Dolar yönünü aşağıya çevirdi.
Üstelik dünyada yukarı yönlü hareketini korurken…
Lira karşısında dün yüzde 2’ye yakın eriyen...
Ve 3,44 TL’ye inen bir kur söz konusu.
Yani liranın olumlu ayrıştığı bir güne şahit olduk.
Peki ne oldu da TL güçlenme havasına girdi?
Kısa sürede siyasi polemik malzemesi olan dolar bozdurma kampanyası mı etkili oldu?
Pek sayılmaz.
Daların bir yatırım aracı olmaktan çıkarılması doğru bir hamle.
Ama kısa sürede kalıcı sonuç verecek bir adım değil.
Özellikle de henüz yastıkaltı hala dolar doluyken!
Dıştan lira lehine çok küçük bir desteğin geldiği ortamda…
Dolara dün çelme takan kimdi peki?
Paranın patronu elbette!
Asıl sahnede olması gereken Merkez Bankası…
Sözlü yönlendirmeyle piyasaya müdahale etmiş oldu.
Yani nihayet konuşması gereken Başkan Murat Çetinkaya konuştu.
2017 Para ve Kur Politikası sunumundan öte verdiği mesajlar da…
Daha etkin biçimde lirayı savunacakları yönündeydi.
Eğer bu konuşma olmasaydı doların 3,60’ı yeniden zorlaması…
Ve hatta kritik gelişmelere gebe olan gelecek haftanın olası negatif ataklarında…
Kurun 3,70’lere dayanması kuvvetle muhtemel olurdu!
Zamanlama silahını doğru biçimde kullanan Çetinkaya…
Çok yeni bir söz sarfetmese de piyasalara moral vermeyi başardı.
Yani bazen bir söz bile somut adımın yerine rahatlıkla geçebiliyor!
Unutmayalım ki Amerikan Merkez Bankası Fed bunu aylardır yapıyor.
Somut bir adım da elbette vardı Merkez’den gelen.
Net ve yeni olan tek hamle altınla geldi.
“Altın cinsi tasarrufların ekonomiye kazandırılarak rezervlerin arttırılması amacıyla…
TL karşılığında bankalardan ve yurt içi yerleşiklerden toplanacak işlenmiş veya hurda altından dönüştürülmüş standart altın alımına başlanacak”.
Gelelim MB adına “ben de varım” algısını güçlendiren mesajlara.
Öncelikle sıkı para politikasının devamına ilişkin duruş önemli.
2017’nin ilk çeyreğinde kur kaynaklı enflasyona karşı tedbir alınacak.
Sadeleştirme uzak olmayan bir zamanda tamamlanacak.
Ancak, kur ve talep gibi değişkenlere duyarlı…
İnce ayarlı bir para politikasının öne çıkması söz konusu!
Paraya ince ayar
Önce sıkı duruşu ardından da gelişmelere göre…
2017’nin ilk çeyreğinde parasal gevşeme yönünde adım atılabilir.
Keza döviz satım ihalesi gibi araçların da…
Gerekirse kullanılabileceğini söylüyor MB Başkanı.
Ve en önemlisi “yüksek oranda artış beklemeyin” mealinden ifadeler kullansa da…
Faiz artışına devam mesajının net biçimde verilmiş olması!
Neticede bu ay dış gelişmelere bağlı olarak…
25 veya 50 baz puan politika faizinde artış yapılması muhtemel.
Enflasyonun seyrine bağlı olarak da…
2017’de 75 – 100 baz puan daha artabilir faizler!
Sözün özü; kur, enflasyon ve talep anlamında…
Sıkıntılar bir müddet daha gündemde kalacak.
Ancak, Merkez Bankası bu gelişmelere seyirci kalmayacak!
En azından Başkan Çetinkaya’nın sözü bu.
Neticede lirayı rahatlatan sözlü yönlendirme tablosu şimdilik işe yaradı.