Ekonomik ve sosyal açıdan en hassas konulardan biri işsizlik…
Anlı şanlı Avrupa ekonomilerinin büyük çoğunluğu dahi çift haneli işsizlik oranlarıyla boğuşuyor hala!
Peki Türkiye’de vaziyet nasıl?
TÜİK’in 2014 ekim ayına ilişkin rakamaları; 3 milyonu aşan işsiz rakamını karşımıza çıkardı!
İşsiz sayısında kaydedilen 21 bin kişilik düşüş… Türkiye’deki işsizlik oranının eylüle göre 0,1 puanlık azalmayla yüzde 10,4 seviyesine inmesini sağladı.
Sevindirici bir gelişme!
Ancak, bardağın boş tarafına da bakmalı…
Son verilerin gösterdiği net gerçek, 2014 yılı işsizlik oranının çift hanede kalacak olması!
Hatta mevsimsellikten arınmış oranın yüzde 10,6 olması yeniden yükseliş ihtimalini gündemde tutuyor.
Üstelik Ekim 2013’e göre 0,7 puanlık bir artış, 2014’ün istihdamda pek de verimli geçmediğine işaret ediyor.
Tarım dışı işsizlik oranının yüzde 12,5 ve genç işsizlik oranının ise yüzde 19,7 seviyesinde olması da üzerinde düşünülmesi gereken konular.
Ve istihdam oranının yüzde 45,7’de kalması da ‘yapısal bir sorun var’ diyor!
Çünkü Türkiye’de genel işsizlik oranı yüzde 9’un altına nadir indiği gibi orada da kalamıyor.
Yani iş alanlarını genişletip insanların iş sahibi olması sağlanmalı.
Hükümetin açıkladığı dönüşüm programları bu anlamda faydalı olabilir…
Tabii ki, detaylı altyapının biran önce oluşturulması ve işdünyasının da ilgi göstermesi şartıyla!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın dün sinyalini verdiği iki yeni paket de…
Özellikle firma bünyelerilerini güçlendirerek; yatırımları teşvik etmek üzere önemli bir fırsat sunabilir.
Ancak, sadece büyük yatırımların özendirilmesiyle ne istediğimiz hızda büyürüz…
Ne de de işsizliği makul seviyelere çekebiliriz!
Başka ne yapmalı?
Bir yandan da girişimcilik özendirilip desteklenirse; istihdam yaratan büyüme hızlarına daha kolay ulaşırız.
Özellikle de kadın girişimciliğini hakkıyla teşvik edebilirsek!
Çünkü kadının ekonomik hayatta çok daha fazla öne çıkması şart.
Ancak, Türkiye’deki ekonomik, sosyal ve kültürel şartlar; kadının bırakın iş kurmasına, çalışamsına bile çok uygun bir zemin sunmuyor.
Neticede ise kadın gişimci oranı yüzde 10’u bile bulmuyor!
Bu anlamda çeşitli kurumlarca verilen ciddi bir mücadele var.
Örneğin TOBB‘un kadın girişimciliğini özendirmek üzere oluşturduğu kurullar önemli etkinliklere imza atmakta.
Peki Bursa’daki kurul çalışmaları, 2015’te kadın girşimciliği adına neler sunmaya aday?
Özdemir’in hedefleri ve çağrısı
2011’den bu yana kentte kadın girişimciliğine büyük ivme katan Emine Örnek‘ten TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu’nda bayrağı devralan Nurcan Özdemir‘le hedeflerini konuştık.
Adeta sıfırın altında bir başlangıçla…
İş hayatında dikkate değer işlere bir kadın girişimci olarak imza atamayı başaran Özdemir… Bursalı kadınları iş hayatına katmaya kararlı görünüyor!
“Hedefim TOBB’ın çizdiği 128 kişilik kontenjanla değil iş sahibi olan tüm kadınların desteğiyle yürümek…
Ve girişimci olmayı gönlünden geçiren bütün kadınlara da destek olmak istiyorum”.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay‘ın verdiği desteği örnek gösteren Nurcan Özdemir’in hem kadınlara hem de kent dinamiklerine çağrısı var.
“ Kadınlar her türlü desteği hak ediyor. Bu anlamda toplumun kadına bakışı değişmeli. Ve elbette ilk önce kadınlar ele tutuşup güçbirliği yaratacğız!
Ardından da tüm kent dinamiklerinin desteğini bekliyoruz”!
Peki kadın girişimcilerin sayısını artırmak üzere öncelik verilmesi gereken konular neler?
“Kadını evden çıkarmak üzere öncelikle ‘çocuk sorunun’ aşılması lazım!
Çocuk bakımını üstlenecek kurum ve hizmet yelpazesi genişlemeli.
Böylece kadınlarımız çalışma hayatına daha fazla zamanı daha rahat bir kafayla ayırabilir.
Elbette, hibe ve uygun faizli finansal destekler ve eğitimler de çok önemli!
Bu anlamda elimizden geleni yapacağız”.