Ekonomik hayat ikili kıskaçta bugünlerde.
Dondurucu soğuklar bir yandan…
Dur durak bilmeyen döviz diğer yandan…
Ekonomiyi mengene misali sıkıştırmakta.
Kar ve soğuktan nasiplenen bazı sektörler olsa da…
Aniden bastıran karakışın ekonomik faturası kabarık olacağa benziyor!
Özellikle ulaşımın ülke çapında aksaması ve başta tarım olmak üzere…
Üretken sektörlerin ivme kaybına uğraması zararın ana eksenini oluşturmakta.
Yani talep kaybı üreticiyi…
Fiyat artışları ise tüketiciyi sıkıntıya sokma eğiliminde!
Kısacası kar esareti enflasyon ve büyüme anlamında…
Ekonomi üzerinde yük oluşturmaya aday.
Ancak, benzer bir yük hızla bastıran kur artışlarıyla karşımızda!
Dolar ve Euro tarihi zirvelerin birini bırakıp diğerine koşuyor çünkü.
Gözler doları takip ederken Euro‘nun…
Gaza basıp kısa sürede 4 lirayı aşması…
Yükün boyutları hakkında fikir veren bir tablo!
Yılbaşından bu yana dolar bazlı devalüasyon oranı yüzde 8’i bulmuş durumda.
Yani sadece 10 günde TL’nin uğradığı değer kaybı…
Yıllık enflasyona yaklaşmış vaziyette!
Dolayısıyla ekonomik aktiviteyi…
Negatif biçimde zorlayan bir kur hareketiyle karşı karşıyayız.
Peki kimse bu gidişe dur demeyecek mi?
Ekonomik aktörler sahne alma gayretinde.
“Müdahale zamanı geldi de geçiyor” dediğimiz Merkez Bankası nihayet devreye girdi.
Paranın patronu Murat Çetinkaya ve ekibinin…
Dün attığı müdahale adımıysa sınırlı etki yarattı.
Neden mi?
MB’nin aldığı kararlara ilişkin metnin satırbaşlarına bakalım.
“Piyasalarda gözlenen aşırı oynaklık yakından takip edilmekte olup ekonomik temellerden uzaklaşan sağlıksız fiyat oluşumlarına karşı TCMB tarafından gerekli tedbirler alınacaktır”.
Kurlardaki gidişatın yarattığı riskler net biçimde telaffuz edilmiş!
Peki ne yapılacak bu gidişatı durdurmak için?
“Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitleri 11 Ocak 2017 tarihinden itibaren toplam 22 milyar Türk lirasına düşürülmüştür.
Yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirilmiştir.
Bu değişiklik ile finansal sisteme yaklaşık 1,5 milyar ABD doları ilave likidite sağlanmış olacaktır”.
Cılız müdahale
Yani zorunlu karşılıkları 50 baz puan indirip…
Piyasaya 1,5 milyar dolar sunulmuş olmakta.
Peki işe yaradı mı bu adım?
Doları ilk anda 4 kuruş kadar düşürdü.
Ancak dolaylı ve düşük miktarlı bir müdahale olduğu için…
Lira mevcut piyasa koşullarının yüksek baskısına dayanamadı!
Ve dolar 3,77 liralık kapanış rekoruna imza attı.
Doların seans içinde çok yaklaştığı 3,79 TL’lik zirvenin…
Sadece 2 kuruş altında bir kapanış gerçekleşemesi…
Müdahalenin kapasitesi ve koşulların zorluğu hakkında bir fikir veriyor zaten!
Keza Euro’da 3,99 civarındaki kapanışla bu tabloyu teyit etmekte.
Faize dokunmak şart
Kısacası yeni ve daha güçlü bir müdahale adımı gelmezse…
Dövizde yeni rekorları görmemiz doğal bir sonuç!
Bunu dikkate alan Merkez’in de…
Yeni müdahalelere kapıyı açık tutan sözlü yönlendirme ifadeleri kurması önemli.
“Piyasalardaki gelişmeler yakından izlenmekte olup, gerekli görülmesi halinde, ülkemizde fiyat istikrarını ve finansal istikrarı korumak üzere ilave adımlar atılabilecektir.”
Peki neler yapılabilir?
Günlük döviz satım ihaleleri devreye girebilir.
Ama bu da yetmez!
Mevcut şartlar altında…
Faizlere dokunmadan dövizde kontrol sağlanması zor çünkü.
Uzun vadeli faizleri düşürebilmek için…
Kısa bir zaman için güçlü bir faiz artışına ihtiyacımız var.