Ekonomideki dik duruş ve teyakkuz hali olumlu sonuçlar veriyor.
Son veriler ekonomik performansa dair güçlü sinyaller içermekte çünkü.
Özellikle güven endeksleri hayli pozitif bir manzara çizmekte!
Nitekim dün General Electric’ten Boing’e… Intel’den Ford’a kadar…
Türkiye’da faaliyet gösteren dünya devi yabancı firmalardan da güven mesajları gelmesi boşuna değil!
Üstelik Dubai merkezli Abraaj Group tarafından Türkiye’ye 526 milyon dolarlık yatırım yapılacağı yönündeki açıklama da…
Ekonomimize dönük somut güven adımı olarak dünyaya önemli bir mesaj verdi.
Piyasalardaki dalgalanmaların spekülatif olduğunu…
Ve bir süre sonra yatırım araçalrında taşların yerine oturacağını da unutmayalım.
Nitekim, Merkez Bankası‘nın dün açıkladığı son raporu…
Bu anlamda çok olumlu mesajlarla karşımıza çıktı.
“15 Temmuz’dan itibaren dikkat çekici sorunla…
Ya da güven kanalında erozyona işaret eden hiçbir şeyle karşı karşıya kalmadık.
Bunu bankacılık sektörü ve reel kesim de teyit etti.
Önümüzdeki dönemde bunun korunacağını umuyoruz”.
Reel ekonomideki sağlamlığın korunması ise…
Türkye’nin demokrasi zaferinin geliştirilmesi için fırsat yaratmakta.
Ancak, Türkiye’ye dönük dıştan gelen olumsuz hamlelerin geri çevrilmesi…
Ve hedefleri doğrultusunda büyüyen ekonomi için yapılacaklar var.
Mesela…
Yabancı yatırımcıya kendimizi anlatma ve güven verme misyonu…
Hem ekonomi yönetimi ve bürokrasisinin görevi…
Hem de iş dünyası temsilcilerinin ödevidir.
Özellikle mevcut pazarları büyütme…
Ve yeni pazarlara açılma konusunda çok önemli bir geçiş dönemindeyiz!
Çünkü hükümetin 2023 hedeflerini tutturma anlamındaki kararlılığı…
Başbakan Binali Yıldırım‘ın da üzerine basa basa vurguladığı gibi…
“Her zamankinden daha fazla”!
Ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci‘nin dünkü mesajları…
Bu anlamda özel bir önem taşıyor.
“Kredi derecelendirme kuruluşları çok aceleci ve siyasi davrandı.
Biz bu derecelendirme kuruluşlarını birçok kere mahcup ettik.
Yine bu kuruluşları yanıltacağız”.
Dünyaya dönük mesaj açık ve net.
Peki neler yapılmalı?
“Bundan sonra halkın bu sivil direnişini…
İşadamları ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yurtdışı piyasalara iyi anlatmalıyız”.
Tanıtım atağı ve Bursa’nın görevleri
Özetle “dışa dönük ciddi bir tanıtım atağının zamanıdır” mesajını veren Bakan Tüfenkci…
İşdünyasını bir nevi seferberliğe de davet etmiş oldu!
Burada sadece ülkenin çatı kuruluşlarına görev düşmüyor elbette.
En ufak SİAD’a ve STK’ya kadar hemen herkesin teyakkuzda olması şart.
Bursa gibi ihracatın lokomotif kentlerine de çok daha özel misyonlar düşmekte!
Mesela Bakan Tüfenkci’nin dikkat çektiği Rusya pazarı konusunda kentimizin hayli tecrübesi mevcut.
Siyasi ilişkiler hızla düzelirken ekonomik yansımalarını da kaçırmamalıyız.
Bu anlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘la…
Rusya Lideri Vladimir Putin arasında 9 Ağustos’ta planlanan görüşme…
Yepyeni bir sayfanın açılması için büyük bir fırsat oluşturacaktır.