Flipboard
Bir soğuk, bir sıcak…
Bir bakmışsınız aniden fırtına patlamış.
Ve hemen arkasından güneş açmış!
Hava çok değişken… Mevsimler birbirine karışmış vaziyette.
Yarattığı çevresel kirlilikle dünyanın doğal dengesini bozan insanoğlu… Neden olduğu iklim değişikliğinin acı meyvelerini yeni yeni tatmaya başladı.
Endüstri devrimiyle birlikte adeta patlama yaşanan fosil yakıt tüketiminin faturası sadece iklimsel değişiklik değil elbette.
Yıllar yılı milyarlarca ton kömür, petrol ve doğalgazın kontrolsüz yakılması…
Çevre ve insan sağlığı üzerinde doğrudan etki yapmanın yanında… Neden olmaya başladığı iklim değişikliği sonucu tarım ve sanayi üretiminin de ciddi kayıplarla karşılaşma riskini karşımıza çıkarmakta.
Uzmanlar, hava sıcaklık ortalamasının 1-2 derece yükselmesinin bile üretim üzerinde etkili olduğu görüşünde!
Bu yöndeki uyarıları yapanlar sadece çevre bilimcileri değil elbet…
Tarım uzmanları, ihracatçılar ve sanayiciler de Bursa açısından yaşanabilecek olumsuzluklara karşı kendilerini hazırlamaya çalışıyor.
Böyle bir atmosferde riskleri azaltmanın en önemli yolu kömür gibi fosil yakıt kullanımını minimize etmek.
Ve mümkün olduğu kadar da bu tür tesisleri yaşam alanlarının olabildiğince uzağında tutmak!
Hal böyle iken Bursa`nın göbeğinde kurulmaya çalışılan kömür yakıtlı bir termik santralin bilimsel bir izahı olması ne kadar mümkün?
Ve DOSAB santrali konusunda bilimsel değerlendirme için başka kentlerin üniversitelerine başvurmayagerek yok.
“Mutlaka hava kirliliği yaratacaktır”
Bursa`yı bilen ve doğal olarak da kentle ilgili araştırmalar yapan Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinin ne dediğine kulak vermekte fayda var.
“Zaten OSB`ler ve evsel kullanım nedenyle havamızın kirli olduğunu biliyoruz. Havayı kirlettiğini bilerek tekrar kömür konusunda ısrarcı olmak yanlış.
Kömürle çalışan bir tesisin özellikle de Bursa`nın merkezine yakın bir noktada kurulması hata olur.
Çünkü öncelikle doğrudan insan sağlığını etkileyecek ”!
Bu önemli uyarıyı yapan Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feza Karaer`e göre hiç bir teknoloji insanı ve doğayı korumaya yeterli değil.
“Sanayi bölgeleriyle tarım alanları iç içe… Siz ne kadar `teknoloji kullanıyorum` deseniz de bu tesis mutlaka hava kirliliği yaratacaktır.
Üstelik kömür yakma işleminden kaynaklanan küllerin ne olacağı da belirsiz”!
Feza Karaer, ayrıca DOSAB santralinin çevre üzerinde yaratacağı etkilerin çok detaylı biçimde araştırılması gerektiğinin altını çiziyor.
“İnsan sağlığına nasıl etkide bulunacak.
Tarım alanlarına, bio çeşitliliğe, yüzeysel sulara, havaya, toprağa nasıl etki edeceğini bilimsel olarak ortaya koymamız gerekiyor”.
MARSİFED: Temiz enerji şart
Küresel ısınmaya katkı anlamında yeni bir santralin yaratacağı risklere de dikkat çeken akademisyenlerintemiz ve sürdürülebilir enerji beklentisine…
Sanayi cephesinden de destek mesajları geliyor artık.
“Almanya`da yüzde 51 güneş enerjisinden sağlanan elektirkten bahsediyoruz. Bu oran İspanya ve Yunanistan`da yüzde 25 seviyelerinde”.
Avrupa`daki temiz enerji örneklerine dikkat çeken Marmara ve İç Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federesyonu MARSİFED`in Başkanı İhsan Karademirler`e göre…
Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak artık daha karlı hale geldiği için sanayiciler bu alana ağırlık vermeli.
“Hem güneş enerjisinde hem rüzgar enerjisinide teknoloji geliştiği için ilk yatırım maliyetleri düşmüş… Ve verim de artmış durumda!
Yani yeni enerji rotamız bu yönde olmalı”.
