Elbette uzay gemileri semalarda henüz görünmüyor!
Ama o günler için önemli bir hazırlık aşaması gündemde artık.
Çünkü…
Dün temeli atılan merkez, yeni nesilleri uzaya taşımak üzere rehberlik görevini üstlenecek nitelikler taşıyor.
Bir nevi NASA’nın mini mini modelinin çekirdeği toprağa atıldı dün!
“NASA kim, biz kim” denilebilir haklı olarak.
Zaten Türkiye Uzay Ajansı‘nın öne çıkması lazım tüm ülkenin desteğiyle.
Ama çok geciken bu kurum yasal zemin ve personel meselesine takılmış durumda ne yazık ki!
Ve unutmayalım ki zorla sevdirilmez uzay ve havacılık işi!
Yani genç nesillerin ayağına götürmeliyiz bu sevdayı.
Sonuçta da zengin bir beşeri sermaye ile “göklerdeki istikbalimize” kavuşalım.
İşte bu anlamda küçük bir adım gibi görünse de ülke adına büyük bir adımın temeli…
Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi (GUHEM) ile atılmış oldu!
Çünkü uzay yürüyüşü de elbette küçük adımlarla başlar.
Ve arkasında onlarca sektörü sürükler.
Tabii ki sadece uzay değil derdimiz!
Havacılık ve savunma sanayi de bu işin tam göbeğinde.
Ama gelen giden uçakları izleyip, uyduların ne çok işe yaradığını konuşmak yerine!
Olabildiğince bire bir ortamlarda deneylerine ve gözlemlerine profesyonel yaklaşımla katılabilmek lazım.
Temel atma töreninin yarattığı temel çağrışımı özetle bu.
Neticede Bursa’nın uzay ve havacılık macerasındaki kapsamlı ilk somut adım atıldı!
Peki söylerken zorluk çektiğimiz kısa adıyla GUHEM neler vaat ediyor?
Öncelikle bu merkeze hem Ankara’nın hem de Bursa kent dinamiklerinin…
En azından şimdilik büyük destek verdiklerini söyleyelim.
Mesela…
Fikri Işık tarafından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı döneminde sağlanan maddi destek büyük önem taşıyor.
Dünkü törene Başbakan Yardımcıları sıfatıyla katılan Fikri Işık ve Hakan Çavuşoğlu…
Bursa-Ankara koordinasyonu için bir umut sunmuş durumda!
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla BTSO’nun vizyon projesi GUHEM 125 milyon TL’lik tahmini maliyetle ekonomik hereket yaratacak öncelikle.
13 bin metrekare kapalı alan, 154 adet interaktif eğitim düzeneği, havacılık eğitim simülatörleri, renovasyon merkezi ve dikey rüzgar tüneli gibi…
Özgün deney ve eğitim alanları ise Bursa’nın Türkiye ve Avrupa’da öne çıkmasını sağlayacak bir vizyonu ortaya koymaya aday!
Çocukların ve gençlerin uzay ve havacılıkta ilk eğitimlerini burada alarak vizyon geliştirmeleri gelecek adına önemli bir fırsat çünkü.
Tabii ki bu konsept savunma sanayi için de ufuk açıcı olabilir.
Kısacası Türkiye’nin uzay temalı ilk merkezi eğer sağlıklı işletilebilirse stratejik bir koordinasyon adresi olacaktır.
Neticde pek çok sektörün tetiklenmesi de mümkün.
Yerçekimsiz alanıyla ziyaretçileri karada uçuracak olan bu proje elbette tek başına Türkiye’nin uzay ve havacılığında çığır atlatacak değil.
Aslen bu mesele Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye Uzay Ajansı ve akademik dünyanın işi.
Ve bu anlamda alınacak daha çok yol var!
Ama sanayinin başkenti konumundaki Bursa’nın yeni adımıyla epey bir iş üstlenmesi mümkün.
Tabii ki sahip çıkılırsa.