Emeklilik, sağlıklı ve genç insanların bile rüyasını süslemekte!
Biran önce güvenceli bir gelire sahip olmak neredeyse herkesin ortak derdi.
Ancak, `emeklilik artık aslanın ağzında`…
Üstelik de kazandırma potansiyelinin giderek azalması gibi bir sorun yaşanıyor artık.
Nasıl mı? Her yıl belli bir katsayı çerçevesinde bağlanacak emekli maaşları düşüş göstermekte.
Bu düşüş elbette şu an emekli maaşı alanları bağlayan bir durum değil!
Bundan sonra emekli olacaklarları ilgilendiren bir durum.
Çünkü aynı prim ve süre koşullarında bugün emekli olanla bir yıl sonra sonra emekli olacak arasında maaş farkı oluşmakta.
Haliye bir an önce bir güvenceye kavuşma çabasının yanında bu maddi gerçek de… Çalışanları kısa sürede emekli olmanın yollarını aramaya itiyor.
Ancak, unutmayalım ki; 2008`deki sosyal güvenlik reformu, emeklilik sürelerini kademeli biçimde artırmış. Ve bu tarihten sonra sigortalı olanlar için 65 yaşa kadar bekleme zorunluluğu doğmuştu!
Kısacası artık kısa vadede emeklilik fırsatı tarihe karışmıştır.
Kademeli olarak emeklilik yaşını bekleyenlerse torba yasalarla şişirilen… Ancak bir türlü hayata geçmeyen geçici umut rüzgarlarını izlemekte öteye gidemiyor!
Peki çare ne?
Bir sihirli değnek olmamakla birlikte... Bir miktar primi en az 10 yıl boyunca yatırdığınızda 56 yaşındaemekli maaşı veren bir sistem daha var.
Hafızlarda BES adıyla yer etmeye başlayan Bireysel Emeklilik Sistemi, 2013`teki revizyonun ardındandişe dokunur avantajlar sunmaya başladı.
Mesela en başta devletin yatırdığınız her 100 TL`ye verdiği 25 TL gibi…
Keza çok çeşitli yatırım fonlarının kazandırmayı vaat ettiği paraları da eklediğimizde karlı bir tablo karşımıza çıkıyor.
Ancak, dibe vurmuş olan milli tasarruflarımızı yükseltmek için ekonomi yönetiminin umut bağladığı BES`e bağlanmadan önce…
İnce ince düşülmesi gereken unsurlar olduğu unutulmamalı!
Hayal kırıklığına uğramamak için BES`te dikkat edilecek püf noktalar çok önemli.
ARA BAŞLIK: BES`in ince detayları
Öncelikle devletin katkı payını kısa vadeli yatırım aracı olarak görmemek şart. Çünkü 3 yıl geçmeden bir lira bile alma şansınız yok devletten!
Bu süreden sonra ise kademei artışla toplam katkı payına yaklaşılıyor.
Keza katkı payının tamamını almak için 10 yıl BES`te kalmak da yetmiyor. Yaşınızın 56`ya ulaşması da koşullar arasında.
Yani öncelikle sabır gerek. Bu da bir emeklilik sistemi için doğal bir koşul!
Ama özellikle yaşı 40`ı aşanlar için sonuca daha kolay giden bir BES`imiz var.
Yaş ve bekleme süreleri dışında… Emeklilik şirketi ardından da paranızı değerlendirmek istediğiniz fonların seçimi büyük önem taşıyor.
Çünkü… Seçtiğiniz emeklilik şirketini 2 yıl boyunca değiştiremiyorsunuz!
Her şirketin kazanç ve hizmet kalitesi anlamında aynı performansı sergileyememesi bu kriterin önemini artırıyor.
Ve özellikle yurtdışı tahvilllere kadar uzanan çeşitlilikte yatırım yelpazesi olan fon seçeneklerinizi sağlıklı yönetebilme adına… İlgili sigorta şirketlerinin profesyonel desteklerinin sürekli yanınızda olması şart.
Çünkü yılda en fazla 6 kez fon değiştirme hakkınız var. Unutmayalım ki fonların kazançları da vergi oranları da değişiklik göstermekte.
Yani sizi sizden çok düşünecek ve yönlendirecek sigortacılara ihtiyacınız var!
Bu arada BES`e girme kararını verirken uzun soluklu bir işe girdiğinizin bilinciyle hesap yapmalı… Ve elbettesistemden zamanından önce çıkmanız durumunda katlanmanız gereken yükler olduğunu da unutulmamalı.
Sözün özü; hesabını uzun vadeli detayları dikkate alıp yapan, şirket ve fon seçimi konusunda da kendine güvenenler için BES fırsatlar sunmakta.
Ancak BES`in daha fazla ilgi çekebilmesi için geliştirilmesi de şart görünüyor!