Ekonomik büyümenin kritik göstergelerinden olan konut piyasası iyimser sinyaller vermiyor bugünlerde.
İlk çeyrekte aylık bazda hafif bir toparlanma gösteren konut satışları nisanda yeniden ivme kaybetti.
Ve mayısta da bu tablonun değiştiğini söylemek zor.
Peki konut piyasasının derdi ne?
Satışlar niye zayıf gidiyor?
İki net unsur öncelikli olarak konut piyasasının önünü tıkıyor.
Yüksek faizler ve belirsizlik alımları, sınırlayan başlıca faktörler.
Oysa ki artan maliyetlerin fiyatlara henüz yansımadığı bir dönemdeyiz.
Üstelik pekçok projede ciddi oranda iskontolu satışlar mevcut.
Neredeyse 2017’nin fiyatlarıyla satışlar yapılmakta 2019’da!
Ancak vatandaş önünü görmeden alım yapmakta tereddüt ettiği gibi yüksek faiz baskısı da kendini hissetirmekte.
İpotekli satışlarıdaki çakılma faiz etkisini net biçimde ortaya koymakta.
Para piyasalarında nisanın ortalarından itibaren başlayan hareketlilik mayısta da kendini gösteriyor.
Oynaklığın artması ise belirsizlik faktörü olarak konut piyasasının önünü kesmekte!
Artan oynaklık aynı zamanda kredi faizlerini de adım adım yukarı çekmiş durumda.
Neticede özellikle son bir yıldır yükselen faizler tüm kesimleri olumsuz biçimde etkiliyor.
Mayısta da özellikle dış riskler S-400 ve İstanbul seçimlerinin tekrarlanması gibi faktörler hem piyasaları hem de faizleri rahat bırakmadı!
Devreye giren Merkez Bankası’nın hamleleri ise düşük dozlu etki yarattı piyasalarda.
Dolayısıyla konut kredisi faizleri de likiditeye erişimde yaşanan sıkılaşma sonucu yükselişini mayısın son haftasına da taşıdı.
Faizlerdeki yükseliş trendi 10. haftayı buldu!
Konut kredisi faizleri bankadan bankaya vadeden vadeye değişiklik gösteriyor.
Ancak ortalamaya vurduğumuzda bu hafta itibarıyla 10 yıllık vadede aylık yüzde 2,13 gibi bir oranla karşılaşıyoruz!
En düşük sayılabilecek konut kredisi faiz oranı yüzde 1,55 civarında.
Ama seviyelerden kredi kullandıran banka sayısı hem az, hem de belirli limitler söz konusu.
Özel bankalar ağırlıkla yüzde 2’nin üzerinde faiz uygularken yüzde 2,8’e ulaşan rakamlar da mevcut.
Pratikte en düşük faizle 120 ay vadeli 100 bin TL kredinin aylık taksidi bin 850 TL seviyesinde.
Vade sonu toplam geri ise ödeme 220 bin 800 lirayı buluyor.
Yani aldığınız kredinin iki katından fazlasını bankaya geri ödemek durumundasınız!
Her isteyenin de en düşük seviyeden yararlanmasının mümkün olmadığının altını çizmekte fayda var.
Ayrıca eğer kullandığınız kredi tutarı 100 bin liranın üzerindeyse faizi de otomatik olarak yükseliyor.
Neticede satışların önündeki en büyük engel olarak bu yüksek kredi maliyetleri çıkmakta!
Faizler yükselmeye devam eder mi?
Faizlerdeki yüksek seyrin kaderi piyasalardaki oynalığa bağlı.
Yani belirsizliklerin ve risklerin aşılıp aşılmayacağına.
Bu çerçeveden gündeme baktığımızda haziran ayında sakinleşme beklentisinin olmadığını görüyoruz!
Hatta tam tersi gerilim katsayısını arttırabilecek bir potansiyel mevcut.
S-400 ve İstanbul seçimlerinin öne çıkacağı haziran sonrasında ise gelişmelere göre bir gevşeme ihtimali mevcut.
Ancak dişe dokunur bir faiz düşüşü yılın son çeyreğinden önce zor görünüyor.
Kısacası konut piyasasının rahatlaması için aylar var!
Bu arada alım kararını verirken olası fiyat artışlarını da dikkate almakta fayda var.