Üretim tarafında kıpırdanma işaretleri gelirken ticarete dönük beklentilerde zayıflama görülmekte.
Dün gelen yoğun veri akışının ortaya koyduğu gelecek perspektifine sanayi cephesinden başlayarak göz atalım.
Sanayicinin dipten çıkış gayretleri rakamlara da yansıyor.
Yaz sonrasında toparlanma sürecine giren göstergeler umutların kasıma da taşındığına işaret etmekte!
Sanayi üretiminin en somut öncü göstergesi olan kapasite kullanımı kasımda ekime oranla 0,8 puan artarak yüzde 77,2’ye yükseldi.
Ve böylece kapasite kullanımı bu yılın zirve değerine çıkmış oldu.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı da bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 76,7’ye ulaştı.
Yani daha fazla çark devreye giriyor imalat sanayinde!
Düşük dozda da olsa bu toparlanma işareti sanayide üretim artışının devamı teyit ediyor.
Üretimdeki toparlanma görüntüsünün altındaki temel nedense faiz indirimlerinin iç talebi tetiklemesi.
Ancak, talepteki kıpırdanmanın henüz zayıf bir dozda kaldığını da unutmayalım.
Bu manzara sanayicinin gelecek beklentilerine de yansıyor.
Nasıl mı?
İmalat sanayindeki firma yöneticilerinin mevcut duruma ait görüşleri ve geleceğe dair beklentilerini yansıtan reel kesim güven endeksi kasımda da yükselişini sürdürdü.
Endeks kasımda bir önceki aya göre 1,1 puan artarak 102 seviyesine yükseldi.
Bu yükselişte genel gidişat ve mevcut duruma dönük pozitif değerlendirmelerin öne çıktığını görüyoruz.
Buna karşın geleceğe dönük beklentilerde bir aşınma göze çarpıyor!
Çünkü…
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, genel gidişat, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması, mevcut toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku ve gelecek üç aydaki üretim hacmine ilişkin değerlendirmelerin güven endeksini yukarı yönlü etkilediği görülmekte.
Buna karşın gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı ve gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.
Yani dış pazarlara dönük beklentilerde bozulma var!
Dolayısıyla sadece faiz indirimiyle yürümeye çalışan iç pazar, tek başına canlanmanın sürmesi için yeterli olmayabilir.
Kısacası iç pazarı canlandıracak farklı çözümlere odaklanılması yanında ihracata da yeniden ağırlık verilmesi şart.
Sektörel güvende erozyon işaretleri
Sanayi dışındaki ana sektörlerin güven endeksleri de karışık sinyaller verdi.
Hizmet sektörü güven endeksi kasımda yüzde 0,7 oranında artarak 91,3 oldu.
Ancak, alt endekslerde hizmetlere olan talep beklentisinin yüzde 2,9 azalış göstermesi geleceğe dönük manzaranın hala bulanık olduğuna işaret ediyor.
Perakende ticaret sektörüne ait güven endeksinin kasımda yüzde 1,1 oranında azalması da kaygıları teyit etmekte!
Keza son aylarda hızla güven tazeleyen inşaat sektörü güven endeksi de kasım ayında yüzde 1,9 oranında düşüş gösterdi.
Yani sektör temsilcileri iyimserliklerini korumakta zorlanıyor.
Sonuç itibarıyla reel ekonomide toparlanma gayretleri mevcut.
Ancak, çıkış trendinin kalıcılığı ve hızı konusunda hala belirsizlikler var.