Tüm gençlerin ve diama genç kalanların bayramı kutlu olsun.

1919’da kurtuluş sürecinin ateşlendiği 19 Mayıs’ın…

Bu yıl ekonomik ve siyasi istikrarın başlangıcı olmasını dileyelim.

Gençlere kendi kaderlerini şekillendirme anlamında büyük görevler düşüyor bugünlerde.

Mevcut tabloda sunulan olanakları daha yeterli hale getirebilmek…

Tam anlamıyla kendilerinin elinde değil elbet!

Çünkü siyasal, ekonomik ve sosyal hayatı yönledirenler…

Yani karara vericiler arasında gençler neredeyse yok denecek kadar az.

Dolayısıyla kaderleri “büyüklerin” ellerinde!

Ve yüzde 18-20 aralığında dolaşan genç nüfustaki işsizlik oranı…

Pisa gibi eğitim kalitesi ve olanaklarını yansıtan küresel endekslerdeki sıramız…

Gençlerin geleceği adına alınacak daha çok yol olduğunu gösteriyor bizlere!

Üstelik dünyanın çok hızla değiştiği bir dönemdeyiz.

Sanal alemdeki gelişime logaritmik bir artışa sahne oluyor.

Robot teknolojileri insanı birçok alanda devredışı bırakma arifesinde!

3 boyutlu yazıcılarla araba bile yapılıyor artık.

Üretim süreçlerini kökten değiştirmeye aday…

Endüstri 4.0 diye yeni bir çağ başlamış vaziyette!

Dijital saldırılar askeri ve ekonomik tehditlere yaklaşama potansiyeli taşımaya başladı.

Başta Forex olmak üzere dijital yolla küreselleşen piyasalardaki finansal operasyonlar…

Ülke ekonomilerinde çok ciddi hasarlara da yol açabilmekte.

Sözün özü bu süreçlere bir an önce adapte olamazsak…

Sadece şimdiki gençlerin geleceğini değil…

Kundaktaki bebelerin bile gelecek dünyasını riske atarız!

Dolayısıyla bilşimle yatıp kalkan genç kuşakların daha fazla katılımcı olduğu…

Karar mekanizmalarının geliştirilmesi dünyayı yakalama ve geleceği kurtarma adına hayati öneme sahip!

 

Altın nereden nereye…

 

Meşhur spekülatör Soros elini altına atmış!

Soros’un bu hamlesi geniş yankı buldu dünyada.

Neticede piyasalarda bir sorgulama başladı.

“Acaba altında yeni bir atak mı gelecek?”

“Ünlü spekülatör güvenli limana niye yatırım yaptı, bir kriz mi kapıda?”

Tarzında sorular uçuşuyor bugünlerde yatırımcının kafasında.

Telaş yapacak tarzda bir fiyat gelişiminin yakın olduğunu…

Özellikle dış piyasalar açısından söylemek zor!

İçte ise doların siyasi baskı nedeniyle yaptığı ateş…

Altının gram fiyatını haddinden fazla hareketlendirdi.

Ama bu trendin kalıcılığına onay vermek de kolay değil.

Gidişat hakkında bir fikir edinebilmek için…

Son 5 yıllık dolar bazlı ons fiyat gelişmeleri…

Ve lira bazlı gram fiyat hareketlerini karşılaştıralım.

Şu anada bin 280 dolar civarı dolaşan altının dolar bazlı ons fiyatı…

Bırakın rekoru 2013 ortalarındaki bin 360 dolarlık fiyata bile gelmedi henüz.

2011 yılında gram fiyatın 110 lirayı gördüğünü düşünürsek…

Halen 122 lira civarındaki fiyat, 5 yılda çok da fazla değişim olmadığını söylüyor.

Yani içte dolar kaynaklı dalgalanmaları bir kenara bıraktığımızda…

Altının çok da değişmediğini görüyoruz!

Neticede ons fiyatta uzun vadede gidecek bir yol hala var!

İçteki gram fiyatsa dolar bağımlısı olarak dalgalanmayı sürdürecek demektir.