İş ve aş toplumun büyük bölününün ana derdi.

Ve genelde özellikle dar gelirlilerin kazaçlarının büyük bölümü aşa gitmekte!

Çünkü resmi istatistikler de gösteriyor ki…

Türkiye’de hedefleri fazlasıyla aşan enflasyonun temel kaynaklarından biri gıda fiyatlarındaki artış!

TÜİK’e göre 2015’in yıllık gıda enflasyonu ise yüzde 10,87 seviyesinde.

Yani hem genel enflasyonun 2 puan üstünde…

Hem de çift hanede bir gıda enflasyonu var ülkemizde!

Türkiye’de gıda fiyatları tüketicinin cebini yakarken…

Dünyadaki gıda fiyatlarıysa çarpıcı bir tezatlıkla düşmekte!

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun Gıda Fiyat Endeksi...

Gıda fiyatlarının 4 yıl üst üste düştüğünü gösterdi.

2015’teki yıllık düşüşse yüzde 19,1 seviyesini buldu!

Kısacası dünyada fiyatlar gün geçtikçe düşerken…

Türkiye’de tam tersi bir manzara var.

Üstelik üretici de yetersiz kazançtan şikayetçi!

Peki Türkiye’de gıda niye pahalı? Üretici neden sıkıntılı?

Ve bu tabloyu değiştirmek için ne yapılmalı?

Bu soruların yanıtlarını bulmak için Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca’yla mini bir beyin fırtınası yaptık.

Nuri Karaca, tarım ve hayvancılık sektörünün duayen isimlerinden biri…

Bu tecrübeyle yaptığı değerlendirmeler de net ve çarpıcı oldu!

“Türkiye’de temelde yüksek girdi maliyetleri…

Üreticinin de tüketicinin de alehyinde bir tablo ortaya çıkarmakta.

En basit örnekle kısa süre önce bulunduğum Fransa’da çiftçiler mazotu bir liraya almaktaydı.

Bizde ise 4 liralık maliyeti var mazotun”!

Üretici üzerindeki yüklerin azaltılmasının vatandaş ucuz gıda…

Çiftçiye ise daha yüksek kazanç anlamına geldiğine dikkat çeken Karaca…

Yeni hükümetin atmaya başladığı adımların umut verdiğini söylüyor.

“Yem ve gübrede KDV yüzde 1‘e düşürüldü. Bu çok önemli bir adım!

Devamının gelmesi sadece sektörü değil tüm ülkeyi de rahatlatacaktır.”

 

“Havza sistemi ve birlikler önemli”

 

Nuri Karaca, bu anlmada 2,5 milyar liralık KDV adımının yanısıra…

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik‘in başlattığı çalışmaların kritik önemine vurgu yaptı.

“Bakan Çelik çok güzel bir başlangıç yaptı.

Karacabey’de bu hafta katıldığı toplantıda da ifade ettik.

Bakan’ın üretici adına dikkat çektiği iki kritik konuysa havza sistemi…

Ve üretici birliklerinin daha güçlü ve fonksiyonel hale gelmesiydi.”

Karaca’nın verdiği bilgiye göre üretim planlamasından sofraya giden çizgide...

Daha etkin çözümler adım adım devreye girecek.

Ancak kalıcı ve tatminkar sonuç için zamana ihtiyaç var!

 

Çarklar umut veriyor mu?

 

Sanayide çarklar karışık sinyaller verdi.

Takvim etkisinden arındırılmış üretim endeksi…

Kasımda 2014’ün aynı ayına göre yüzde 3,5 arttı.

Ancak mevsim ve takvim etkisi hariç tutulduğunda…

Sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0,9 gerilemiş görünüyor.

Yani 2014’e oranla iyimser bir görüntü söz konusu.

Çünkü beklentilerin biraz altı da olsa büyümeyi destekleyen bir rakam bu.

Ama ekime oranla bir ivme kaybı var.

Gidişatı MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Mustafa Gürses’e sordum…

Yanıt umut vericiydi.

“Yüzde 0,9’luk azalma kısmi bir dalgalanma sayılabilir.

Çünkü global gelişmeler etkili olabilmekte.

Ancak hükümetimizin aldığı tedbirler sayesinde bunlar geride kalmaya başladı.

2016 yılının 2015 yılından daha iyi geçeceğine inanıyoruz.

Ve 4 yıllık seçimsiz dönemde ‘yeni bir hikâye’ ortaya konacak.

Neticede Türkiye büyümeye hızla devam edecektir”.