Son dönemlerde sıkça kapışsak da!
Avrupa, bir numaralı pazarımız olmaya devam ediyor.
Birçok sektörde göbekten bağlılığımız sürüyor.
Özellikle de Bursa gibi lokomotif kentler açısından…
Avrupa çok daha büyük önem taşımakta.
Kentteki büyük yatırımlarda Avrupa’nın da ciddi bir payı söz konusu.
Otomotiv ve tekstilin yanısıra gıdanın da en büyük alıcıları…
Siyaseten gelgitli bir dönemden geçtiğimiz Avrupa Birliği üyeleri.
Dolayısıyla AB ekonomisi daraldığında.
Veya siyasi bir sıkıntı yaşadığımızda.
Hem Bursa hem de Türkiye ekonomisi etkilenmekte.
Yani pazar çeşitlenmesi şart!
Avrupa Birliği’nden kopan İngiltere ile hızlı biçimde…
Yeni ticari bağları kurmak üzere oturmuş olmamız bir nevi çeşitlenme adımı sayılabilir
Ve pazar çeşitlenmesini özellikle Rusya ve Çin gibi devlere daha fazla açılarak da…
Başarılı hale getirilebilirse Türkiye, AB bağımlılığı daha az hayati önem taşıyacak.
Dış ticarette istikrarlı büyüme garantisine de kavuşmanın yolu bu.
Ama bir günde ikame pazar bulmanın zorluğu ortada!
Avrupa’nın coğrafi ve ekonomik imkanları da…
Bu bölgenin hiçbir zaman tam anlamıyla boşlanmaması gerektiğini söylüyor bizlere.
Sözün özü; AB yakın takip altında olmalı.
Peki AB’de son durum umut veriyor mu?
Ekonomik performansı daha ziyade sanayiye dayalı olan AB ve Euro Bölgesi’ne bu pencereden bakmakta fayda var.
Eurostat dün taze veriler açıkladı.
2016’da olduğu gibi sanayi üretimi bu yıl da zikzaklarla gündemde.
AB genelinde önceki aylara göre…
Ocakta yükselen, şubatta ise daralan sanayi üretimi…
Martta yerinde saymış diyebileceğimiz mini bir artış göstermekte!
2016’nın martına göreyse yüzde 2,4’lük yukarı yönlü hareket dikkat çekiyor.
Euro Bölgesi zayıf
Ama, pazar anlamında AB’nin genelinden ziyade Euro Bölgesi bizi daha çok ilgilendiriyor.
Bu bağlamda Euro Bölgesi’nde martta aylık yüzde 0,3 artış beklenirken…
Yüzde 0,1 azalış gerçekleşmesi biraz can sıkıcı!
Ancak, şubattaki daralmanın yüzde 0,3’ten yüzde 0,1 daralmaya revize edilmesi…
Çeyrek bazında toparlanma sinyali özelliği taşımakta.
Yine de yıllık bazda yani Mart 2016’ya oranla gerçekleşen yüzde 1,9‘luk artış…
Beklentilerin altında kaldığı için geleceğe dair soru işaretleri barındırmakta.
Peki mart niye bekleneni veremedi?
Euro Bölgesi’deki aylık azalışın temel nedeni enerji!
Enerji üretimi yüzde 3,2 daralmanın bakışı çekiyor.
Buna karşın dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,9, dayanıksız tüketim mallarında ise… Yüzde 2,1 oranında üretim artışı olması pozitif gelişmeler arasında yer almakta.
Siyaset faktörü
Ve ülkeler bazında tabloya baktığımızda siyaset etkisini...
Fransa üzerinden net biçimde görebiliyoruz!
Şubat ayı sanayi üretiminde yüzde 1,7 ile…
En çok azalış gösteren ülkeler arasında yer alan Fransa’nın…
Yüzde 2 ile martta üretimini en fazla artıran ülkeler arasında olması dikkat çekici.
Seçim rüzgarlarının talep üzerindeki etkisi net biçimde hissedilmekte.
Sözün özü; siyasi cephedeki risklerin etkisini görsek de…
Sanayi rakamları ve enflasyon dinamikleri…
Avrupa pazarında ılıman toparlanma ihtimalini hala canlı tutuyor.