İnşaatla büyümeye alışkın bir ekonomiyiz.

Alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil.

Aniden yüksek teknoloji ülkesi olmamız da pek mümkün olmadığına göre inşaatın nimetlerinden faydalanmak gerek!

Üstelik sektöre yönelen eleştiri oklarının ıskaladığı unsurlar var.

Çünkü sanayi üretim verilerine de yansıdığı üzere inşaat sadece çimento ve demirden ibaret değil.

Yüzlerce kalem ürünün kullanım alanıdır inşaatlar.

Artık teknolojinin de ikamet ettiği alanlardır binalar!

Ve ev tekstilinden mobilyasına daha birçok sektörün de buluşma adresi inşaat sektörüdür.

Dolayısıyla inşaat teklediği zaman birçok sanayi kolu da bu işten nasibini almakta.

Sektörün en önemli göstergesi olan konut piyasasında ise aylardır ivme kaybı yaşanıyor.

Kısacası bu kritik sektörün gözetilmesi şart!

Devlet vergi ve harç indirimleriyle destek verme çabasında. 

Ancak özellikle kredi maliyetlerinin yüksekliği ve piyasa belirsizlikleri engelleyici unsur olarak kalmaya devam ediyor.

Sektör temsilcilerinin üstüne düşen görevler de var bu arada. 

Bursa iki önemli fuara aynı anda ev sahipliği yaparak inşaat sektörüne can simidi atmış durumda!

BTSO ve İMSİAD işbirliğinde Tüyap’ta düzenlenen Bursa Yapı Fuarı ve Rising City Gayrimenkul Fuarı hem sektör temsilcilerini birbiriyle hem de vatandaşı çok uygun koşullu projelerle buluşturuyor.

Konut, ofis ya da ticarethane almak isteyelenlerin neredeyse 2017’nin fiyat düzeyleriyle alım yapmaları mümkün.

Peki fiyatlar bu seviyede kalır mı?

Sektörde öne çıkan trendler neler?

Bu soruların yanıtlarını fuarların düzenleyicileriyle masaya yatırdık.

Tüyap Bursa Genel Müdürü İlhan Ersözlü, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak ve İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç’la fuarı ve inşaat sektöründeki beklentileri konuştuk.

Öncelikle İlhan Ersözlü’nün vurguladığı üzere Türkiye’de hem sektör paydaşlarının buluştuğu hem de yerli yabancı müşterilere projelerin sunulduğu tek fuar konseptinin Bursa’da gerçekleşmesi çok yönlü bir avantaj konumunda!

Cazip fiyat avantajları ise kaçırılmayacak bir fırsat.

Çünkü…

İMSİAD Başkanı Andıç’ın dikkat çektiği maliyet artışları gecikmeli de olsa fiyatlara yansıyacak.

“İnşaat sektöründe son yıllarda ciddi maliyet artışları oldu.

Sadece 2018’de yüzde 40 bir artış söz konusu. 2017’yi de dikkate aldığımızda bugün itibarıyla iki misline ulaşan maliyet artışları çıkıyor karşımıza.

Bu nedenle yakın zamanda en az yüzde 35 zam yapmak zorundayız.

Özellikle yeni projeler başladığında bu fiyatları bulmak mümkün olmaz”.

Yani uygun kredi koşullarını bekleyelim derken bugünkü fiyatları kaçırma riski var!

 

Güven ortamı ve dışa açılım

 

Konut satışlarının canlanması içinse istikrarlı piyasa koşullarının önemine dikkat çeken Andıç, güven ortamının bu anlamda şart olduğunu kaydetti.

Peki sektör firmalarının yukarı yönlü ivme kazanması adına başka ne yapılabilir?

BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Şenocak canlanma için dışarıya açılmanın da büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.

“Durgunluk dönemlerinde dış pazarların önemi artıyor. Çünkü Türkiye’deki firmaların yüzde 90’ı iç pazara dönük çalışıyor.

Bu nedenle BTSO olarak Bursa inşaat sektörü temsilcilerini Ur-Ge ve Hiser projeleriyle yurtdışına açmak istiyoruz.

Önümüzdeki aylarda heyetlerimizi yurtdışına taşıyarak firmaları yabancı müşterilerle biraraya getirmeyi hedefliyoruz”.