2017’nin ekonomi gündemindeki ana konular…
Büyüme, işsizlik ve enflasyon olarak öne çıkmakta.
İlk çeyrekte de ağırlıklı olarak reel ekonomiyi bu üçlü şekillendirdi.
Kur dalgalanmalarının azalması sonrasında…
Ekonomi yönetiminin yoğunlaştığı bu temel sorunları…
Çözmek üzere ise büyük bir çaba sarfediliyor!
Özellikle işsizliği azaltmak üzere başlatılan…
İstihdam seferberliği olumlu sinyaller vermeye başladı.
İlk 3 ayda 500 bine dayanan bir istihdam artışı var!
Keza vergi indirimleri ve kredi musluklarının açılmaya başlaması da…
İç talebi tetikleyen bir misyon üstlenmiş vaziyette.
Yatırım teşviklerinin etkisini ise…
Üretim tarafında ikinci yarıyıldan itibaren…
Daha net biçimde görmemiz mümkün olacak.
Mart ihracatındaki yüzde 19’luk artış da…
Dış kaynaklı talep açısından umut veriyor artık!
Ancak…
Olumluya dönme manzarasını bir tek enflasyon cephesinde göremiyoruz!
Mart rakamları gıdadaki sürprizle birlikte…
Beklentileri fazlaca aşan bir tabloyu karşımıza çıkardı.
Yani enflasyon canavarı ısırmaya devam ediyor!
Üstelik daha şiddetli biçimde.
Çünkü tüketici fiyat endeksi martta yüzde 1,02 ile adeta zıpladı.
Ve piyasa beklentilerini neredeyse ikiye katladı.
Hal böyle olunca da yıllık enflasyon yüzde 11,29’a fırladı.
Ve Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Peki enflasyondaki bu coşmanın nedeni ne?
Öncelikle genel çıkış söz konusu.
Çünkü…
Tüm alt gruplarda aylık TÜFE yükselmiş görünüyor.
Ancak sapmanın temel nedeni gıdadaki yüzde 1,9’luk artış.
Neticede gıda fiyatlarındaki değişim…
Manşet enflasyonu 0,4 puan yukarı taşıyan ana unsur olarak görünüyor!
Giyim ve ayakkabı grubu da maliyet kaynaklı zamlarla…
Enflasyonu körükleyenlerin başında geliyor.
Yüzde 2’lik aylık artış döviz bazlı fiyat geçişkenlikleri gözler önüne sermekte.
Yani vatandaşın temel ihtiyaçları ne yazık ki canavarı palazlandırmış!
Üstelik şubattaki vergi indirimlerinin ev eşyasını ucuzlatma desteğinin de…
Kısa sürmesi gibi bir tabloyla karşı karşıyayız.
Martta yüzde 1’lik fiyat artışı yaşanması…
Bu gruptaki ürünler için yapılan vergi indirimlerinin…
Aslında firmalarca zam fırsatına dönüştürüldüğünü gösteriyor!
Kıscası enflasyonu canavarı dar gelirliyi hedef almış.
Ya bundan sonra?
Gelecek aylar için çok umutvar olmak da zor görünüyor.
Niye mi?
Hem çekirdek enflasyon…
Hem de üretici fiyatları kısa vadede umut vermiyor.
Enflasyondaki gidişatı gösteren çekirdek göstergeler de sert biçimde yükseliyor!
Yani önümüzdeki ayların TÜFE adına çıkış enerjisi birikmeye devam ediyor demektir.
ÜFE’nin yüzde 16’yı aşması da bu tabloyu teyit eden bir gelişme.
Firmaları zorlayan bir maliyet askısının varlığı ortada.
Dolayısıyla çift hanedeki enflasyona belli bir süre daha katlanmak zorundayız!
Ve eğer taze meyve sebze imdada yetişmezse…
Sonbahara kadar tek haneyi görmemiz zor olabilir.
Çünkü…
Kur geçişkenliği adım adım zayıflama eğilimine girse de…
Otomotivde olduğu gibi stoklar sayesinde…
Henüz fiyatlara yansımamış döviz etkisi mevcut!
Yanısıra canlandırma tedbirleriyle birlikte…
İç talep kaynaklı bir enflasyonist baskı görmemiz de mümkün.
Bütün bu olasılıklarsa kredi maliyetlerindeki olası bir düşüşü önlemeye devam edecktir.