Dünyada para bol.
Ve bu para daha da çoğalmak istiyor.
Yani risk iştahı dediğimiz yatırımcının daha fazla kazanma hırsı hala sahnede!
Hal böyle olunca da dünya genelinde borsa endeksleri rekor kırmakta bugünlerde.
Bu atmosfer Türkiye’ye de yaramış vaziyette.
Çevremizdeki ateş çemberine, siyasi gelişmelere, Amerika ile olan sürtüşmelere rağmen!
Ve de TL’deki değer kaybının hala gündemde olmasına karşın Borsa İstanbul neredeyse rekor kırma gayretinde.
Hatta diyebiliriz ki Amerikalılarla aramızda yaşanan vize krizi olmasaydı BİST yeni rekorlara çoktan imza atmıştı bile!
Şu andaki küresel çaplı güleç yüzlü pozitif piyasa atmosferi “BİST hala rekor kırılabilir” diyor.
Peki hangi şartlarda?
Amerika’daki genel pozitif havanın sürmesi öncelikli şart.
Bu anlamda senatodan geçen bütçenin verdiği vergi paketine dönük sinyalin doğru sonuca ulaşması.
Ve ABD’nin enflasyon dinamiklerinin güçlenmesi küresel risk iştahını şimdilik destekleyecektir.
Bu arada Avrupa Birliği’nin liderler zirvesinden de Türkiye aleyhine çok fazla söz çıkmaması şartı var!
Aynı zamanda sürtşüğümüz Amerika ile yeni kriz kıvılcımlarının gündeme gelmemesi lazım. Bir de Kuzey Irak’ta sakinleşen atmosferin tekrar fırtınaya dönüşmemesi ve İdlip’teki sakinliğin sürmesi gerekiyor.
Bu şartların yerine geldiği bir atmosferde Borsa İstanbul‘un anlık da olsa Ulusal 100 Endeksi’nde 110 bin 500 puanı denenmesi mümkün görünüyor.
Hatta 111 bin üzeri seviyelerde rekorları tazelemesi ihtimali gündeme gelebilir!
Ancak kırılganlıklarımız az değil.
Özellikle de doların güçlenme çabası gündemdeyken kalıcı yükselişlerin yaşanmasının zorluğu ortada.
Risk iştahının zayıfladığı veya iç kırılganlıkların oartaya çıktığı anlarda ise…
Endeksin 107 bin desteğinde olacaktır gözler!
Ardından 105 bin puana kadar geri çekilme opsiyonu mevcut.
Aşırı kötümser bir senaryoda ise 102 bin 500’e doğru kayıplar yaşanabilir.
Taylor etkisi
Bu hafta yapılacak Merkez Bankası toplantısı mevcut atmosferde bekle gör politikasına sahne olacaktır.
Çünkü yüksek enflasyon nedeniyle Murat Çetinkaya ve ekibinin eli kolu bağlı!
Ancak gözler daha fazla Amerikan Merkez Bankası Fed’in yeni başkanında olacak.
Daha doğrusu hangi ismin öne çıkacağına dair tartışmalarda.
Sıkı para politikası taraftarı olarak bilinen John Taylor isminin kuvvetlenmesi halinde!
Bir parça negatif havayı görmek de mümkün piyasalarda.
Nitekim 3,64 TL’ye kadar gerileyen dolarda alımın gelmesi bütçe onayı kadar Taylor etkisinin de bir sonucu diyebiliriz.
Dolayısıyla yukarı yönlü hareketler gündemde dolar adına.
Yani küresel çaptaki pozitif havanın doları 3,59’a baskılama ihtimali teorik olarak var!
Ancak her an minik da olsa bir kıvılcımın çakması halinde de tekrar 3,68’in üstüne...
Hatta 3,70 – 3,75 TL bandına gidiş dahi görülebilir.
Bu arada Euro cephesinde de TL’ye karşı hala yüksek tansiyon var.
Haftalık bazda Euro’nun 4,25 ile 4,35 lira bandında normal koşullarda dalgalanması söz konusu.
Ancak yukarı yönlü hareketi 4,40’lara görmek de düşük ihtimalle mümkün.
Altının gram fiyatına geldiğimizde ise ons baskısı nispeten hafiflemiş görünüyor.
Bu nedenle de yükseliş trendi de zayıflamış vaziyette.
Dolar/TL’ye bağlı olarak yeni haftada altının gram fiyat beklentisi 147 – 154 lira aralığında bulunuyor.