Referandum geride kaldı.

Neticede Türkiye yeni bir yönetim modeli için hazırlıklara başladı.

Ama bir yandan da normalleşme süreci işlemeye başlamış durumda!

Neyin normalleşmesi?

Birkaç aydır anayasa değişikliğiyle yattı kalktı Türkiye.

Fazlasıyla politize günler yaşadık!

Ekonomiye dönük canlandırma tedbirleri alınsa da…

Kafalar ekonomiye çok fazla odaklanamadı.

Vatandaş da işdünyası da…

Karar alıp adım atmak için 16 Nisan’ı bekledi!

Kısacası tam bir bekle gör politikası öne çıktı.

Dolayısıyla işler olması gerektiğinden daha zayıf bir seyir izledi.

İşte bu anlamda siyasetin sakinleşme süreci başlarken…

Ekonominin normalleşme dinamikleri de hızla işlemek zorunda!

Yani gündem artık ekonomi ağırlıklı olmalı.

Nitekim işdünyasının önde gelen kuruluşlarından gelen ilk açıklamalar…

Benzer beklentileri içeren ortak bir tabloyu oluşturdu.

Dün açıklanan yüzde 13’lük rekor işsizlik rakamı da…

“Ekonomiye odaklanılmalı” mesajının haklılığını ortaya koymakta.

Ekonomide normalleşmenin ilk sinyaliyse piyasalardan geldi.

Dış piyasalarda cuma akşamı geç saatlerde alevlenen dolar/TL paritesinin…

Referandum sonuçlarıyla birlikte yaklaşık 10 kuruş gerilediğini gördük!

Ancak, Türk para piyasalarının dünkü açılışının ardından…

Bir miktar yükselen kur 3,66 TL civarında dengelendi.

Borsa İstanbul’da da sınırlı bir yükseliş gerçekleşti.

Peki piyasanın tepkisi niye sınırlı kaldı?

Referandum sonucunun önceden büyük oranda satın alınmış olması birinci neden.

İkinci olaraksa özellikle yabancı yatırımcının…

Bundan sonrasına dair belirsizlikleri öne sürdüğü raporları var karşımızda.

Küresel çaptaki dalgalanmalarsa bir başka neden.

Neticede piyasalarda sadece 16 Nisan belirsizliği son buldu!

“Evet” kararı satın alındığı için de…

Bu belirsizliğin ortadan kalması çok fazla etki yaratmadı.

Kısacası önemli olan bundan sonrası.

 

Seferberliğin önemi

 

TÜİK’in Ocak 2017 istihdam verileri hayli düşündürücü.

Veriler; orta noktası ocak olmak üzere…

Üç aylık ortalamayı içerdiğinden.

Şubatı da görme imkanımız var demektir.

Bu nedenle 1,9 puanlık artışla yüzde 13’e çıkan işsizlik oranı…

Bir numaralı gündem maddesinin ne olduğunu da gösterdi.

Çünkü…

Şubatta hayata geçen istihdam seferberliğinin öncü katkısına rağmen …

İşsizlikteki yükselişin frenlenmesi bu dönemde mümkün olmamış!

Neticede resmi işsiz sayısı 3 milyon 985 bin kişiye yükseldi.

Peki neden?

En temel neden istihdamda sanayi sektörünün 0,4 puan…

İnşaat sektörününse 0,2 puan pay kaybına uğraması.

Ama aynı zamanda işgücüne katılma oranı 0,8 puan arttığı için de…

İşsizlik yükselişine ivme katmış görünüyor.

Sonuçta Nisan 2016’dan bu yana adım adım yükselen işsizilik oranı…

Son 7 yılın zirvesine ulaşarak alarm verdi!

Bu yükselişi durdurup geri dönüş başlatılmazsa…

Piyasa canlanması da ekonomik büyüme de…

Beklentilerin altında kalabilir.

Durgunluğun faturasını ise yine işsizler öder!

Dolayısıyla istihdam seferberliğine sahip çıkmak şart.

Ama aynı zamanda üretken alanlardaki yatırımlara da hız vermek elzem.