Dünya 2016’ya çok hızlı başladı.
Siyasi gerilimler, çatışmalar, terör saldırları, ekonomik çalkantılar…
Kolay bir yıl olmayacağını iki haftada gösterdi 2016!
Dünyanın en zorlu coğrafyalarından birinde oturan Türkiye de…
Bu atmosferden payına düşeni maalesef özellikle terör kanalıyla almakta!
Terörü kazıma yolunda zorlu ve hayati bir mücadelenin verildiği bugünlerde…
Bir yandan da ekonomiyi güçlendirmek…
Ve dış ‘saldırlara’ karşı daha korunaklı hale getirmek için çaba harcanmakta!
Örneğin bu anlamda gelecek hafta yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplatısına çevrildi gözler.
Centralbanking.com sitesinin dünyada yılın MB başkanı seçtiği…
Erdem Başçı ve ekibinin nasıl bir politika izleyeceği merak konusu!
Dönem dönem Türkiye’de eleştirlere maruz kalan Başçı’nın…
Tam da görev süresinin bitmesine 3 ay kala dünyada takdir toplaması…
Aslında ironik bir durum.
İç ve dış gelişmeleri idare etme konusunda demek ki Erdem Başçı başarılı olmuş!
İşte tam da bu anlamda yeni bir sınavla karşı karşıya.
Ve sinyalini defalarca verdiği faizdeki yeni stratejiyi hayata geçirmezse…
Dışta ciddi bir itibar kaybına uğraması mümkün.
Ancak, içteki beklentiler yeni Orta Vadeli Program‘da konulan yüzde 4,5‘lik büyüme hedefinin desteklenmesi gerektiğini söylüyor.
Merkez de şimdiye kadar imkanları ölçüsünde gevşek para politikasına zemin hazırladı!
Dolayısıyla kolay kolay bu yoldan çıkmaz.
Peki yeni büyüme hedefi için MB’nin taktikleri yetecek mi?
Tek başına çok zor!
Ekonomide devreye giren ücret artışları, ikramiyeler, esnaf, çiftçi ve KOBİ’lere dönük kaynak aktarımları…
Büyümeyi özellikle talep yönüyle destekleyebilecek diğer unsurlar.
Ancak, etki katsayılarının bir sınırı var.
Ve ‘taşıma suyla değirmen döndürülmesi’ misali bir katkı olduğu da unutulmamalı!
Dıştan esen sert rüzgarlar, döviz kurlarını yüksek tutup…
Piyasa faizlerinin gevşemesini engellediği sürece de…
Milli gelirde hızlı bir artış beklemek gerçekçi değil.
İstikrar ve sağlık sorunu
Üstelik büyüme konusunda istikrar ve sağlık gibi 2 kritik kavramı da dikkate almak zorundayız.
İstikrar konusunda özel sektör yatırımlarının zayıf kalması…
Ve düşen verimlilik gibi sıkıntılarımız var!
Dış pazar büyümesi eksiden artıya dönecek 2016’da…
Ama çok zayıf bir büyüme potansiyeli dikkat çekiyor.
Sağlıklı büyüme içinse…
Yüzde 3,5 aşıldığı zaman yüzleştiğimiz enflasyon veya cari açık patlamalarını kontrol altına alacak…
Reformist ve yapısal dönüşümlere ihtiyacımız var!
Bu anlamda atılan adımlar olsa da…
Daha köklü ve toplumsal mütabakat içeren reformlara ihtiyacımız olduğu da kesin.
Neticede, büyümede yüzde 4’ün üzeri zor görünüyor!
Ve ucuz petrol ve Avrupa Birliği ile yaşanan yakınlaşma sayesinde…
Cari açık yine sıkıntı yaratmayacak.
Ama enflasyon ve döviz borç yükü can yakacak bu yıl!