Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, salı gününü tümüyle Bursa’ya ayırdı.

Sabahtan akşama tesis gezdi, açılışlara katıldı.

Peki ne tür izlenimlerle ayrıldı Bursa’dan?

Duygu ve düşüncelerini iş dünyası ile biraraya geldiği yemekte dinleme fırsatı bulduk.

Yemekli toplantıya büyük ilgi gösteren Bursa iş dünyası temsilcileri Bakan Varank’ın vereceği mesajlara fazlasıyla odaklanmıştı.

Ne de olsa sanayi kenti olarak nam salan Bursa’yı en iyi anlayabilecek ve katkı koyabilecek bakan gelmişti ayaklarına!  

Mustafa Varank, konuşmasında gördüklerinden etkilendiğini dile getirip bir yandan kenti övdü diğer yandan umut verip iş dünyasını yatırıma yönlendirmeye çalıştı.

Kısacası bizi bize anlattı.

İhracat gücümüzü, cari fazla vermemizi, sanayi bölgelerimizin örnek potansiyelini övdü.

Bursa’da 40 milyar liralık sabit yatırımı teşvik ederek 50 binin üzerinde istihdam sağladıklarını da ekledi.

Yani Ankara’nın da kentimizin başarısında payı olduğunu vurgulamaya çalıştı!

Son yıllarda devlet desteklerinin daha net hissedildiği doğrudur.

Ancak uzun geçmişinde Bursa genelde kendi yağı ile kavrulmuş bir kenttir.

Yine de yakın dönemdeki kamu katkısının teknoloji yatırımları açısından ciddi bir zemin oluşturmaya başladığını söylemek mümkün.

Mesela Bursa’da 128 Ar-Ge merkezinin kurulmasında ve İstanbul’un ardından 2. sıraya yerleşmemizde teşviklerin payı büyük.

Ayrıca üretim süreçlerinin geliştirilmesi için kritik önemi olan Türkiye’deki ikinci ‘model’ fabrikanın Bursa’da hayata geçmesine de bakanlığın 4 milyon TL’lik doğrudan katkısı söz konusu.
Peki bu altyapı yatırımları ne kadar katma değer sağlıyor?

Kentin ihracatında orta ve yüksek teknolojili ürün payının yüzde 58’i aşması pozitif bir gösterge.
Ancak, yeterli bir oran değil.

Doğal olarak Bakan Varank, iş adamlarına “yatırım yapın” çağrısında bulundu.
“Bursa, insan kaynağı ve lojistik açıdan sunduğu avantajlarla, üretim için mükemmel bir adres.

Buradaki imkânlardan en iyi şekilde faydalanmaya odaklanmalısınız”.

Yani deyim yerindeyse Bursa iş dünyasına gazı verdi ve gitti.

Neticede Bursalılar olanaklarını zaten biliyor.

Önemli olan genel ekonomik iklimin bir an önce yatırımı teşvik eder hale gelmesi!

           

Vatandaş yeniden umutlandı

 

Durgunluk içindeki ekonominin kıpırdayacağına dair bazı öncü sinyaller geliyor.

TÜİK ve Merkez Bankası iş birliğiyle gerçekleşen tüketici eğilim anketinin ortaya çıkardığı tüketici güven endeksi, yönünü yukarı çevirmiş durumda.

Endeks ekimde eylül ayına oranla yüzde 2,1 artış göstererek 57 değerine yükseldi.

Peki bu ne anlama geliyor?

Vatandaşın ekonomiye olan bakışında iyileşme var.

Ama nisandan bu yana tüketici güveninde net bir zikzak trendi kaydedildiğini dikkate almak şart!

Yani bir ay yükselişteyse hemen ertesi ay düşüş göstermiş tüketicinin ekonomiye olan güveni.

Sonra bu döngü yine devam etmiş.

Kısacası henüz kalıcı bir canlanma beklentisinden bahsetmek için erken!

Alt endekslerde en kuvvetli çıkışın yüzde 3,4’le genel ekonomik durum beklentisinde görülmesi makro bazda daha olumlu bir havanın beklendiğini gösteriyor.

 İşsiz sayısında düşüş beklentisini içeren endeksin pozitif eğilim sergilemesi de bu tabloyu desteklemekte.

Ancak, maddi durum ve tasarruf etme ihtimaline dönük vatandaşın beklentisi fazla güçlenmiş görünmüyor.

Nedeni açık!

Son zamlar alım gücünü de tasarruf gücünü de negatif yönde etkiledi.