Dövizdeki gidişat hassas meselelerden biridir ekonomide…
Dünyaya açık bir ekonominiz var.
Ve ihracatla büyüme modelini de önemsiyorsanız…
Döviz kurları, özel bir önemi otomatikman hak eder!
Hele bizim gibi yarım trilyon dolara yaklaşmış bir toplam borcunuz… Ve yüksek cari açıklarınız varsa.
Gözünüzün 7/24 dövizde olması şart!
Bu manzara makro açıdan ekonomi yönetiminin derdi gibi görünse de…
Özel sektörün yüksek döviz borçları ve bireylerin özellikle dolara dönük yatırım tutkusu…
Türkiye`de hemen herkesin kurlara karşı bir duyarlılık taşımasına yolaçmış vaziyette.
Neticede son dönemlerde sürekli zikzak çizen dövizin yarattığı risklere karşı her kesimin odaklanması gerekiyor.
Mesela, Bursa`yı da yakından ilgilendiren bir tablo var kur cephesinde.
Neden mi?
Öncelikle ihracatın lokomotif kenti Bursa, Avrupa`ya göbekten bağlı.
Avrupa`daki talep yavaşlaması yanında döviz kurlarındaki seyrin de ihracatımızı baskıladığı bir dönem yaşıyoruz.
Ve adım adım gündeme gelen dünya çapındaki “kur savaşları” bu sıkıntımızı daha da artırmaya aday.
Dünyadaki rekabet gücümüzü gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksinin… Kasımda 114 puanla son 1,5 yılın zirvesine çıkması boşuna değil!
Çünkü yükselen endeks rekabetçi kur avantajının azaldığına işaret ediyor.
Kırmızı çizgiye yaklaştık
İşte tüm bu nedenlerle dün gözler şimdiye kadar bol laf üretip de doyurucu adım atamayan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi`deydi.
`Süper Mario` lakaplı Draghi, durgunluğu teyit etmekle kalmadı… Derinleşebileceğinin de işaretlerini verdi.
Neyse ki 2015 başında parasal genişlemede yeni adım atabilecekleri sinyalini de verdi.
Peki, bu bir müjde mi?
Bu sayede talep canlanır bizde daha çok mal satabilir miyiz Avrupa`ya?
Net bir görüntü yok maalesef!
Çünkü, öncelikle destek mekanizmasının koşulları belli değil. Üstelik de AMB`nin yasal bağlamda sıkıntıları var.
Yani destek paketi geç ve güç gelebilir.
Yaratacağı sonuç da henüz belirgin olmaktan uzak.
Neden mi? Paket talebi artırabilir. Ama Euro`nun değer kaybetmesine yolaçıp rekabetçiliğimizi de zayıflatabilir.
Ağırlıklı olarak dolarla ithalat yapıp Euro`la ihracat yapıyor olmamız karlılık üzerinde baskı oluşturmakta.
Ve Türkiye İhracatçılar Meclisi de 1,23`ü gören Euro/dolar paritesinde 1,22`yi kırmızı çizgi ilan etmiş durumda!
Yani parite ve kur riski fazlasıyla kapıdayken alınabilecek tüm tedbirlere sarılmakta fayda var.
Bursa`nın `zirve` kazancı
Sanayinin başkenti Bursa `zirvesine` kavuştu.
TÜYAP`ın evsahipliğinde 21 ülkeyi kentimize taşıyan “Bursa Endüstri Zirvesi”… Ekonomi adına önemli kazançları sunmaya aday.
Dün başlayan 5 fuarın sadece katılımcı 529 firma adına değil… Kent ve ülke ekonomisine de ciddi katkıları sözkonusu!
En basitinden yerli yabancı yaklaşık 40 bin ziyaretçiyi ağırlaması beklenen fuarların…
Turizm ve ticaret anlamında milyonlarca lirayı Bursa`ya bırakacak olması kent ekonomisi için doğrudan bir kazançtır.
Özellikle de Balkanlar ve Ortadoğu gibi yakın coğrafyaların yanında Almanya, Japonya, Çin, İtalya gibi hem uzak hem de dünya devi ekonomilerin temsilcilerinin bu kez gelmiş olması…
Çok yönlü fırsatları da gündeme getirmiş durumda.
Nasıl mı?
Çünkü aslında sanayinin adeta görünmeyen kahramanları görücüye çıkmış vaziyette!
Bursa`da otomotiv gibi ana sanayilerin önde olmasından dolayı sahnede fazla görünmeyen… Ancak dünya çapında etkinliğe sahip kalıp, takım tezgahları ve makine firmalarımız var.
Ve bir nevi endüstri zirvesine dönüşen TÜYAP`taki yılın son fuarları bu firmaların ihracat gücüne güçkatmakta!