Ve beklenen oldu.
Merkez Bankası 2015’ten bu yana ilk kez faiz indirdi.
Son olarak Eylül 2018’de politika faizini 625 baz puan arttırıp yüzde 24’e yükselten Para Politikası Kurulu dün ilk halesini yaptı.
MB’de eski başkan Murat Çetinkaya görevden alınıp Murat Uysal’ın başkanlık koltuğuna oturtulmasıyla artan faiz indirimi beklentisi piyasa oyuncularını şaşırtan bir sürprize dönüştü!
Merkez, 425 baz puanlık indirimle politika faizini yüzde 19,75’e çekiverdi.
Aslında geniş bir yelpazede oluşmuştu beklentiler.
Ancak piyasada son veriler ve gelişmelerin ışığında ortalama beklenti 250 baz puanda şekillenirken 300 – 400 baz puanın karar öncesi fiyatlamalara kısmen girdiğini de söylemek mümkün.
Yine de genel beklenti çıtasını aşan indirim kafa karışıklığına yol açtı.
Dolarda çok ilginç bir reaksiyon yaşandı karar sonrasında!
Önce anlık tepkiyle 5,70 TL civarı olan kur 5,77 seviyesine fırladı.
Ve çok kısa süre sonra da 5,65’e kadar düştü. Sonra 5,68 civarı dengelendi.
Peki bu tuhaf hareketin nedeni neydi?
Kurul toplantısı sonrasında gelen açıklama metni alışık olmadığımız uzunluktaydı.
Yoğun detaylar arasında para politikasına dair sıkı duruşun korunabileceğine ilişkin ifadeler de yer aldı.
Yani faizler konusunda çok hızlı bir başlangıç yaptı yeni başkan Uysal.
Ama devamında daha temkinli olacağına dair izleri ortaya koymayı ihmal etmedi!
“Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
MB fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir”.
Ayrıca, MB yönetimi yılsonu enflasyonuna dair daha olumlu bir beklenti manzarası sergiledi son açıklama metninde.
“Güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir”.
MB küresel desteğe güveniyor
Ama güçlü faiz indirimi için MB’nin güvendiği temel trend küresel çapta bir düşüşün faiz cephesinde yaşanmaya başlaması!
“Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyetin zayıflaması ve enflasyona dair aşağı yönlü risklerin belirginleşmesiyle gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikası adımları atma olasılığı güçlenmiştir”.
İşte asıl mesele bu.
Yani Amerikan Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine güveniyor Murat Uysal ve ekibi!
Bol keseden indirim yapması da belli ölçüde bu güvenden kaynaklanıyor.
Ancak, özellikle Fed’in kısmi olarak yan çizmesi ihtimalini de risk anlamında üstlenmiş görünüyor MB yönetimi.
Bir diğer yanda S-400 gibi konuların belirsizlik limitini henüz doldurmaması gibi riskler de var.
Krediler ucuzlayacak mı?
Kısacası risklere rağmen cesur davranan Merkez Bankası, dış konjonktürün de desteğiyle piyasaları ikna etmiş görünüyor!
Ve neticede döviz kurları da faizdeki yüksek indirim seviyesine rağmen yükselişi tercih etmedi.
Peki ya bundan sonra?
Küresel koşullar ve enflasyondaki gidişat; döviz ve faizin rotasını belirleyecek.
Reel ekonomi tarafında ise bu yüksek indirimin moral etkisi fiziki etkisinden fazla olabilir.
Çünkü kredilerin ana kaynağı MB fonları değil.
Dolayısıyla kredi maliyetlerinde Merkez’in politika faizine paralel bir düşüş için erken!
Yine de beyaz eşya ve mobilya başta olmak üzere iç piyasa satışlarında bir miktar artışı tetikleyecektir MB’nin son faiz indirimi.