırımcıların kafasını olası riskler anlamında karıştırmaya devam ediyor.

Türkiye’nin S-400 ve Doğu Akdeniz üzerinden de baskı altında tutulmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz.

Haliyle TL varlıklar da bu gelişmelerden olumsuz etkileniyor.

Ancak geçen hafta gelen ani dış kaynaklı sürprizlere rağmen piyasalarımızdaki dalgalanma belli sınırlar içinde kaldı!

Yani fiyatlamaların belli olanlarda gerçekleşmesinin şimdilik belli bir istikrar avantajı getirdiğini söylemek mümkün. 

Ancak, özellikle Donald Trump’ın yapısını dikkate aldığımızda her an yeni sürprizlerin de dış gündem üzerinden Türk para piyasalarına yansıyabileceğini unutmayalım.

Aynı zamanda ABD ekonomisine ait gelen her güçlü veri Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz indirim olasılığını da azalttığından bu yönden de baskı gelme olasılığının mevcudiyeti dikkate alınmalı!

Çünkü Amerika’ya ait olumlu veri akışı gelişmekte olan piyasaları germe potansiyeli taşıyor.

İçteki ekonomik tablo ise karışık sinyaller vermekte.

Dipten çıkışın görüldüğü alanlar mevcut.

Örneğin marta ait açıklanan son sanayi üretim verileri önceki aylardan çok daha olumlu bir görünüm sergiledi!

Hatta şubatta göre yakalanan yüzde 2,1’lik yükseliş oranı beklenenden de iyi geldi.

Ancak yüksek işsizlik sendromu şubat verilerinde kendini yüzde 14,7 ile gösterdi.

Mevsimsel katkıyla da olsa yükselişin durmuş görünmesi ise sevindirici bir gelişme.

Buna karşın son haftalardaki piyasa dalgalanmalarını dikkate aldığımızda bu göreceli özellik taşıyan pozitif ivmenin de risk altında olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorundayız!

Nisan satışlarında konut piyasasının umut vermemesi de bardağın boş görünen kısmında yer alan gelişmeler arasında.

Kısacası dipten çıkışın istenilen hızda olması giderek zorlaşıyor.

 

Haftalık beklentiler

 

Teknik bazda haftanın beklentilerine baktığımızda BİST 100 Endeksi’nde 84 bin 500 punlık seviyenin kritik desteklerden biri olduğunu görüyoruz.

Çıkış senaryolarında ise eğer 88 bin 500 seviyesi aşılırsa, endeks 91 bine kadar yükseliş olanağı bulabilir.

Ancak risk iştahının özellikle dış riskler nedeniyle güçlü olmadığının altını çizmekte fayda var!

Doların lira karşısındaki olası seyrinde ise çıkış trendinin gündemdeki yerini koruduğunu dikkate almalıyız.

Kurun 6 liranın kalmaya devam etmesi durumunda 6,13 seviyesine doğru hamle yapabilmesi söz konusu.

Kötümser senaryolarda 6,24 kritik sınır konumunda.

Geri çekilmelerde 5,92 TL’de olacaktır gözler.

Euro/TL’de haftalık beklenti aralığı 6,60 – 6,99 olarak öne çıkıyor.

Gram altında 244 – 255 lira bandı bu hafta dikkate alınmalı.