Çevre meselesi dünyanın gözardı edemeyeceği boyutlara ulaşmış durumda.
Ekonomik gelişme adına atılan kontolsüz adımların yan etkileri…
Özellikle son iki yüzyılda küresel doğa dengesinin büyük ölçüde bozulmasına yolaçtı!
Neticede hem ekonomik hem de sosyal açıdan çevre faktörü dünyanın başlıca gündemleri arasında olmak zorunda.
Nitekim artık herkes bir biçimde `çevreci` bir tutum sergiliyor görüntüsü vermekte!
Ama çevrenin yani doğal dengenin gerçek anlamda korunması sadece lafla olacak iş değil.
Hele de pekçok doğal kaynaktaki kirlenme oranlarının yüksekliği dikkate alındığında…
Daha temiz bir dünya adına atılması gereken adımların aciliyeti de ortaya çıkmakta.
Ve yapılacakların bilimsel tabanlı radikal bir dönüşümü içermesi kaçınılmaz bir gereklilik taşıyor.
Çünkü…
Bir yanda lokal anlamda mücadele edilmesi gereken çok sayıda çevresel kirletici mevcut.
Diğer yanda da karbon salınımı yüksek fosil yakıtların dayattığı küresel ısınmanın kapımıza taşıdığı sorunlar var!
Yani siz katkıda bulunmasanız bile başkalarının kirlettiği hava yüzünden alıştığınız iklimi bulmanız giderek zorlaşıyor.
Türkiye`nin de özellikle kömüre ağırlık vermesi sonucu son yıllarda dünyadaki karbon salınımına `ciddi katkıları` olduğunu unutmayalım.
Çünkü düşük kalitede kömürle yapılan enerji üretiminin çevresel faturası…
Canlı yaşamını doğrudan tehdit eden; hava, su ve toprak kirliği olarak karşımıza çıkmakla kalmayıp… Küresel ısınma olarak da çıkmakta!
Dolayısıyla yenilenebilir ve çevreci enerji kaynaklarına yönelmemiz mecburi bir istikamet hem Türkiye hem de Bursa adına.
Ancak, asıl önemli olan ciddi bir çevre stratejisinin tüm Bursa kamuoyunun katkısıyla oluşması!
Bunun başarılması içinse çevre duyarlılığının geliştirilmesi özel bir öneme sahip.
Bu anlamda, akademik kuruluşlara, kamu kurumlarına ve özellikle de çevre üzerinde doğrudan etkisi olan işdünyasına büyük sorumluluk düşmekte.
İklim değişikliğine hazır mıyız?
Örneğin küresel ısınma konusuna özel bir neşter vurulması şart!
Çünkü öncelikle sağlığımız risk altında.
Ancak küresel ısınmayla gelen iklim değişiklikleri çok yönlü bir değişimi karşımıza çıkarmaya aday.
Peki ne kadar hazırız bu değişime?
Öncelikle küresel ısınmanın toplumsal sıkıntıları da beraberinde getirecek ekonomik etkilerini tespit etmekgerekiyor.
Bursa adına bu konuya kafa yoran BUSİAD, Uludağ Üniversitesi`nin desteğiyle önemli bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.
Bu cumartesi saat 13:00’te BUSİAD Evi’nde “İklim Değişikliğinin Çevre, Tarımsal Üretim ve Sanayi Üzerine Etkileri” konulu panel düzenleniyor.
Toplantıda uzmanlar ve işdünyası temsilcileri, küresel ısınma sonucu, önümüzdeki yıllarda Bursa ve civarında meydana gelecek iklim değişikliklerinin…
Çevre, tarım ve sanayi üretimi üzerinde yaratacağı etkileri masaya yatıracak.
Küresel ısınma ve DOSAB santrali
BUSİAD olarak çevreye olan duyarlılığın artmasına çalıştırklarını söyleyen Başkan Günal Baylan, küresel ısınma paneliyle durumun ciddiyetine de dikkat çekebileceklerini düşünüyor!
“Amacımız bu kritik konu hakkında toplumumuzda farkındalık yaratabilmek…
Ve durumun ciddiyetine şimdiden dikkat çekebilmek.
Çünkü, iklim değişiklikleri bir yandan çevresel problemlerle, diğer yandan da birçok sektörde çeşitli sorunlarla karşılaşmamıza yolaçabilir”!
Durum bu kadar kritikse insanın aklına doğal olarak küresel ısınmaya yolaçan ana faktörlerden kömür geliyor.
Dolayısıyla Bursa`ya zaten tehdit eden çevresel riskler varken…
Bir de DOSAB`ın kentin göbeğine kurmaya çalıştığı santralin nasıl zarar vereceğini tartışmaya bile gerek yok aslında!
Bunu anlamak için küresel ısınmaya yapacağı katkıyı düşünmek bile yeter.