Kırmızı et enflasyonla mücadelenin simgesi haline geldi.

Gıdadaki yüksek fiyat artışlarının önüne geçmek için…

Atılan ilk somut adım kırmızı etteki zamlara karşı oldu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik‘in…

İlgili tarafları başarıyla ikna etme perfromansı…

Tavan fiyat uygulamasını gündeme getirdi.

Ve tüketicinin korunmasını sağlamak üzere yola çıkıldı!

Kırmızı etle başlanması çok doğru bir adımdı.

Çünkü hen sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı…

Hem de kişi başına tüketimde hala gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz!

Ve üstelik et fiyatları…

Aile bütçelerinde özellikle dar gelirliler için büyük bir yük oluşturuyor.

Yani gıda enflasyonunda ilk neşterin vurulacağı en doğru yer kırmızı et.

Bakan Çelik’in ilk icraatları arasında bilimsel argümanlarla bu işe el atmış olması diğer bakanlıklar için de örnek nitelik taşıyor!

Ama tavanı korumak kolay değil elbet.

Delmek isteyenler az değil çünkü.

Kimi fazla kar peşinde… Kimi ise maliyet sıkıntısıyla yüzyüze!

Kısacası tavanı korumak için hem devlete…

Hem spekülatör olmayan sektör temsilcilerine…

Hem de tüketici hakları konusunda çalışan kuruluşlara görev düşüyor.

Bakan Çelik’in dün vurguladığı gibi ithalat da fiyat kontrolü için kullanılabilr.

Ama köklü olmadığı kadar işe yarama potansiyeli de tartışılır cinsten!

“İthal et demek ucuz et demek değil. Üreticilerin maliyetlerini de dikkate almak lazım” diyen Bakan Çelik’in…

Bu sözleri asıl çözümün de ne olduğunu gösteriyor.

Nasıl mı?

Et üreticisini sağlıklı ve kalıcı yöntemlerle destekleyerek yerli et üretimini artırmak gerekiyor.

 

Üretimdeki sıkıntı aşılmalı

 

TÜİK’in son istatistikleri kırmız et üretimindeki dramatik düşüşü gözler önüne sermiş durumda!

Üretim 2015’in dördüncü çeyreğinde…

2014’ün aynı dönemine göre yüzde 26,2 azalarak 297 bin tona gerilemiş.

Geçen yılaın 3. çeyreğine oranla ise…

Yüzde 21,9’luk azalma söz konusu.

Yani son fiyat artışlarının arkasında bir arz sorunu var.

Üretim maliyetlerindeki yükseliş de dikkat çekici.

Yanına bir de spekülatörleri eklemek gerekiyor.

Neticede vatandaş pahalı et tüketmek zorunda kalıyor!

 

Karaca’nın dönüşüm önerisi önemli

 

Peki ne yapmalı?

Bu soruyu tarım ve hayvancılık sektörünün Bursa’daki duayen isimlerinden birine yönelttim.

Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca…

Fiyat konusunda yüksek girdi maliyetlerinin…

Üreticiyi de tüketiciyi de zorlayan faktörler arasında yer aldığına dikkat çekti.

“Üretici üzerindeki yüklerin azaltılması vatandaş için de ucuz et anlamına gelir.

Yem ve gübredeki KDV indirimi önemli bir adım!

Ama desteklerin genişleyerek artması yanında sektörün yapısal dönüşüme de ihtiyacı var”.

Bu dönüşümün öncelikleri ne olmalı?

Karaca’ya göre hem üretim artışı hem de spekülasyonların azaltılması için…

Üç temel adımın atılması öncelikli şartlar arasında.

“Etçi ırkların desteklenmesi şart. Çünkü son yıllarda süt ağurlıklı hayvanlardan gelen üretim verimli olmaktan uzak kaldı.

Keza hayvancılığı nesillerdir bilen aile işletmelerinin önünü açmak gerek.

İsveç ve Danimarka olmak üzere Avrupa’da bu tür destekler hızla yayılıyor!

Böylece spekülatif fiyatlara yolaçan işletmelerin vereceği zararlar da azaltılmış olur.

Bir de daha önceleri 300 TL civarında seyrederken düşürülen dana başına desteğin yükseltilmesi de…

Üretim artışına doğrudan etki yapar”