Erken seçimin kesinleşmesi…

Ve terörün tırmanması.

Geçen haftaya damgasını vuran bu iki ana unsur…

Türkiye’nin yumuşak karnına içten de çok sıkı darbelerin vurulmasına neden oldu!

Bu tür sıkıntılı anlarda koruyucu ve kollayıcı görevini yerine getirmesi gereken Merkez Bankası’nın ise…

Somut bir adım atmamakla kalmayıp,

parasal sıkılaştırmaya dönük kimseyi tatmin etmeyen cılız bir yol haritasını gündeme taşıması…

Yaranın daha da fazla kanamasına yolaçtı!

Neticede dıştan esen sert rüzgarları dengeleyecek pozitif enerjimizin kalmadığı…

Ve belirsizliklerin tavan yaptığı bir döneme girmiş durumdayız.

Böylece gelişmekte olan piyasalar kategorisindeki ülkemiz…

Emsallerine göre daha ağır hasarlarla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Doların 3 lira gibi hem tarihi bir zirveyi hem de kritik bir eşiği görmesi…

Gelecek adına önemsenmesi gereken bir gelişme.

Çünkü bu seviye, doların dıştaki hızını bir miktar kaybettiği dönemde gerçekleşti.

Yani spekületif artıştan söz etmek mümkün.

Ancak, ekonomik ve siyasi zeminin piyasaları spekülasyona fazlasıyla müsait hale getirdiğini de unutmayalım!

Tüketicinin ekonomiye güvenini yansıtan endeksin son 6,5 yılın dip seviyesine indiğine…

Türkiye’nin dış piyasalarda ölçülen risk primini içeren CDS varlıklarınınsa son 2 iki yılın zirvesine çıktığına şahit olduk.

Hal böyle olunca Merkez elini faize sürmese de piyasa faizi yüzde 11’i aşıp zirve denemesi yaptı!

Ve bu arada gözler dolardayken euronun 3,3 TL‘yi aşması da…

Hem parite etkisi hem de piyasalardaki güvensizlik ortamının bir yansıması olarak karşımıza dikildi.

Uzun süre bu atmosfere direnen Borsa İstanbul da…

Özellikle haftanın son iki işlem günündeki kan kaybına mani olamadı!

Neticede BIST 100 endeksi yüzde 4,5 düşüşle haftayı 73 bin 797 puanlık kritik seviyede tamamladı.

Peki ağustosun son haftası ne getirecek?

 

Dış gelişmeler ağırlık kazanıyor

 

İçte tavan yapmış olan belirsizlik katsayısını etkileyecek fazla bir beklenti yok.

Bu nedenle gözler tümüyle dıştaki olaylara kilitlenecek!

Öncelik yine Amerika’da…

Yatırımcı Amerikan Merkez Bankası Fed‘in eylülde faizleri artırıp artırmayacağına…

Ve eğer artırıma giderse hangi miktar ve hızda faizleri yükselteceğine odaklanmış vaziyetteydi geçen hafta boyunca.

Ancak, ABD’ye ait veri trafiği ve son Fed toplantısına ait tutanaklar…

Bu manzarayı etkiledi!

Eylülde keskin bir faiz artışı için zayıflayan beklentiler doların gücünü törpüledi.

Euro/dolar paritesi 1,14 gibi aylardır görülmeyen düzeye dayanmış vaziyette.

Dolayısıyla ABD tarafında da belirsizlik artışa geçti…

Ve bu cepheden gelecek 2. çeyrek büyümesi gibi veriler dah yakından takip edilecek bu hafta!

Keza Çin’deki yavaşlama ve üstüste yapılan devalüasyonların yanında…

Düşen petrol fiyatlarının gelişmekte olan piyasaları zayıflatması sendromu da…

Gündemdeki kritik konular arasında kalmaya devam edecek.

Bu arada sakin görünen Avrupa’nın seçime giden Yunanistan’a dönük kaygıları da dikkatle izlenmeli!

 

Teknik beklentiler

 

Özetle piyasalardaki oynaklığı sürdürecek bir hava söz konusu.

Ancak, yine de geçen haftaya oranla daha sakin seanslar yaşanabilir.

Teknik beklentilerde BIST’de ilk destek 72 bin 650 puan… Ardındansa 71 bin 500 seviyesi öne çıkmakta.

Yukarı ise harekette ilk hedef 75 bin puan, güçlü alımların gelmesiyse 77 bin 500‘ü olanaklı hale getirebilir!

Dolarda 2,87 – 3,02 lira gibi geniş bir bant söz konusu!

Euro’da ise 3,15 – 3,35 TL’lik aralık ön planda.