Türkiye ekonomide yeni bir döneme girmenin işaretlerini veriyor.

Milli iradenin güçlü demokrasi talebi…

Ekonomide de bir milli mücadelenin başlamasını sağladı.

Çeşitli kurum ve kuruluşlardan…

Büyüyen ve gelişen Türkiye için hızlı adımlar geliyor çünkü!

Körfez geçişinin sağlanmasının ardından…

Halihazırda 3. Boğaz Köprüsü ve 3. Havalimanı gibi dev projelerin…

Hizmet vermek üzere sıraya girmiş olması…

Türkiye’nin 10. büyük ekonomi olma yolundaki dönüşüm sürecini resmediyor.

Keza ileri teknoloji adımları, uzay ve havacılıktaki yatırımlar (2 yeni uydu yolda), enerji sektöründeki potansiyel…

Ve dünyanın en yüksek kapasiteli metrobüsüne imza atan Bursalı AKIA örneğinde olduğu gibi ulaşım yatırımları da…

2023 hedeflerinin yakalanmasında önemli bir temeli oluşturuyor.

Ancak, özellikle 15 Temmuz sonrasında daha canlı bir ekonomi için atılan adımlar…

Hedefe dönük yolculuğumuza ayrı bir ivme katmış durumda!

Bu tablo ise reyting kuruluşları ve spekülatörlerin ataklarını püskürtmenin ötesinde…

Büyüme potansiyelimizi daha da yükseğe taşıyacak bir görüntü veriyor.

Nasıl mı?

Öncelikle iç piyasanın lokomotif sektörlerini hızlı koşturmaya başlayan bir süreçteyiz.

Örneğin inşaat sektöründe firmaların faizleri aylık yüzde 0,70’e çekerek attıkları adım…

Konut satışlarına doping anlamını taşıyor!

Satışların hızlanması yeni projeler için taze kaynak…

Ve talep sürekliliği adına ciddi bir fırsat sunuyor.

Konut sektörüne kısmen de olsa eşlik etmeye başlayan bankaların…

Daha fazla devreye girmesiyle de…

Önümüzdeki aylarda konut talebindeki artışın gündemde kalması sağlanacaktır!

Bu tabloya TOKİ’nin ödemelerde dün başlattığı yüzde 20 indirimi de eklemek lazım.

Çünkü hem üretimi hem de tüketimi hızlandırmakta konuttaki büyüme!

Mermerden tekstile… Mobilyadan fayansa…

Onlarca alt sektörü doyuruyor inşaat sektörü.

Yani sanayiye de doğrudan etkisi söz konusu.

Tüketim tarafında ise vatandaş için konut maliyetinin düşmesi…

Farklı alanlarda tüketime daha fazla para ayrılması demek.

Nitekim çeşitli sektörlerin kendi içindeki kampanyalar da bu sürece destek veriyor!

Son ÖTV düzenlemeleri ise kritik önemdeki otomotive dinamizm katmaya aday.

 

Faizler daha fazla düşmeli

 

Neticede tüm ekonomi adına iç pazarı fazlasıyla destekleyen bir atmosfer söz konusu.

Vergi, prim ve kredi borcu yapılandırmaları…

Bu süreci teşvik eden unsurlar olarak ekonomi yönetimince devreye alınmış durumda.

Bir de düşüş sürecindeki faiz meselesi var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkça vurguladığı gibi…

Faiz hadlerinin daha da aşağıya çekilmesi sağlandığı taktirde…

Tahminlerin ötesinde güçlü bir iç pazarın inşaası da sağlanmış olacak!

Tam da bu dönüşümün arefesindeyiz aslında.

 

Bursa’ya düşen görev

 

Üstelik daha fazla üretip daha fazla satma misyonunu…

Çok daha ciddi biçimde firmaların önemsediğini görüyoruz artık!

Yavaşlamış olan dış pazarlar için umutları artıran bir tablo bu.

Ama ihracata daha fazla asılmamız şart görünüyor.

Özellikle de Rusya, İsrail ve İran gibi önemli pazarların kapıları açılmaya başlamışken!

İhracatın lokomotif kenti Bursa‘ya daha fazla iş düşüyor bu anlamda.

Bir de turizmin gelecek yılını şimdiden tasarlamakta fayda var.