Bursa’nın sanayideki vazgeçilmezliği tartışılmaz.

Ancak, otomotivdeki olmazsa olmazlığı da net bir gerçeklik.

Ülkedeki otomotiv üretiminin ve ihracatının yarısından fazlası Bursa’ya ait çünkü!

Elbette son ürünü piyasaya sunan ana sanayi daha ziyade ön planda.

Ama kentin görünmeyen gücü otomotiv yan sanayi sektörde özel bir yere sahip.

Çünkü sadece Türkiye’de üretim yapan firmalara değil.

Bursalı yan sanayiciler tüm dünyaya mal satar hale gelmiş durumda!

Peki bu performası sağlayan ne?

Kentteki firmaların işleyişine ve rakamlarına erişebildiğimiz ölçüdeki analize göre…

Temel başarı motivasyonu; kalifiye işçilik, mühendislik ve takım çalışmasıyla bütünleşen işletmecilik performanslarıyla oluşmakta!

Uluslararası yatırımcıların Bursa’yı tercih etmeleri de boşuna değil.

Kentteki uzun yılların birikimiyle oluşan teknik ve sosyal altyapı…

Hem sektörü hem de yatırımcıyı dünya pazarlarında da başarılı kılmakta.

Bu anlamda özellikle son yıllarda Bursa’yı sektörde öne çıkaran bir örneklik var karşımızda.

Üç yıl öncesine kadar 40 milyon Euro’luk ciroyla…

İç ve dış pazarlara hitap eden Chassis Brakes Bursa fabrikası…

2015’te 65 milyon Euro’luk iş hacmine ulaşırken 2016’yı 95 milyon Euro ile tamamlamış.

Yani yüzde 47’lik bir pazar genişlemesi bir yılda yakalanmış!

Ve bu yıl da durmak gibi bir niyetleri olmadığını söylüyor firmanın Genel Müdürü Ahmet Yağcı.

“Yüzde 30 civarı büyümeyle 125 milyon Euro‘ya çıkmayı hedefliyoruz.

Yani son 3 yılda, 3 kat bir büyümeye imza atmak üzereyiz.

Bu hızlı gelişimde Japonya‘ya kadar uzanıp ürün satmamız kadar.

Temmuz ayında Amerika’da Ford’a fren satacak olmamızın da payı var elbet.”

Yağcı’nın paylaştığı gelişim çizgisi ve Bursa ile özdeşleşen motivasyonu...

Beş kıtadaki 15 fabrikada yaptığı üretimle dünyanın en büyük 3 fren üreticisinden biri olan…

Chassis Brakes International’ın en başarılı tesisinin kentimizden çıkacağını garanti ediyor!

Peki nasıl?

“Halihazırda Bursa fabrikamız; kârlılık, müşteri memnuniyeti ve projeleri devreye alma başarısıyla küresel çapta en öne çıkmış vaziyette.

Ekip motivasyonunu Ar-Ge ve inovasyona dönüştürüp;

fiyat avantajı olan yüksek kalite ürünlerle pazarımızı genişletiyoruz.”

 

Yeni nesil girişimcilik

 

2016 verileriyle Türkiye işsizlikte 8. sırada görünüyor.

İstihdam seferberliğiyle bu yükseliş yerini inişe bırakmaya başladı.

Ancak, özellikle gençlere yeni iş sahaları açmadan ve ekonomiyi büyütmeden…

İşsizliğe kalıcı bir çözüm bulmanın zor olduğu da ortada!

Bu anlamda girişim sayısının artrılması şartını yerine getirmeliyiz.

Kısacası daha fazla girişimciye ihtiyacımız var.

Elbette “fikrim var ama param yok” diyenlerin sayısı az değildir!

Başta KOSGEB olmak üzere…

İş fikri olanlara proje bazlı hibe kredi veren kuruluşlar var.

Ama her isteyene parayı vermiyorlar elbette.

Yani iş kurma ve geliştirme becerinizin…

Bilimsel kriterler ışığında donanıma dönüşmesi şart!

Kısacası eğitim şart.

Bu eğitimi odalar, borsalar, belediyeler vermekte.

Ancak daha fazlasını isteyen girişimciler için…

İş kurma formüllerini paylaşan yayınlar da var!

Tufan Ata Türkyılmaz’ın ‘yeni nesil girişimcilik kitabı’ diye nitelediği…

“Bu Kitapta Bir İş Var” isimli kitabı; teorik ve pratik bilgiyi birleştirmekle kalmayıp…

KOSGEB iş planlarını ve başvuru örneklerini de paylaşmakta!

Sözün özü; iş peşindekilerin bu rehberden faydalanmalarında fayda var.