Piyasaların merakla beklediği soru yanıt buldu.

Merkez Bankası faizlerde doğrudan bir artış yaparak…

Beklentileri bir ölçüde karşıladı.

Ancak, politika faizine dokunmayarak…

Bu kez koridor sistemini devreye soktu MB yönetimi.

Dolayısıyla gelişmelere duyarsız kalmadıklarını ilan eden Murat Çetinkaya ve ekibi…

Gerektiği taktirde her türlü enstrumanı kullanma konusunda sinyal vermiş oldu.

Ama temkinli ve yavaş hamleleri öne çıkararak!

Çünkü Merkez güçlü olasılık olan 3 ayaklı doğrudan bir faiz artışı yerine…

Sadece koridorun üst bandında 75 baz puanlık artışına gitti.

Teknik ifadeyle marjinal fonlama oranını yüzde 9,25’e yükseltti.

Finans kuruluşlarının piyasa kaynaklı maliyeti bu seviyeye yakın seyretmekte.

Dolayısıyla bu artış TL maliyetini fazlaca etkileme gücüne sahip değil.

Destekleyici bir adımın dolaylı da olsa atılması ise…

Üst koridor hamlesini bir miktar anlamlı hale getiriyor!

Nasıl mı?

Geç likidite penceresi faiz oranı 100 baz puan artışla yüzde 11’e çıkarıldı.

Repo ihalesinin açılmadığı dönemlerde lira faizinin bu seviyeye çıkması söz konusu.

Yani bir tür dolaylı faiz artışına zemin hazırlanmış olmakta!

Neticede alt koridora ve politika faizine dokunmadan atılan bu adımlar…

TL’yi destekleyip piyasalara az da olsa nefes aldırma imkanı tanıdı.

Ancak mevcut koşullar itibarıyla…

Merkez’in son faiz kararı çok fazla rahatlama sunma şansına sahip değil!

Doların 3,75 liranın altına inmemesi de net bir gösterge.

Yani MB yönetimi bekle gör stratejisini kısmen korumuş durumda.

Ne görmek istiyor Murat Çetinkaya?

Öncelikle cuma akşamı beklenen Fitch Ratings’in Türkiye’ye ilişkin not kararını…

Ve Donald Trump’ın ilk icraatlarını görerek karar verme çabası öne çıkıyor.

Çünkü…

Dövizde aşırıyı yükselme ve oynaklık istenmiyor.

Ama aynı zamanda faizleri de az artırıp…

Hatta mümkünse hiç yükseltmeden bu işi başarmak istiyor MB!

İsteğinin gerçekleşmesiyse Fitch’e ve Trump’a bağlı.

Yani Merkez, kredi notumuzun korunması…

Ve Trump’ın sakin adımlar atması umudunu taşıyor.

Aksi taktirde daha sert faiz artışlarına mecbur kalma ihtimali var çünkü!

Ancak, MB umduğunu bulsa da bulmasa da…

Düşük faizli günleri bir süre unutmamız kaçınılmaz görünüyor.

 

Konutta rekorlar sürer mi?

 

Ekonominin lokomotifi durmuyor.

Çok zor koşulların yılı olan 2016’da…

Konut sektörü yeni bir rekora imza attı.

Ülke genelinde yüzde 4 artan konut satışları…

1 milyon 341 bin 453 adet olarak kayıtlara geçti.

Ve Bursa da beklediğimiz üzere…

Yüzde 4,6’lık artışla ülke ortalamasını sollayarak…

52 bin 436 konut satışıyla rekorunu tazeledi.

Peki ya 2017?

Sektörü etkileyen maliyet baskısına rağmen…

Sektör temsilcileri yeni rekorlara imza atabilecekleri görüşünde.

 

Zeytincinin ihracat yılı

 

Zeytincinin güçbirliğinden doğan Marmarabirlik…

Ülkenin döviz ihtiyacı için de çıtayı yükseltti.

Başkan Hidamet Asa dış pazarları genişletmek üzere…

Yılın ilk günlerinden bu yana temasları sürdürmekte.

Yani Hidamet Asa’nın “Yönümüzü ihracata çevirdik ve 2017 yılını Marmarabirlik için ‘ihracat yılı’ ilan ettik” demesi boşuna değil.

Ortaya konan hedefler de kararlılığın net bir göstergesi!

Üstelik sadece 2016’daki 6 bin 100 tonluk ihracatı miktar olarak artırmak değil amaç.

Çünkü tutar olarak da Marmarabirlik önümüzdeki yıllarda ihracatını 30 milyon dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyor.