Her yerde terör var.

Ama küresel sermaye…

Sadece, Avrupa‘nın göbeğinde patlayan bombaları görebiliyor!

Brüksel’deki patlamalar terörün sınır tanımaz acı yüzünü gösterdi Batı’ya.

Sorun sadece Türkiye’nin yada Ortadoğu’nun sorunu değil.

Tüm dünyanın çözüm üretmesi gereken bir sorunlar yumağı var karşımızda!

Küresel sermaye de bu gerçeği görmek zorunda.

Nitekim Türkiye’yi uzun süredir vuran terörün…

Avrupalıları da hedef almasıyla ancak piyasalarda bozulma olduğunu görüyoruz.

Ama dünya devi fonların kayıpları devede kulak misali!

Oysa küçük yatırımcı ve reel ekonomiyi yüzdürmeye çalışan üreticimiz…

Ne yazık ki terörün yarattığı kaygı ortamında bir darbe daha almakta!

İç ve dış terör baskısı özellikle martta kendini reel ekonomik cephede de hissettiriyor çünkü.

Şubatta gelmeye başlayan kısmi iyileşme işaretleri…

Ne yazık ki yerini durağanlığa bırakıyor bugünlerde.

Mesela…

Martta kayıtlara geçen tüketici güveni yerinde saydı.

Oysa şubatta hızlı bir artışa imza atmıştı tüketici güveni.

Yani ekonomiye güvende iyileşme sinyalleri kısa sürdü!

En büyük nedeni de şüphesiz ki güvenlik kaygılarıydı.

Çünkü endeksteki yüzde 0,5’lik artış çok sınırlı.

Ve özellikle de genel ekonomik durum beklentisi alt başlığındaki veri…

Yüzde 0,7’lik azalma gösteriyordu.

Vatandaş çarşı pazara, AVM’lere ve eğlence mekanlarına daha az çıkar oldu.

Dolayısıyla tüketimi kısıtlayıcı bir tablo var önümüzde.

Yani mart itibarıyla perakende ticarette yüzde 4,1, hizmet sektöründe ise yüzde 4,8 artan… Sektörel güven endeksleri risk altında görünüyor.

Benzer bir tablonun Belçika’daki terör eylemleri sonrasında…

Avrupa’da da oluşması kuvvetle muhtemel.

Neticede en büyük dış pazarımız da durgunluk riski altında!

 

Birlik mesajı önemli

 

Dün açıklanan imalat sanayinde kapasite kullanım verilerini de bu çerçevede değerlendirmekte fayda var.

Çünkü…

Kapasite kullanım oranı martta 0,8 puan artarak yüzde 74,3 seviyesinde gerçekleşti.

Yani az da olsa umut veren ama yine sınırlı bir artış söz konusu.

Ama bu kapasiteyi sağlayan talebin bir bölümü önceki aylara ve dış pazarlara ait!

Yani martla hız kazanan güvenlik bazlı talep daralması…

Tam olarak yansımış değil sanayi cephesine.

Dolayısıyla dün açıklanan reel kesim güven endeksindeki 1,5 puanlık artış da risk altında!

Sözün özü; tüm kesimlerin bir araya gelerek…

Ekonomiye güvenin erimesini engellemek üzere gayret göstermesi gerekiyor.

Bu nedenle BUSİAD’ın öncülüğünde biraraya gelerek kamuoyuna güven mesajı veren…

22 Bursalı SİAD’ın gayreti Türkiye’ye örmek olmalı!