Paranın kafası hayli karışık bugünlerde.

Yön bulmakta zorlanıyor yatırım araçları.

Tahterevalli misali inişler ve çıkışlar yaşanıyor piyasalarda!

Haliyle reel ekonomiye yansımalar da kaçınılmaz bir gerçeklik.

Peki ekonomileri etkileyen bu oynaklığın sebebi ne?

Yatırımcının risk iştahında küresel çapta bir değişim söz konusu.

Çünkü belirsizlikler var.

Başta jeopolitik riskler olmak üzere…

Avrupa’daki seçimler ve ABD’nin para politikası…

Hala ciddi belirsizlikler içermekte.

Piyasalarda dalgalanmalara yol açan bütün bu manzaranın…

Odağında ise Donald Trump durmakta!

Amerikan Başkanı Trump küresel çapta istikrarsızlığı tetikleyen hamleleriyle kafaları karıştırmayı sürdürüyor.

Suriye ve Kuzey Kore‘ye dönük adımları en somut örnekler.

İran ve Rusya‘yı sıkıştırma gayretleriyse bir başka perde Trump’ın oyununda.

Diğer yandan Çin’le ticari bir kapışma konusunda da soru işaretleri mevcut.

Elbette bir de dünyayı küresel çapta etkileyen…

Doların kaderine dönük söylemler de…

Gözlerin Trump’a çevrilmesine neden olmakta.

Güvenli liman arayışlarını tırmandıran Başkan Trump’ın siyasi stratejisi…

Risk unsuru olarak gündemde kalmaya devam ediyor!

Peki ekonomik politikaları nasıl şekillenecek?

İpuçlarını Trump’ın Wall Street Journal’e yaptığı açıklamalarda bulduk.

Özetle…

Doların çok güçlendiği vurgusu var.

Düşük faiz politikasını beğendiğini söylüyor Donald Trump!

Ve Çin’i “kur manipülatörü” olarak ilan etmeyeceğini belirtmiş.

Hatta Fed Başkanı Janet Yellen’e de…

Yeniden aday gösterilme ihtimali sunmuş!

Kısacası piyasaları sakinleştiren nabza göre şerbet söz konusu.

Bu kritik mesajların ilk yansımasıysa…

Doğal olarak zayıflayan dolar ve güçlenen altın tablosuydu.

Tabii ki Trump’ın ne dediğinden çok ne yaptığı önemli!

 Ve sonuçta Trump’ın söylem ve icraatlarıyla bir miktar dalgalansa da…

Dolarda son dönemlerde küresel çapta zayıflama eğilimi daha ağır basmakta.

 

Yabancı ilgisi sürüyor

 

Dolar/TL’de ise bu eğilim daha güçlü!

Çünkü…

Çok kısa sürede 3,75 seviyesinden 3,65’lere indiğini gördük.

Dün 3,67 doğru görülen hafif yükselişe rağmen…

Nispeten gevşek kur hareketleri söz konusu.

Bu inişte ise doların dıştaki zayıflama süreci kadar…

İçteki gelişmeler de rol oynuyor.

Nitekim yabancı fon girişleri artarak devam ediyor.

Nisanın ilk haftasında piyasalarımıza toplam 639 milyon dolarlık giriş oldu.

Ve bu hafta da vergi indirimlerinin devam kararıyla…

Yeni yapılandırmanın gündeme gelmesi…

Sermaye girişini artırarak TL’yi destekledi.

Ardından da referandum fiyatlamaları sahne almaya başladı.

        

Düşük dozlu referandum fiyatlaması

 

Yakın tarihe kadar fazlaca dikkate alınmayan referandum anketleri…

Geri sayım hızlandıkça piyasalarımızda etkisini az da olsa hissettiriyor.

Ve hafif dozda evete kayan bir fiyatlamanın başladığına dair işaretler var!

Nasıl mı?      

Yatırımcıların ağırlıklı olarak odaklandıkları analiz…     

16 Nisan’daki referandumdan evet sonucunun çıkması halinde…

Kısa vadede döviz kurlarının lira karşısında zayıflayacağı tezini içeriyor.

Piyasalardaki bir diğer yaklaşımsa.

Hayır çıkması durumunda…

Dolarda kısa vadeli yükselişin görüleceği yönünde.

Dolayısıyla dolardaki son düşüşte…

Bir miktar referandum payı olması kuvvetle muhtemel!

Ama piyasaların asıl fiyatlamayı…

Referandum sonrasındaki siyasi gelişmelere göre yapacağı aşikar.