Kalkınma ve gelişme her bölgenin hakkı.
Bu anlamda doğunun makus talihi değişmek zorunda.
Özellikle de ekonomik ve sosyal anlamda Doğu Anadolu’ya özel bir ilgi şart.
Değişim mimaraları ise sadece devlet ve böyle insanı olamaz!
Çünkü çok yönlü ve tüm memleketi ilgilendirien bir meseleden bahsediyoruz.
Batıdan gelecek ilginin nelere kadir olduğunu ise…
İnegöl Belediyesi’nin misafiri olarak katıldığımız ve dün özetle paylaştığım Doğubayazıt ziyaretinde bizzat şahit olduk.
Doğubayazıt özelinde önce kayyum ardından da koordinatör belediye başkanı atanmasıyla yaşanan değişim yöre halkını bile şaşırtmış durumda!
Ama bölgenin kazanılması ve kalkınması için alınacak daha çok yol var.
Öncelikle devletin gücünü göstermesi şart.
Çünkü net bir güvenlik ihtiyacı var.
Bölgenin ciddi oranda göç vermesi boşuna değil.
Ve aynı zamanda kalkınma için de devlet öncü rolü oynamak zorunda.
İşsizliği azaltmanın başka çaresi yok çünkü!
Ama devletin güçlü tezahürü yanında yumuşak güç kullanımı da unutulmamalı.
Yani hizmet sunumu, kültürel özgürlükler öne çıkmalı.
Dayatmalar azalmalı. Halka kulak verilmeli.
Bu anlamda iktidarın ciddi bir gayreti söz konusu.
Bir yanda belediyeler üzerinden hizmet götürme gayreti var.
Diğer yandan cazibe merkezleri projesiyle anahtar teslim fabrikaların devreye girmesi gündemde.
Ancak kaçınılmaz olarak özel girişimcinin de bölgeyi çekici bulması şart!
Sanayileşme alanındaki cılız örnekleri gördük.
Bir hareket var aslında. Ama komşu ülkeleri de hedef alan sektörel girişimlerin çoğalması bölgenin kaderini değiştirebilir!
Öncü rolse bölgeden çıkıp batıda zenginleşen yöre işadamlarına düşüyor.
Diğer yandan da Gürbulak Sınır Kapısı’ndaki hizmet binasının sıfırdan yenilenmesi için harekete geçilmiş.
Bu kritik kapının daha modern ve güvenli hale getirilip bölgesel ticarete açılması hayati bir önemde!
Turizm içinse yatırımlara ve kültürel köprülerin inşaasına başlanmış.
Bölgenin önemli değeri olan Ahmed-i Hani özelinde oluşturulmaya çalışılan gönül zenginliğiyle…
Kardeşliğin pekiştirilmesi psikolojik kazanımlara da gebe bir çalışma niteliğinde!
Ancak unutulmamalı ki; bu ve benzer çalışmalarda Kürt kimliği ve dini motiflere dönük atıfların aşırıya kaçması ters sonuçlar verebilir.
Keza bütün bu süreçlere yöre halkının katılımcılığı…
Ve teröre mesafe almasının olmazsa olmaz niteliği gözden kaçmamalı!
Neticede kolay olmasa da hep birlikte güneşin gerçekten doğudan yükselmesini sağlamalıyız.
Eğitim ve hizmet
İnegöl ekibiyle birlikte Doğubayazıt ve çevresini keşfederken misafir olduğumuz
Ağrı ve Iğdır il merkezleri ise…
Eğitim ve hizmet sektörlerinin önemini ortaya koydu.
Her iki kent de ilk merkezi olma avantajlarının yanısıra…
Üniversiteye sahip olmanın avantajını kullanıyor aynı zamanda!
Onbinlerce öğrencinin ekonomik ve sosyal yansımları her iki kentte de kendini fazlasıyla hissetiriyor.
Öyle ki dışardan gelip kafe ve otel yatırımı yapanlar var.
Bu arada Iğdır’ın yumuşak ikiliyle gelen tarımsal gücü aynı zamanda Azeri göçleriyle de…
Hem ekonomiye hem de sosyal ve kültürel hayata zenginlik katmış!
Yani bölgenin kalkınması için sanayi ve turizmi beklerken...
Tarım ve hizmet sektörleri bir müddet kurtarıcı rol üstlenebilir.