Memleketin döviz gelir ve giderleri birbirinden uzaklaşmaya başladı.
Yani kazandıklarımız harcadıklımıza yetişemediği gibi aradaki fark giderek büyüyor.
Kısacası teknik adıyla cari işlemler dengesi diye isimlendirdiğimiz bu unsur aleyhimize büyüme sürecinde.
Mesela eylülde 4,53 milyar dolar açık veren bir cari denge söz konusu.
Dün açıklanan veriler aylık bazda beklentilerin yarım milyar dolar üzerinde bir cari açıkla karşılaştırdı bizi.
2016 eylül dönemine göre 2 milyar 934 milyon dolarlık artış geçekleşti.
Bu yılın ilk 9 ayında ise 31,1 milyar dolara çıkan açık, 12 aylık bazda 39,3 milyar dolara yükseldi.
Peki nedir açıklarımızı coşturan durum?
Dış ticaret açığımız 3,4 milyar dolar artarak 6,666 milyar dolara fırlamış vaziyette.
Yani dünya ticarette ipin ucu kaçıyor!
Oysa ihracatın yükselişini koruduğu bir dönemdeyiz.
Demek ki ithalat fazlasıyla başkaldırmış durumda.
Nitekim dış ticaret açığımız da bu nedenle ikiye katlanmış görünüyor.
Neticede temel sorunumuz kabaran enerji ve altın faturası olarak öne çıkmakta!
Ham petroldeki yükseliş bir mazeret olsa da…
İlk 9 ayda 13 milyar dolarlık altın ithalatı olması düşündürücü.
Yani çarenin de bu alanlardan gelmesi lazım öncelikle.
Ama yüksek seyreden teknolojik dışa bağımlılığın da azaltılması öncelikler arasında olmalı.
Bu arada kalıcı statüdeki yabancı yatırımlardan kaynaklanan net girişlerde 156 milyon dolarlık azalma da soruna işaret ediyor.
Yani yatırım ortamında bir miktar daha iyileştirmeye ihtiyaç var!
Neyse ki turizm gelirleri kendine gelmeye başladı.
Sıcak ve kaynağı belirsiz para yeter mi?
Bardağın dolu tarafında turizmde net gelirlerin, bir önceki yılın aynı ayına göre 661 milyon dolar artarak 2,69 milyar dolara yükselmesi görülebiliyor.
Keza portföy yatırımlarının 3,43 milyar dolarlık net giriş yapması finansmandaki pozitif yanı yansıtıyor!
Ama unutmayalım ki; “sıcak para” statüsündeki bu tür girişlerin kolayca çıkışa dönüşmesi de mümkün.
Net hata noksan kalemi olarak adlandırılan kaynağı belli olmayan para hareketlerinde olduğu gibi!
Eylülde 1,68 milyar dolarlık giriş olması finansta büyük avantaj oluşturdu.
Ancak, ancak adı üstünde kaynağı belirsiz bir para bu.
Ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
Sözün özü; cari açık bela olmay aday bir görünüm arz etmeye başladı.
Otomotivcilerin beyin fırtınası
Türkiye’nin cari açıkla mücadelesinde anahtar sektörlerden biri otomotiv.
İhracattaki bir numaralı sektör olması kadar…
İthalatıyla da dikkate çekmesi otomotivi kritik hale getirmekte.
Bu anlamda Bursa’ya da ihracatçı bir kent olarak büyük görev düşüyor.
Bursa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz da bu konuyu kendine dert edinmiş.
Ve Bursa OSB yönetimi olarak uluslararası çaptaki bir organizsyonu kentimize getirmiş.
Dünya ve Türkiye’den sektörün önde gelen isimleri bugünden itibaren 3 gün boyunca Otomotiv Buluşmaları Türkiye Organizasyonu çerçevesinde beyin fırtınası gerçekleştirecek.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki organizasyona yerli otomobilin babayiğitleri de katılacak!
Kısacası otomotivle yatıp kalkan Bursa için bu zirve biçilmiş kaftan.
Bu beyin fırtınası kaçmaz.