İnşaat sektörü karışık sinyaller veriyor.
Faiz indirimleri, kampanyalar ve destekler konut piyasasının dipten çıkışını tetiklemiş durumda.
Son aylarda yüksek satış rakamları stokların erimesine katkı sunmaya başladı.
Ancak ilk 10 ay itibarıyla geçen yılın hala gerisindeyiz.
Kasım ve aralık aylarındaki ivme yıl sonu itibarıyla 2018’in yaklanmasını sağlayabilir.
Yani iyimser senaryoda konut piyasası 2019’u sıfır büyüme ile kapatma şansına sahip!
Sektörün yeni projelere kaynak ayırmasını sağlayacak hızlanma içinse bir müddet beklememiz şart görünüyor.
Çünkü talep artışının istikrarlı bir hale gelebilmesi genel ekonomik manzaranın daha iyi bir görüntü vermesine bağlı.
Ekonomi iyileştikçe artacak olan talebin yaratabileceği paradoksal bir durum da söz konusu!
Nasıl mı?
Talebin yükselmesi maliyet artışlarının fiyatlara yansıma sürecini de hızlandıracaktır.
Sonuçta fiyat artışları konut talebindeki yükselişi bir süreliğine de olsa frenleme vazifesi görebilir.
Nitekim son istatistikler maliyet faktörünün daha az etkili olduğu ikinci el konutlara yönelimin arttığını şimdiden söylüyor.
Yani inşaat sektörünün 2020’deki büyüme hızının tatminkar seviyeye gelmesi zaman alacaktır!
İyileşmeyi hızlandırabilecek argümansa bankalarda 200 milyar dolara dayanmış olan döviz mevduatının çözülmesi.
Çünkü bozdurulan dövizin gideceği yerlerden biri de kesinlikle konut piyasası olacaktır.
Vatandaşın dövize olan merakından vazgeçmesi ise pek kolay görünmüyor.
Döviz, üretici için de tüketici için de enflasyondan korunma aracı haline gelmiş durumda.
Kur ataklarını hafızalardan silemeyenlerin korkularıyla beslenen bir döviz mevduatı söz konusu!
Dolarize bir toplum olduk neticede.
İnşaat sektörü de bütün bu gerçeklerden hareketle yeni projelere daha temkinli yaklaşıyor.
TÜİK’in dün açıkladığı yapı ruhsatlarına yönelik verileri bu temkinli duruşu teyit etmekte.
Türkiye genelinde yerel yönetimlerin verdiği yapı ruhsatları 2019’un ilk dokuz ayında 2018’in aynı dönemine göre bina sayısında yüzde 57,1, yüzölçümünde yüzde 58 gerileme kaydetti.
Yapı izni alan projelerin değeri yüzde 48,9, daire sayısı ise yüzde 63,8 azaldı.
Yani sektörün yeni proje üretme isteği ekonomik durgunluktan nasibini fazlasıyla almış!
Peki Bursalı inşaatçılar nasıl bir performans sergilemiş bu dönemde?
İnşaat izinleri çakıldı
Bursa’da 2019’un ilk 9 aylık döneminde sadece bin 77 bina için yapı ruhsatı alınmış.
Belediyelerce inşaat izni verilen bu projelerin toplam yüzölçümü ise bir milyon 173 bin 635 metrekare.
Söz konusu ruhsatların kapsadığı daire sayısı 3 bin 535, toplam değer ise 2 milyar lira olarak kayıtlara geçmiş.
2018’in eş dönemine baktığımızda ise Bursa’da 2 bin 797 bina için yapı ruhsatı alındığını görüyoruz.
Toplam yüzölçümünün 4 milyon 95 bin 83 metrekarelik alan için alınan yapı ruhsatlarının içerdiği projeler 16 bin 290 daireyi kapsamaktaydı.
Ve toplam değerse 5 milyar 655 milyon TL seviyesindeydi.
Her iki dönemi karşılaştırdığımızda yapı ruhsatı alınan bina sayısında yüzde 61,5, yüzölçümünde ise yüzde 71’lik azalmayla karşılaşıyoruz!
Daire ise yüzde 78 gibi yüksek bir oranda gerilerken toplam değer yüzde 64,6 seviyesinde düşmüş görünüyor.
Sözün özü; Bursa’daki inşaat sektörü temsilcileri ülke geneline göre çok daha ‘temkinli’ bir duruş sergilemekte.