Heyecan, hareket, dalgalanmalar ve sürprizler…

Dünya para piyasalarında yok yok!

Haliyle olayların gerisinde kalmamaya çalışan yatırımcının da nefesi kesilmekte.

İşte böyle bir atmosferde başlayan yeni işlem haftası da heyecan vaat ediyor.

Çünkü geçen haftanın mirası gündemlerle başlıyoruz işlemlere…

Herşeyden önce geçen hafta bir milat yaşadık.

İsviçre’nin sürpriz kararı… Sadece piyasalardaki mevcut durumu değil…

Gelecek analizlerini de yerinden oynattı!

Nasıl mı?

İsviçre Merkez Bankası, sürpriz kararla Euro başına 1,20 Frank olarak tuttuğu minimum kur uygulamasına son verdi.

Ve mevduat faizini de yüzde eksi 0,75’e indirerek sürpriz katmerledi…

Olasılık dahilinde olsa da bu hamleye hazırlıksız yakalanan piyasaların kendine gelmesi biraz zaman alacak

IMF Başkanı ‘benim bile haberim yoktu’ diyerek dert yanarken, yatırımcının can acısı bir başkaydı elbet!

Bu atmosferde borsa endeksleri yön bulmakta zorlanırken…

Dolar karşısında 1,14’ü gören Euro tam anlamıyla çakıldı.

Altın yatırımcısıysa bu curcunada güvenli limanda olmanın avantajını yaşadı.

Ons fiyataın bin 280 dolara kadar yükselmesi, altında umutlarını tazelenmesini sağladı çünkü.

Peki İsviçre’nin sürpriz kararı, piyasalardaki oynaklığı abartmanın ötesinde bir mesaj taşıyor mu?

Son kur adımı; artık merkez bankalarının daha çok rol aldığı…

Ve koordineli olmak yerine daha bencil ve proaktif davrandıkları bir dönem başlamış oldu.

Haliyle 2014’te yumuşak darbelerle kendini hissettiren kur savaşları da alenen çatışmaya dönüyor artık!

MB’lerin İsviçre örneğinde gördüğümüz gibi finansal istikrar için radikal kararları cepheye sürme aşamasına gelmeleri…

Piyasalardaki oynaklığın gündemden düşmeyeceğini teyit etmekte.

Özellikle de terörizmle beslenen jeopolitik risklerin sahnede kalma çabasıyla…

Siyasi etki katsayısının ekonomiler üzerinde kendini daha çok hissetirmeye aday olmasını da…

Bu tabloya eklediğimizde oynak günlere karşı daha hazırlıklı olmak gerektiği ortaya çıkıyor!

Mesela, siyasilerin beklentisini yansıtan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın…

“Dünyada herkes faizleri indirirken bizim Merkez Bankamız hala aynı yerde duruyor, inmiyor, neyi bekliyorsun sen?”…

ifadesinde içerik itibarıyla olmasa da, sertlik tonu açısından piyasaların karşılaştığı sürpriz gibi.

 

Merkez bankaları sahnede

 

Sürprizler haftası Rusya ve Yunanistan’na reytincilerin vurduğu not darbesiyle kapanırken…

Yeni haftanın kendine özgün gündemi de bu mirasın yüküyle hayli yoğun görünüyor.

Bu kez sahnede Avrupa Merkez Bankası ve TCMB olacak!

AMB’den okkalı bir parasal genişleme…

Yani Euro musluklarının açılması kararını bekliyor yatırımcılar…

Buna karşın, Erdem Başçı yönetimindeki MB’nin faiz indirimine yeşil ışık yakıp yakmayacağı piyasalar açısından en kritik iç gümdemi oluşturuyor.

Elbette Amerikan Merkez Bankası Fed, ana yönlendirici konumunu yitirmiş değil!

Dolayısyla ABD’den gelecek veri ve açıklamalar yine piyasaları etkilemeye devam edecek.

Ancak, Avrupa ve Türkiye’de merkez bankalarının alacağı kararlar ve izleyeceği politikalara dönük mesajları…

Bu hafta gündemde daha fazla yer bulmaya aday.

 

Piyasaların yönü

 

Bu tabloda iyimserlik katsayısını yükseltecek haberler, Borsa İstanbul‘u yeni zirveler taşıyabilir.

Gelişmelerin ve veri akışının olumlu seyri BIST Ulusal 100 Endeksi’ni 89 bin puan üstü seviyelere çıkarma potansiyeline sahip.

Tersi bir atmosferse; 86 bin 800 seviyesinde ilk, 85 bin 300 puanda da güçlü desteklerin denenmesine yol açar.

TL’nin dövize karşı güçlü duruşunu yine test etmesi söz konusu. Ancak, Merkez’den gelecek sürpriz bir faiz kararı bu işi zorlaştırabilir!

Dolarda normal dalgalanma aralığı 2,27 – 2,37 TL seviyesinde görünüyor.

Euro ise 2,64 – 2,74 TL bandında hareket etmeye aday bu hafta.