Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

İşsizlikte tek hane ne zaman?

Ekonominin dinamikleri nasıl?

Pek çok gösterge ve gelişmeyi yorumlamak şart bu soruya yanıt ararken.

Ama en temel sorunları en taze verilerle görmek istersek.

Karşımıza enflasyon, işsizlik ve büyüyen açıklar makro cephede karşımıza dikiliveriyor!

Aslında firma ve vatandaş bazında da özellikle enflasyon ve işsizlik meselesi ana gündemi oluşturuyor.

Bütçe açığı ile cari açıktaki hızlı büyüme de!

Dolaylı yolla döviz üzerinden bu sarmalı kuvvetlendiren bir vazife görmekte.

Doğal olarak döviz kurlarının yarattığı belirsizlik de ek bir fatura anlamına geliyor.

Bütün bu tablo ise faizin düşmesini engelliyor aynı zamanda.

Dolayısıyla ana mücadele ekseni bu yönde olmalı. 

Nitekim özellikle işsizliğin azaltılması için yılboyunca atılan adımlar gördük.

Meyvelerini ise yeni yeni toplama aşamasındayız.

Dün TÜİK’in açıkladığı orta noktası ağustos olan 3 aylık ortalama yüzde 10,6 ile beklentilerden iyi geldi.

2016’nın aynı dönemine göre 1,3 puanlık bir azalma var.

Ancak bu karşılaştırmada 15 Temmuz kaynaklı bir baz etkisi söz konusu.

Bu nedenle Temmuz 2017 dönemiyle karşılaştırıp baktığımızda 0,1 puanlık inişe şahit oluyoruz.

Yani işsizlik azalıyor. Ama ne yazık ki istenilen hızda değil!

Daha doğrusu büyüme rakamlarının yüksek hızına uymayan bir tablo var.

Çünkü… Çift haneli rekor büyüme beklenen 3. çeyrekte yaratılan istihdamın işsizliği düşürebildiği seviye de hala çift hane!

Ve düşüş hızı da yavaş.

           

Yatırım ve eğitim şart

 

Öncelikle büyümenin yatırım kaynaklı tarafı hala zayıf.

Özel sektörün çekingenliği sürüyor çünkü.

Ayrıca istihdam deposu niteliğindeki hizmet sektörü hala eski formunda değil.

Bu tabloya işgücüne katılımdaki hızlı yükselişi eklediğimizde işimizin zorluk derecesi orataya çıkar.

Yani iş piyasasına katılıp iş arayanlara yetişmek için yeni yatırımlara ihtiyaç var!

Ayrıca mesleksizlik ve iş beğenmeme gibi sosyoekonomik zorlukları aşmamız da şart.

Sözün özü; tek hanede düşük oranlı işsizlik rakamlarının sağlanması için zamana ve reformlara ihtiyacımız var.

 

Bursa’nın “yerli” lobisi

 

Yerli oto markası sanayinin birincil gündemi oldu.

Sürüklediği alt sektörlerle de otomotiv bu ilgiyi hak ediyor.

Ve haliyle yerlinin fabrikası için de ciddi bir yarış başlamış durumda.

Şimdiye kadar 20’ye dayanan talipli kervanı oluşmış bile!

Haliyle Bursa’nın da eli armut toplamıyor.

Örneğin Bursa OSB Başkanı Hüseyin Durmaz’ın Bursa’ya taşıdığı dünya çapındaki etkinlik büyük bir fırsat oluşturdu.

Durmaz’ın “Dünya çapında bir organizasyona ev sahipliği yapıyoruz” vurgusu boşuna değil.

Çünkü “Automotive Meetings” organizasyonu Amerika Birleşik Devletleri’nden Fransa’ya, Almanya’dan Japonya’ya kadar 28 ülkeden otomotivcilere Bursa’nın önemini gösteriyor.

Ayrıca konsorsiyumdaki babayiğitler de kentimizdeki potansiyele dair mesajları ilk elden aldı.

Mesela BTSO Başkanı İbrahim Burkay “TEKNOSAB hem lojistik altyapısıyla, demiryollarıyla, otobanıyla ve liman bağlantılarıyla bugün otomotiv sektöründe rekabetçilikte yerli otomotivin konumu olarak biçilmiş kaftan” diyerek işi özetlemiş.

Başkan iyi söylemiş hatta az söylemiş!

Çünkü tarihi birikim ve perspektifiyle de hiçbir ile nasip olmayan bir güçlü yan sanayi altyapısı var Bursa’nın.

Üstelik Oto Test Merkezi de dibizmide hayat bulacak!

Ama unutmayalım ki bu iş yüksek çapta lobicilik de gerektiriyor.

Kısacası bütün kent dinamiklerine iş düşmekte.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X