Amerika, petrol, Rusya, siyasi tansiyon…
Geçen haftaya damgasını vuran anahtar kelimeler!
Her biri ayrı ayrı birer atak ve spekülasyon malzemesi sunarak piyasaların başını döndürdüğü gibi…
Zincirleme reaksiyonlara da zaman zaman imza atarak dolarda tarihi seviyeleri kaydetmemize yolaçtı!
Aşırı dinamik geçen haftanın özetinde;
son 5,5 yılın dibine inen petrolün yarattığı baskı,
Rusya’daki çalkantıların tırmandırdığı gerginlik ve Amerikan Merkez Bankası Fed’e dönük kaygıların yarattığı karmaşa var.
Ve bu karmaşanın doları, TL karşısında yükseltmesiyle tırmanışa geçen kaygılar esnasında gidişata dair net öngörüler paylaştım bu satırlarda…
15 Aralık’ta yazdığım ve bu köşede 16 Aralık’ta yayınlanan yazının; ‘Doların teknik falı’ ara başlığı altındaki kısmı şöyleydi.
“Gelelim teknik analizlerin dolar tahminine…
Merkez’in doğrudan müdahalede bulunacağı seviyelere yaklaştık!
Dolayısıyla doların 2,41 lirayı aşıp bu seviyede tutunması kolay değil.
Keza Fed toplantısından çıkacak olumsuz kararlara göre bir kur fiyatlaması yapıldığı için… Kötümser açıklamalar dahi kar satışlarını taşıyabileceğinden…
Spekülatif kaynaklı anlık ataklar dışında liranın daha fazla değer kaybetmesi için bir neden yok!
Üstelik, Fed’in faiz konusunda ılıman açıklamalarla dolardaki spekülatif yükselişi tersine çevirme ihtimali de hala mevcut.
Neticede 2,30 TL’ye çekilen bir dolar kurunu görmek de zor olmaz!
Bu iyimser senaryoda doların 2,26 – 2,32 TL bandında bir hareketle 2014’ü tamamlaması mümkün görünüyor.”
Görüldüğü gibi bu satırlara yansıyan öngörüler geçen hafta bir bir gerçekleşti!
Sadece yılsonu kapanışı kaldı.
Ufuktaki manzaraya göre bazı geçici saplamalar olsa da 2014 sonu tahminleri de tutmaya aday.
Elbette sadece dolar değildi yaşanan karmaşa atmosferinden payını alan.
Euro ve faiz de dalgalanırken Borsa İstanbul‘da BIST 100 Endeksi, tam 4 bin 950 puanlık geniş bir bantta hareket etti.
Bütün karmaşaya ve spekülatif ataklara rağmen, 78 bin 844 punala 83 bin 794 puan aralığında oynayan endeks haftayı yüzde 0,42 primle kapamayı başardı.
Peki yılın en hareketli haftalarından birini kapatıp diğerine geçerken piyasalarımızı ne bekliyor?
Gözler MB ve ABD’de
Bu hafta Erdem Başçı yönetimindeki MB’nin açıklayacağı faiz kararı ana gündemi oluşturuyor.
Dövizdeki son tabloyla menevra alanı daralan MB’nin faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmesi zor!
Ancak, Fed’in Amerikan faizleri için açıkladığı sabır kararı, başka enstrumanlarla minik manevralar için alan yaratmış durumda.
Elbette Merkez’in açıklamalarıyla oluşabilecek sözlü müdahale alanı da söz konusu…
Dış cephede ise Rusya, petrol ve Amerika üçlüsü yine yakın takipte olacak konular arasında.
Özellikle ABD’deki yoğun veri trafiği doların seyri açısından önemli!
Mesela 3. çeyrek büyüme rakamı, enflasyon, konut fiyatları, dayanıklı tüketim malı siparişleri ve güven endeksleri kurlar oynatmaya aday rakamlar arasında.
Kritik seviyeler denenebilir
Bu çerçevede teknik beklentilere baktığımızda…
BIST’in kur hareketlerine karşı hassaslaşması nedeniyle önce dövizi analiz etmekte fayda var!
Amerikan verilerinin olumlu gelmesi veya Rusya gibi dış kayanaklı bir askının devreye girmesi halinde…
Doların 2,33 TL üzerindeki yükseliş oranı; endekslerdeki düşüşü belirleyecek.
BIST‘te bu anlamda 82 bin 500 puan desteği önemli!
Eğer bu destek kırılırsa gözler 80 bin seviyesine odaklanmak zorunda.
Tersine, başta ABD olmak üzere dışta gelişen piyasalar lehine rüzgarlar eserse dolar 2,30 TL ve altını deneyebilir!
Bu atmosferse Borsa İstanbul adına 85 bin puanlık psikolojik direnç seviyesinin üzerini görmemizi sağlayabilir.