Türkiye ekonomisinin her daim lokomoti inşaat sektörü.
Alt sektörleriyle birlikte yüzlerce kalem ürünü peşinden sürüklüyor çünkü.
Ve ekonomide çarpan etkisi 2,6 seviyesinde olan inşaat sektörü…
Türkiye’deki çalışan nüfusun yüzde 9’una hitap etmekte.
Bu kritik ve geniş alana hitap eden sektörün temelini ise çimento oluşturmakta.
Türkiye’deki çemento sektörüyse dünyaya hitap eden bir yapıya kavuşmuş durumda.
Yani aynı zamanda ülkeye döviz kazandırma görevi de görüyor!
Peki çimentocular nasıl bir yıl geçirdi?
2017’ye dönük beklentiler arasında neler öne çıkıyor?
Sektörün geleceğini Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Nemli ile masaya yatırdık.
“Çimento ve inşaat sektörü yıla hızlı bir başlangıç yaptı.
İlk 6 ay Doğu ve Güneydoğu dışında, yüzde 15’in üzerinde bir büyüme kaydedildi.
Ancak 15 Temmuz etkisi sektöre kısa bir duraklama dönemi yaşattı.
Hükümetin hızlı reaksiyonu ve iş dünyasının yatırıma devam mesajı…
Can simidi olarak çimento ve inşaatı yeniden toparladı.
Bu süreçte kredi faizlerindeki indirimlerin de pozitif katkısını gördük”.
Osman Nemli’nin paylaştığı pazar rakamlarına göre…
Eylülde Türkiye genelinde yüzde 7,7 büyüyen pazar…
Marmara bölgesinde yüzde 9,14‘e genişlemiş.
Ve yıl sonu için de iyimserlik söz konusu.
“Pazarda devam eden inşaat işleri…
Yeni çıkılan ihaleler ve konut kredisi kullanımındaki artış…
Yılın kapanışında da bu büyüme rakamlarına yakın gerçekleşecek gibi gözüküyor.”
Döviz ve kömür sıkıntısı
Sektörün öne çıkan sorunları neler?
“2016’da dolar bazında yüzde 80 civarında artış gösteren ithal kömür yanında…
Son aylardaki döviz kuru yükselişleri, maliyetlere olumsuz yansıyacak gibi görünüyor”.
Nemliye göre hem maliyet hem de çevre açısından…
Atık ısıdan enerji üretilmesi önem kazanmış durumda.
“Sektördeki yatırımlar 96 MWh’e ulaştı.
Ama hala 200 MWh civarında bir kapasite söz konusu.
Bu tür yatırımların geri dönüşlerinin uzun olmasıysa temel sorunumuz”.
Yeni yıldaki sektörel büyüme beklentisine gelince…
“Son 10 yılda her yıl ortalama yüzde 4 büyüyen sektörün beklentisi…
2017’de de benzer bir büyümenin yakalanması.
Ancak, sınır dışındaki sıcak savaşın seyri…
Tüm ekonomiyi olduğu gibi sektörümüzü de artı veya eksi yönde etkileyebilir”.
Sektörün rekabet analizi
Çimentocular için geleceğin analizi…
İzmir’de Rekabet Kurumu ile gerçekleştiren “Çimento Sektör Raporu Çalıştayı”nda masaya yatırıldı.
Sıcak değerlendirmeleri paylaşan Osman Nemli’nin aktardıklarına bakalım.
Rekabet Kurumu’na göre sektörde oligopolistik bir yapı var.
Fiyat değişimleri ekonomik modelle tam açıklanamıyor.
Kar maksimizasyonu eğilimi söz konusu!
Ancak sektör için bir yaptırım gerekliliği yok.
Yıllardır yoğun şikayet ve soruşturmadan bunalan sektör temsilcilerine göreyse…
Şiddetli rekabet yüzünden yabancı sermaye çıkışı söz konusu.
Kullanılan ekonomik modele göre sonuçlar değişebilmekte.
Dünyada en ucuz ikinci çimento Türkiye’de satılıyor.
Son 10 yılda ortalama enflasyon yüzde 7 civarında gerçekleşirken…
Çimento fiyatlarındaki artış yüzde 4 seviyesinde kalmakta!
Buna karşın konut maliyeleri yüzde 7, satış fiyatları ise yüzde 14 artmış vaziyette.
Konut maliyetinde çimentonun payı ise sadece yüzde 2,7.
En şeffaf sektörlerden biri olan çimento sektörü…
Çevre yasalarına uyum yanında…
İş sağlığı ve güvenliği konusunda öncü role sahip.