Milli gelir hızını artıma hedefiyle programlar açıklanıyor bugünlerde…
Ancak, 2014`te hedefin tutup tutmayacağı henüz belli değil!
Yılbaşında yüzde 4 olarak açıklanan yıllık büyüme hedefi…
Değişen koşullar nedeniyle revize edilerek yüzde 3,3`e düşürülmüş vaziyette.
Peki bu hedefe ne kadara yakın Türkiye ekonomisi?
IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi küresel çapta etkin olan kuruluşların analiz raporlarındaki beklentiler iyimser değil.
Keza kredi derecelendirme kuruluşları ve dünyanın önde gelen yatırım banklarının son tahminleri de ağırlıkla yüzde 3,3`ün altında!
Yani dıştan manzara istediğimiz gibi görünmüyor.
İçten baktığımızda ise sonbaharla birlikte gelmeye başlayan toparlanma sinyalleri kısmen umut vermiş durumda.
Son aylardaki verilere göre inşaat ve otomotiv sektörü reel ekonomi adına hızını artırmış görünüyor.
Keza hizmet sektörü de hız kazanma sürecinde.
Eylüle ait AVM ciro endeksindeki yüzde 26`lık artış olumlu bir sinyal niteliğinde!
Ve yılsonu için de beklentilerinde nispi bir iyileşme var.
Ancak tüm bu hızlanma gayreti hala hedefle uyumlu bir görüntü vermiyor.
En basit örnekle konut satışlarında ağustos ve eylülde yaşanan hızlı artışa rağmen… 2013`le karşılaştırmada 2014`ün satış rakamaları ilk 9 aylık dilimde yüzde 3,6 ekside!
Ve ekimdeki yüzde 15`lik artışa karşın otomotiv pazarı, 10 aylık karşılaştırmada yüzde 16 daralmaylaçıkıyor karşımıza.
Keza, ihracatın yüzde 6`lık desteğine rağmen aynı dönemde otomotiv üretiminin sadece yüzde 1 artış kaydetmesi de büyümeye dönük bir iyimserlik yaratmıyor.
Sanayide umutlar son çeyrekte
Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretiminin de karışık sinyaller vermesi milli gelir artışındahedefi tuturma konusunda zorlanacağımızı gösteriyor!
Peki hiç mi umut yok?
Sanayi cephesindeki son durumun detaylarına bakalım…
Nominal değerlere baktığımızda eylülde 129 seviyesinde çıkan sanayi üretim endeksinin ağustostaki durgunluğun ardından ciddi bir tırmanış sergilediği görülüyor.
Endeksteki artış 2013 Eylül ayına oranla yüzde 4,1, 2014 Ağustos ayına göre ise yüzde 12,3 seviyesinde.
Ancak, arındırlmış endekslerin söylediğine bakarsak durum pek de parlak değil!
Takvim etkisinden arındırılmış üretim geçen yılın aynı ayına göre sadece yüzde 2,2 artmış… Mevsim ve takvim etkilerini arındırıp da Ağustos 2014`le karşılaştırdığımızda ise eylüldeki üretim artışı sadece yüzde 1,7seviyesinde kalmış görünüyor.
Yani sanayideki büyüme genel ekonomik büyüme hedefini destekleyecek bir hızda artmıyor.
Sektörlere ait veriler de hızlı bir canlanma işaretini vermekten uzak.
Dolayısıyla, son çeyrekteki performans yüzde 3,3`lük hedefe ne kadar yaklaşacağımızı belirleyecek!
Son çeyreğin ilk ayından gelen verilerse bir parça umut vaat ediyor.
Ve eğer kamu harcamalarıyla ihracatın desteği artarsa hedefi tuturma şansımız hala var demektir!