Dış ticaret yeniden forma giriyor.
2016’da dünya pazarlarında umduğunu bulamayan Türkiye…
İhracatla büyüme rotasına yeniden girmiş görünüyor.
Hal böyle olunca da ithalatın tetiklenmesine karşın…
Dış ticaret açığımızın daraldığını görüyoruz.
Mart ayı verileri güçlü bir trend ortaya koydu!
İhracat yüzde 13,6 artışla 14,5 milyar dolara yükselirken…
İthalat yüzde 7 yükselişle 18,99 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yani dış ticaret açığımız yüzde 10,3 azalıp 4,49 milyar dolara indi!
Ve sonuçta kritik bir gösterge olan…
İhracatın ithalatı karşılama oranı da;
Yüzde 71,8’den, yüzde 76,3’e yükseldi.
4,5 puanlık zıplama kayda değer bir gelişme.
Üstelik şubat ayına oranla da ihracattaki çıkış sürmekte.
İthalattaki çıkışın henüz risk yaratan boyutta olmamasıyla beraber…
Dış ticaret tarafında Türkiye’nin elini güçlendiren bir trendi karşımıza çıkarıyor.
Unutmayalım ki; ihracatımız daima belli oranda ithalatı da yukarı çıkarır!
Çünkü…
Hammaddeyle ara malı ihtiyacımızın yanında…
Yüksek oranlı bir yüksek teknoloji talebimiz de mevcut.
Çok hafif bir petrol etkisi de var elbette.
Ama can yakacak bir manzara yok petrolde şuan için!
Dış açığı kalıcı biçimde düşürmek için ise…
En ciddi ev ödevimiz yüksek teknolojide karşımıza çıkıyor.
Çünkü…
İmalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,4 seviyesinde.
Yani temel döviz kaynağımız sanayi ürünleri.
Ama ne yazık ki; yüksek teknoloji ürünlerinin…
İmalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı sadece yüzde 3,1 düzeyinde!
Üstelik 2016 martında yüzde 3,7 seviyesindeymiş yüksek teknolojinin ihracat payı.
Bu anlamda yüzde 33,9‘a yükselen…
Orta yüksek teknolojili ürünlerin payı…
Kısmi bir umut ışığı sayılabilir.
Ama orta düşük teknoloji kategorisinde sattıklarımızın…
Sanayi ihracaında yüzde 30 seviyesinde pay alması yanında…
Düşük teknoloji payının yüzde 33 olması hayli düşündürücü.
İthalatta ‘yüksek’ baskı
Neticede çok üretip az kazanılan bir modelle…
Kalıcı ve güçlü bir ihracat artışını hayal etmemizse zor!
Keza ithalat bağımlılığını zayıflatmanın yolu da…
Teknolojiyi yüksek seviyelere çıkarmaktan geçiyor.
Çünkü…
Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ithalatındaki payı yüzde 13,9 seviyesinde!
Orta yüksek teknolojininse yüzde 42,2’lik bir payı var.
Mart ayına ait basit bir karşılaştırma yapalım.
Yüksek teknoloji ihracatıyla 431 milyon dolar kazanmışız.
Buna karşın yüksek teknoloji ithalatına 2,14 milyar dolar harcamışız!
Enflasyonla mücadele
Enflasyon canavarı Merkez’in fikrini değiştirdi.
Yılın ikinci enflasyon raporunda Murat Çetinkaya ve ekibi…
2017 enflasyon tahmini yarım puan yükseltti.
Ve yüzde 8,5’e çıkardı.
2018 yılsonu için de 0,4 puanlık yukarı revizyonla…
Yüzde 6,4’lik hedef açıkladı.
Peki neden?
Çetinkaya, doların ithalat fiyatlarını zıplatması…
Ve büyümedeki iyileşmenin fiyatları tırmandırması...
Enflasyondaki revizyonun ana etkenleri olarak gösterdi.
Elbette bir türlü gevşemeyen gıda da pay sahibi.
Ama bu kategorinin devredışı kalma ihtimali var.
Bu nedenle de MB yılın ikinci yarında tek haneli enflasyon bekliyor!
Yine de neticede Çetinkaya, enflasyonda net bir iyileşme görülmeden…
Sıkı para politikasından vazgeçilmeyeceğini net biçimde ifade ediyor.
Yani ‘dövizi baskılamaya devam’ diyen Merkez…
Ucuz kredi için de vatandaşa “bir başka baharı bekle” demiş oldu.