Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Çin efsanesi çöküyor mu?

Dünyanın kafası hayli karışık.

İran’la Suudi Arabistan arasındaki yüksek tansiyon

Kuzey Kore’nin nükleer denemeleri

Çin’den esen aşırı sert rüzgarlar

Dünya gündeminin sürpriz maddeleri olarak karşımza dikildi!

Ve 2016’ya hızlı bir giriş yapan küresel gündem önce piyasaları vurdu.

Ardından da reel ekonomileri!

Aslında hafta başındaki piyasa analizinde…

“Gözler ABD, Çin ve emtialarda olacak” demiştik.

Öyle de oldu.

Ama bu alanlardan gelen haber ve veriler epey sarsıcı boyutta olmakla kalmadı!

Üstüne bir de tırmanışa geçen jeopolitik riskler eklendi.

Neticede Borsa İstanbul hayli dirençli çıkarak…

Kritik 70 bin puıanlık psikolojik sınırın üstünde kendini tutmakta başarılı oldu.

Ancak, döviz ve altını dizginlemek kolay değildi bu atmosferde!

Birçok anormal gelişmenin aynı günlerde sahne aldığını dikkate alırsak…

Bu tablo normal sayılabilir.

Ancak, Amerika’dan gelen veriler ve Çin piyasalarında bu hafta ikinci kez yaşanan ‘aç-kapa’ işkencesi

2016’da ekonomik huzurun yakalanmasının pek kolay olmayacağını gösterdi.

Nasıl mı?

ABD Merkez Bankası Fed‘in faiz artışına gittiği toplantıya ait tutanakların da gösterdiği gibi…

Bu yılki faiz artırımları verilerin seyrine bağlı olacak.

Bunun anlamıysa piyasaların ‘veri bağımlısı’ haline gelecek olması!

Yani dalgalanmalara fazlasıyla kapı açan bir manzara var.

Nitekim kısmen ‘güvercin’ olarak nitelenen Fed tutanaklarının…

Piyasaları yatıştırma etkisinin çok sınırlı kalması da bu durumu teyit ediyor!

Çin’de dün yaşanan ikinci ‘otomatik işlem durdurma’ sendromuysa…

Bu ülkenin 2016’da dalgalanmaların ana kaynağı haline geleceğinin işaretiydi.

Çünkü.

Her ne kadar Şangay Borsası Bileşik Endeksi’nin yüzde 7’nin üzerinde değer kaybetmesinin ardından…

Borsa’nın otomatik olarak işleme kapatılması kuralı şimdilik rafa kaldırılsa da…

Bir belirsizlik ortadan kalkarken…

Endekslerin nereye gidebileceğine dair belirsizlik, oynaklığın yeni nedeni haline geldi!

Bu tablonun altında yatan en önemli etkense…

Ekonomik performansın beklentilerden kötü gitmesi sonucu…

Çin Merkez Bankası’nın yuanın değerini sürekli devalue etmesi.

 

Rezervler ve borçlanma alarm veriyor

 

Zincirleme reaksiyonların en ilginç göstergesiyse döviz rezervleri.

Çin’in 3 trilyon 415 milyar dolara gerilemesi beklenen döviz rezervinin 3 trilyon 330 milyar dolara indiği açıklandı.

Yani hem beklentilerden fazla…

Hem de yıllık bazda yüzde 13,3’le son yılların en büyük düşüşü kayıtlara geçti!
Yine de devasa rezervlerin varlığı Çin adına bir nevi sigorta olmayı sürdürüyor.

Ama, ülkenin içinde bulunduğu kriz yüzeysel değil.

Sadece dönemsel ve piyasa bazlı bir hareket olarak da son gelişmeleri yorumlamak pek sağlıklı olmaz!

Siyasal dönüşümleri de gerektiren köklü ekonomik değişimlerin olmaması halinde…

Arzulanan yüzde 8’in üzerindeki büyüme rakamları hayal olabileceği gibi…

Mevcut yüzde 6 civarındaki büyüme bile zora girebilir!

Ve unutmayalım ki; küresel sermayenin hem piyasa hem de doğrudan yatırım anlamında tercihleri değişmeye başladı.

Yani Çin’in para çekmesi zorlaşırken…

Bu tabloda borç miktarının milli gelire oranının çok hızlı biçimde artmasının yarattığı bir risk de var!

Neticede devasa gibi görünen rezervlerin bu ekonomik büyüklükte… Kolayca kritik sınırlara inmesi riski mevcut.

Bugün beklendiği gibi bir faiz operasyonu da günü kurtarmaktan öteye gitmez.

Sadece kur savaşlarını kızıştıran bir adım olur!

Sözün özü; Çin’i her açıdan yakın takibe almakta fayda var.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X