Dört yıl hızlı akıp geçti.

Marko ve mikro bazda pek çok etkinlik ve projenin hayat geçme serüvenlerine tanıklık ettik bu sürede.

Ve şimdi Bursa’nın ekonomideki çatı ve koordinatör kuruluşunda yeni bir 4 yıl için seçim zamanı geldi çattı.

Henüz kesinleşmeyen 26 Ekim tarihi telaffuz edilse de…

Minik zaman kaymaları ihtimali de söz konusu.

Ancak net bir gerçek ki artık sayılı gün kaldı.

Ve gerisayım da başladı diyebiliriz Bursa Ticaret ve Sanayi Odası‘da meclis ve yönetim organlarının yenilenmesi sürecinde.

Az zaman kalmasına rağmen son günlere kadar seçim heyecanını pek de hissedemedik.

Neden peki?

İbrahim Burkay başkanlığındaki yönetim yürüyen projelere dönük olarak kendini yoğun iş temposuna kaptırmış durumda.

Yani bir yanda Bursa’yı diğer yanda da Türkiye’yi büyütme gayreti devam ediyor BTSO adına.

Dolayısıyla seçime dair argümanlar şimdiye kadar öne çıkma fırsatı bulamadı.

Öne çıkmayan bir unsur daha var.

Rakipler!

Mevcut yönetimin karşısına çıkmayı düşünen aday veya adaylar henüz görünürde yok.

Gözler bir taraftan olası adaylara çevrilmişken; BTSO ziyaretçi akınına uğramaya başladı.

Son birkaç gündür Bursa’nın ekonomik alandaki STK’larının Başkan Burkay’ya ziyaretleri gerçekleşmeye başladı.

Mesela…

MÜSİAD, DOSAB, DOSABSİAD, TÜMSİAD, BEKSİAD, BALKANTÜRKSİAD, KSİAD yöneticileri Burkay’a misafir olup…

BTSO’nün yürüttüğü projelerin devamını talep eden açıklamalar yaptılar.

Dolayısıyla Başkan Burkay ve ekibinin icraatlarının devamına dönük desteklerini de açıklamış oldular.            

Yani seçim dönemi için startın dolaylı yolla da yolsa verildiğini söylemek mümkün artık!

Çünkü destek ziyaretlerinin bir süre daha sürmesi…

Ve sonuçta mevcut yönetim için yeni bir 4 yıllık süre talebinin gündemde kalması bekleniyor.

Bu arada seçim sathına daha geniş bir vizyonla girme gayretindeki İbrahim Burkay adına…

Bir ekibin “2023 Platformu” olarak yeni projeler için BTSO dışındaki bir ofiste kafa yormakta olduğunu da hatırlatalım.

 

Merkez’in faiz sınavı

 

Ucuz kredi beklentileri yine bir başka bahara kaldı.

Merkez Bankası, siyasilerin ve kamuoyunun beklentilerine karşın şimdilik faiz enstrumanlarına el atmadı.

Dünkü Para Politikası Kurulu herhangi bir karar alıp adım atmadığı gibi…

Açıklama metninde yakın vadede bir parasal gevşeme için sinyal vermeyi de uygun bulmadı.

Peki neden?

Merkez, ana derdi enflasyon konusunda çok iyimser bir yakın gelecek portresi çizemiyor.

Küresel koşulların yarattığı riskleri de dikkate alarak sağlamcı bir stratejiyi tercih eden Murat Çetinkaya ve ekibi…

Neticede kredi maliyetlerini ucuzlatacak adım için çok erken olduğu sinyalini net biçimde verdi!

MB enflasyonda istikrarlı bir inişi beklerken…

Vatandaşla üreticinin kredi yükünü hafifletecek formullerin başka cepheden gelmesi berektiği görülüyor.

Yani ya ekonomi yönetimi bankaların maliyetlerini azaltacak bir çözüm üretecek.

Ya da bankaların “sürümden” kazanma felsefesini benimsemelerini beklemek gerekecek!